Dünyanın en geri kalmış ülkesinde bile eğitim gibi ülkenin geleceğini doğrudan tayin eden ciddi bir olayda yapılan köklü değişikliklerin pilot uygulaması yapılmadan bir nevi getirisi götürüsü görülmeden ülke genelinde uygulamaya sokulmamıştır.

 

Nitekim ülkemizde de 2005 yılında değiştirilen ilköğretim müfredatı öncelikle 2004 yılında birkaç ilde pilot uygulaması yapılmış ve daha sonra ülke genelinde uygulanmıştı.

 

Ancak 2012 yılında tartışmaların gölgesine değiştirilen eğitim öğretim kanununun saha uygulamasında  avantajları-dezavantajları görülmeden ,uygulamaya konulması beraberinde binlerce sorunu süre getirmiştir. MEB'e bakarsan her şey güllük gülistanlık,eleştiriler ise hasetlikten ileri gelmektedir.Halbuki asıl gerçek hiçte böyle değildir.

 

Sayın Bakan, Sayın Müsteşar ne kadar da 4+4+4 eğitim kanununu sorunsuz uygulanıyor derlerse de taşrada bu işin yükünü çeken başta öğretmenler ve yöneticiler hiçte böyle düşünmüyor. Daha bugün Adıyaman'da öğretmen olarak çalışan iki arkadaşımla görüştüğümde ikisi de 2012-2013 yılında okuttukları 1.sınıflar yüzünden hem öğretmenlikten soğumuşlar hem de saçlarına aklar düşmüş. İlle de 60-71 aylık çocukların sınıfta kendilerine çektirdiklerini anlattıklarında insanın etkilenmemesi mümkün değildir. Mesleğini bunca yıldır aşkla yapmaya çalışırlarken,Ankara'dan yapılan bir uygulamayla hayatlarının adeta zindana çevrilmesini bir türlü kabul edemiyorlar.

 

 

Diğer yandan başta sözünü ettiğimiz 5.sınıfların orta okula dahil edilmesi dolayısıyla 2012 yılında sınıf öğretmenleri için yer değiştirme olayı hemen hemen hayal olmuştu.Üstüne üstlük bir de MEB'in bütün uyarılara rağmen okul bazlı norm kadro uygulaması yerine il bazlı norm kadro uygulamasıyla kontenjan açması inanılır gibi değildi.

 

2012 İller arası yer değiştirmede sınıf öğretmenleri için ikisi batı ,beşi doğu olmak üzere sadece yedi ilin açılması öğretmenlere saç baş yoldurttu.Asıl gerçek ise 2012 yılı yaz dönemi özür grubu atamasında ortaya çıktı.Eş ve sağlık durumu özründe tayini yapılamayan sınıf öğretmenleri için getirilen yan alana geçiş uygulaması eğitimin temeline konulan bir dinamit gibiydi.İl içinde alan değişikliğinde isteğe bağlı olarak yan alana geçen öğretmenlerin çok büyük bir kısmı tayin dönemi branş öğretmeni avantajından yararlanmak ve birinci sınıfları okutmaktan kaçmak gibi mantıklı düşüncelerle alan değiştirmesi kabul edilebilir.Ancak özür durumu atamalarında “ya branşın, ya da eşin-sağlığın” dayatması kesinlikle sağlıklı bir çözüm değildi.Oysa başlarda üniversite eğitimini aldığı branşta görevini yapan ve yıllardır bu görevi başarıyla sürdüren öğretmenlerin branşları dışında bir alana atanmaya zorlanması MEB'in bulduğu en iyi çözüm gibi görünüyordu.Ancak eşini,sağlığını branşına tercih etmek zorunda kalan meslektaşlarımızın büyük bir oranının yeni branşında mutsuz olacağı daha o günden bilinen apaçık bir gerçekti.

 

        Yıl içindeki uygulamalarda, hem öğretmen hem de velilerden gelen  yoğun şikayetlerle MEB'in bu işe bir çözüm bulması kaçınılmaz oldu.Göreve yeni başlayan Sayın Bakanın ilk basın toplantısında bu durumda olan öğretmenlere kendi branşlarına dönme şansının verileceğini açıklaması büyük bir beklenti yarattı.Daha sonra MEB'in 15.05.2013 tarihli atama takvimi konulu yazıda Temmuz ayında iller arası isteğe bağlı yer değiştirmelerden sonra alan değişikliği atamasının yapılacağını duyurması bu beklentiyi doruğa çıkardı.

 

        Önceki gün kanal 24'te soruları yanıtlayan Sayın Müsteşarın diğer bütün sorulara gayet kendinden emin bir üslupla cevap verirken, konu alan değişikliğine gelirken,MEB'in alan değişikliği çıkmazında olduğuna çok açık bir biçimde şahit olduğumuz bir tavırla,yok mahkeme kararı,yok ilk atamalar,yok sendikaları suçlayıcı ifadelerlerle konuyu geçiştirmesi bu beklentileri büyük bir hayal kırıklığına dönüştürmüştür.

 

       Son söz olarak koca bir yazı bilgisayar başında “alan değişikliği ne zaman yapılacak” diye beklentiyle geçiren meslektaşlarımızın okulların açılmasına çok az bir zaman varken tatmin edici bir cevap almadan yürekleri buruk,hayalleri kırık,kızgın ve kandırılmış bir ruh haliyle göreve başlamalarını  başaran MEB'i kutlamak gerekir!.. SAYGILARIMLA