MEB Yönetici Atamada Son Durum

MEB Yönetici Atamada Son Durum

Yöneticilerin görevlerini sona erdiren yasa mecliste kabul edileli 1 ay oldu.Projenin tartışılmaya başlamasındaki süreyi de dikkate alırsak 5-6 da aydır bir arpa boyu yol gidilmedi...

Hazirandan sonra ne olacağını bilmeyen yöneticilerin tüm motivasyonu bozulmuş durumda.Herkes büyük bir kaygı ve endişe içinde.Bilinçli,çalışkan ve gayretli eğitimciler temelde böyle bir çalışmaya destek verirken bir yandan da yeni atamaların LİYAKAT’a göre olmayacağını düşünerek kaygı ve moral bozukluğu içindeler.Haksız da değiller hani.Çünkü Haziranın gelmesine çok az kalmasında rağmen hiçbir gelişme ve resmi açıklama yok.Ne bir yönetmelik ne de bir genelge yayımlandı.

Eğitimcilerin bu düşüncelere sahip olmalarının haklı yanları olduğu gibi az da değil.Çünkü önlerinde 2007 yılı örneği var.Bir anda yayınlanan bir yönetmelikle sınav şartı kaldırılarak; atamalar yerel yöneticilere bırakılmış ve hafta sonu atamaları yapılmıştı.Sonuç olarak da rezalet bir tablo ortay çıkmış,Hükümete çok zarar vermişti.

Aşağıda Haziran görevlendirmelerine ilişkin görüşlerimi maddeler halinde açıklayacağım.Bu görüşlerimi açıklarken 14 Nisan tarihindeki mevcut durumu dikkate alarak yazıyorum:

1.Yukarıda da belirttiğim gibi Haziran görevlendirmeleri ile ilgili olarak bu ana kadar herhangi bir yönetmelik ve genelge yayımlanmadı. Yerel yönetici ve siyasetçiler ise harıl harıl liste oluşturma derdinde.Mevcut duruma göre, bu siyasetçilerin hazırladığı liste valilik onayına sunularak görevlendirmeler yapılacak.Yalnız, merkezdeki siyasetçilerin gözünden kaçan nokta şu ki yerel siyasette, siyasetçilerin önceliği liyakat değil.Onların önceliği kurumlara kendi akraba ve yakınlarını yerleştirmek.Böylece kendi ağırlıklarını daha çok hissettirerek,siyasette kalıcılıklarını ve ömürlerini uzatmak.Bunun için ne liyakat önceliği ne de ne de diğer kriterler onlar için önemli.

2007 atamalarına baktığımızda atananların kahir çoğunlunun diğer partili ve siyasi görüştekilerden oluştuğunu görebiliriz. Bu günlerde de aynı durumlar yaşanmaktadır. Bulunduğum ilçedeki yerel siyasetçiler farklı görüşteki akraba ve yakınlarını üye oldukları sendikalardan istifa ettirerek (akıllarınca kimlik gizlemeye,tepkileri azaltmaya çalışıyorlar) görevlendirme listelerinde en üst makamlara yazmaktalar.

Milli Eğitim Bakanı bu yasanın temel nedeni olan ‘’LİYAKAT’’ esasının uygulanması hususunda tavizsiz davranmalı ve Hükümet yerel teşkilatlara bir uyarı göndererek ‘’LİYAKAT’’ esasından taviz verilmemesi konusunda ültimatom vermelidir.

2. Bu yasanın gerekçelerinden biri de PARALEL YAPI ile mücadeledir.12 yıldır bin bir türlü hile yöntemleriyle; yazılı ve sözlü mülakatın soruları çalınarak müdür yardımcısı,müdür,şube müdürü,ilçe ve il milli eğitim müdürü yapılan bu kişilerden hala bu yapıya bağlı,hala bu yapıdan emir alan,okul kaynaklarını bu yapıya kullandıran kişiler derhal tasfiye edilmelidir.

PARALEL YAPI ‘nın tasfiyesi hiç de kolay olmayacaktır.7 Şubat MİT krizinde darbe girişiminde başarısız olan bu yapı hızlı bir şekilde yönetim kademesinde ve kritik noktalarda olan tüm örgüt üyelerine kendilerini gizleme ve yeraltına inme emri vermiştir. Bu kişiler gazete ve dergi aboneliklerini iptal ettirmiş ve doğrudan bağlantılarını kesmiştir. Özellikle Milli Eğitim bünyesinde yer alan Paralel Yapı’ya bağlı yöneticiler, bu yapıyla ilişkilerini reddetmekte, yapıyla olan ilişkilerini kopardıklarını söyleyip;her gittikleri yerde bunları yaymaya çalışmaktadır.Özellikle yerel seçimlerde yerel yöneticilerle irtibat kurup,oyum sana diyerek kendini gizlemeye çalışmaktadır.(Öğretmenler kendilerini gizlememektedirler)Buna da delil olarak şunu söyleyebilirim:Aktif-Sen ilk kurulduğunda koşa koşa bu sendikaya üye olan bu yöneticiler,dershane ve 17 Aralık tartışmaları sonucu tekrar kurulan sendikalarına üye olmamışlar,üye olma görevini örgüt üyesi öğretmenlere bırakmışlardır. Aktif –Sen’in üye sayısının hedeflerin geride kalmasının temel sebebi budur.

Paralel Yapı’ya bağlı olan bu yöneticiler Haziran görevlendirmesi öncesi (yukarıda belirttiğim emre bağlı olarak) bulundukları ortamlarda, kendilerinin başka gurupların üyesi olduğunu dile getirerek kendilerini gizlemektedirler. Ne yazık ki önemli bir kısmı bunda da başarılı olmaktadırlar. Takiyye konusunda İran’a bile ders verebilecek kadar kendilerini geliştiren bu kişiler gerek sendika bağlantılarını gerekse yerel siyasetçilerle kişisel bağlantılarını veya aracıları kullanarak şimdiden kendilerine köşe kapma yolunda ilerlemektedirler.

Hükümet, Milli Eğitim’e önemli ölçüde bütçeler ayırmış;bu bütçelerle çok büyük yatırımlar yapmıştır. 80 yılda yapılandan fazla derslik yapılmış; bu kısa süre içerisinde de öğretmen sayısı 2 katına çıkarılmıştır.Bu kadar büyük yatırımlar yapılmasına rağmen;Hükümet, Milli Eğitimden istediği verimi bir türlü alamamıştır.Artık yeni bir başlangıç zamanıdır.Bu görevlendirmeler de bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.’’Bir okul müdür kadar okuldur.’’ Sözünden yola çıkılarak yöneticiler LİYAKAT esas olmak üzere dikkatli bir şekilde seçilmelidir.

Tüm eğitim camiasını mutlu ve memnun edecek görevlendirmelerin yapılması temennisiyle.

Saygılarımla

Ömer ERDOĞAN

Mebpersonel.Com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum