MEB Uzmanlık Kaosunu Sona Erdirmelidir

MEB Uzmanlık Kaosunu Sona Erdirmelidir

MEMUR-SEN ANKARA İL VE EĞİTİM-BİR-SEN 1 NOLU ŞUBE BAŞKANI MUSTAFA KIR ‘’ MEB UZMANLIK KARGAŞASINI DERHAL SONLANDIRMALIDIR.’’ KONULU BASIN AÇIKLAMASIDIR.

 

Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı Merkez Teşkilatında uzman, eğitim uzmanı, APK ve Talim ve Terbiye Kurulu Uzmanı gibi çeşitli uzman grubu mevcuttur.  Buna rağmen 652 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 3 yıl sonra gerekli şartları yerine getirdiği takdirde “Milli Eğitim Uzmanı”  olacak şekilde KPSS puanı ile Siyasal, Hukuk, İşletme, Kamu Yönetimi gibi alanlardan Milli Eğitim Uzmanı Yardımcıları alınmıştır.
 
            Halen MEB Teşkilatında değişik adlar altında çalışan Uzmanları mevcut iken, yeni bir istihdam şekli olan ‘MEB “Uzman Yardımcılığı’ kadrosunu ihdas etmesinin ve kendi çalışanlarına ikinci bir KPSS sınavını şart koşulmasının mantığını anlamak mümkün değildir.
 
Oysaki mevcut uzmanlar ile yeni ihdas edilen Milli Eğitim Uzman yardımcılarının görev tanımları yapılmadığından öğrenim düzeyi, mesleki kariyer, görev, yetki ve sorumluluk açısından aralarında herhangi bir fark bulunmamaktadır.
 
Yetki ve sorumluluk Aynı Maaş ve Ücret Farklı!
 
 Ancak 652 sayılı KHK’ye göre 9. dereceye ek göstergesiz olarak atanan Milli Eğitim Uzman Yardımcıları,  halen 1. derecede görev yapan ve 2200 ek göstergesi olan Eğitim Uzmanına göre %30 daha fazla ücret aldığı gibi 3 yıl sonra Milli Eğitim Uzmanlığı kadrolarına atandıklarında bu fark 2 katına kadar çıkacaktır. Görev yetki ve sorumluluk açısında aralarında farklılık olmadığı halde aldıkları maaş ve ücretlerin farklılık göstermesi eşit işe eşit ücret adı altında çıkarılan 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ruhuna da aykırı bir durumdur.
 
Bu iki kadro arasında oluşturulan ücret uçurumu çalışma barışının bozulmasına neden olduğu gibi 30 yıllık bir Eğitim Uzmanının yeni göreve başlayan bir Milli Eğitim Uzmanı Yardımcısından %30 daha az ücret alması bu kadroda görev yapan personelin motivasyonunun bozulmasına ve verimliliğinin azalmasına sebep olmaktadır.
 
Her ne kadar biri ‘ Eğitim Uzmanı’ diğeri ‘Milli Eğitim Uzmanı Yardımcısı’  olarak tanımlanmış olsa bile Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde Uzman, Eğitim Uzmanı APK uzmanı Talim ve Terbiye Kurulu ve son olarak atanan Milli Eğitim Uzmanı gibi farklılıklar 657 Sayılı Kanunda yapılacak bir değişiklikle veya kanuna eklenecek geçici bir madde ile tüm uzmanlıkların  ‘Milli Eğitim Uzmanlığı’ kadrosuna çevrilerek uzman çeşitliliğine ve ücret farklılığına son verilmesi hem çalışma barışını sağlayacak hem de verimliliğin artışına katkı sağlayacaktır.  
 
 KPSS’ ye Dayalı Olmayan Uzman Yardımcılığı Sınavının Önünü Açılmalıdır.
 
            Öte yandan Milli Eğitim Bakanlığı 700 bini aşkın çalışanı içinde uzmanlaşmış, mastırını, doktorasını yapmış veya alanında kendisini yetiştirmiş öğretmen, yönetici, memur, şef, VHKİ gibi çeşitli kademelerde çalışan zengin bir kadroya sahiptir. Öyleyse MEB uzman yardımcılığı ihtiyacının MEB çalışanları arasından KPSS sınavına dayalı olmayan görevde yükselme sınavı yoluyla karşılanması hem eşitlik ilkesine hem de mevzuata aykırı olmayan bir tıkanıklığın önünü açacaktır.
 
             Çünkü Maliye Bakanlığı 9.8.2006 tarihli 26524 Sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren Maliye Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme Unvan Değişikliği ve Atama Yönetmeliğine, İçişleri Bakanlığı da 8.6.2007 tarihli ve 26546 Sayılı Resmi Gazete ile yürürlüğe giren İçişleri Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğe istinaden KPSS sınavı aranmaksızın kendi iç bünyelerinde görevde yükselme sınavında başarılı olanların uzman yardımcılıklarına atanmalarının yolunu açmıştır.
  
            Zaten son yıllarda işe başlayan MEB çalışanları KPSS sınavına dayalı olarak mevcut görevlerine atanmışlardır. Uzman Yardımcılığı için İkinci bir KPSS sınavının şart koşulması büyük bir haksızlıktır. Diğer bakanlıklar gibi Milli Eğitim Bakanlığı da ikinci bir KPSS sınavına ihtiyaç duymaksızın kendi bünyesinde yapacağı görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında başarılı olan çalışanlarının MEB Uzman yardımcılığına atanmalarının yolunu açmalıdır
 
MEB Kendi Çalışanlarını Dışlamaktan vazgeçmelidir.
 
            Halen Milli Eğitim Bakanlığında görev almayı bekleyen 300 bine yakın öğretmen adayı kadro beklerken bunların görmezlikten gelinip hukuk, iktisat, maliye, işletme, siyasal, kamu yönetimi gibi eğitimle hiç ilgisi olmayan fakülte mezunlarının KPSS sınavına dayalı da olsa tercih eder konuma gelinmesi son derece düşündürücüdür.
 
 
                                                                  Mustafa KIR                                                 
 
                                                   Memur-Sen Ankara İl Başkanı Ve
 
                                             Eğitim-Bir-Sen1 No’lu Şube Başkanı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.