Öğretmen Adaylarının Okuma Alışkanlıkları

Öğretmen Adaylarının Okuma Alışkanlıkları

Okuma alışkanlığı, her yaştan yurttaşımızı ilgilendiren bir konudur.

Ülkemizde basılan kitap sayısı, kitapların baskı sayısı ve günlük gazete tirajlarına bakıldığında, durumun pek de iç açıcı olmadığı görülür.

 

Okuma alışkanlığı kazanmış bir kişinin yılda kaç kitap okuduğu ile ilgili yapılan tespitler şöyledir: bir yılda beş kitaptan az okuyanlar az okur, altı ile yirmi kitap arası okuyanlar orta düzey, yirmi kitaptan fazla kitap okuyanlar ise çok okuyan okur tipi olarak tanımlanmıştır (Sağlamtunç, 1990).

 

İnsanların okumama nedenlerine bakıldığında genel olarak şu sorunlarının olduğu görülmektedir. İnsanlar kitapların fiyatlarını yüksek, kütüphane sayısını az bulmakta, zaman ayıramamaktan şikâyet etmektedir. Günümüzde okuma alışkanlığının edinilmesinde bir engel olarak görülmesi gereken bilişim teknolojisidir. İnsanların, sunulan bilgi yığınları arasında kendine göre bir bilgi ya da kaynağa ulaşması oldukça zorlaşmış görünmektedir. Okuma eyleminde tat alma ve bunu alışkanlık haline getirme güçleşmiş durumdadır.(Z.Batur ve diğerleri, 2010)

 

Gelecek nesilleri şekillendiren öğretmenlerimizin ve eğitim fakültelerinde öğrenimlerini devam ettirmekte olan öğretmen adaylarımızın, okuma alışkanlığı konusunda ne durumda olduğunu gösteren araştırmaların sayısı çok fazla değil.

 

Öğretmen adaylarının okuma alışkanlıkları konusunda; Uşak Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyeleri Yrd.Doç.Dr. Zekerya BATUR, Yrd.Doç.Dr.Hakan GÜLVEREN ve Yrd.Doç.Dr. Hafız BEK’in, “Öğretmen Adaylarının Okuma Alışkanlıkları Üzerine Bir

Araştırma: Uşak Eğitim Fakültesi Örneği” başlıklı çalışmasını sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Araştırma, Uşak Üniversitesi Eğitim Fakültesinin Sınıf Öğretmenliği bölümünden 59 kadın, 64 erkek; Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünden 71 kadın, 55 erkek; Türkçe Öğretmenliği bölümünden 71 kadın, 49 erkek; Matematik Öğretmenliği bölümünden 21 kadın, 7 erkek; Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünden 15 kadın, 8 erkek toplamda ise 420 öğrenciyle yapılmıştır.

 

Bu araştırmanın amacı, eğitim fakültesinde okumakta olan öğretmen adayı öğrencilerin okuma alışkanlıklarını bazı değişkenler açısından incelemektir. Bu amaç doğrultusunda, araştırmada şu sorulara cevap aranmıştır;

 

1. Öğrencilerin okuma alışkanlıkları cinsiyetlerine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?

2. Öğrencilerin okuma alışkanlıkları öğrenim gördükleri sınıf düzeylerine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?

3. Öğrencilerin okuma alışkanlıkları öğrenim gördükleri bölümlere göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?

4. Öğrencilerin okuma alışkanlıkları anne baba eğitim durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?

5. Öğrencilerin okuma alışkanlıkları barınma yerlerine göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?

6. Öğrencilerin okuma alışkanlıkları sahip oldukları kardeş sayısına göre anlamlı bir farklılık göstermekte midir?

 

Çalışmanın birinci alt amaç sonucuna bakıldığında, kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre kitap okuma alışkanlıklarının daha iyi olduğu görülmektedir. Çalışmanın sonuçlarına göre genel anlamda öğrencilerin okuma alışkanlıklarının olumlu olduğu görülmektedir. Sınıf düzeyinde ele alındığında okuma alışkanlığı en olumlu olan sınıfın 3. sınıf öğrencileri olduğu, sırasıyla 2. sınıf ve 4. sınıfların okuma alışkanlıklarının iyi olduğu bulunmuştur. Sınıf düzeyi arttıkça öğrencilerin okuma alışkanlıklarında artış görülmektedir, fakat bu artış göreli olan bir artıştır. Dördüncü sınıfa gelen öğrencilerin okuma davranışlarında azalma olduğu görülmektedir. Bunun nedeni olarak dördüncü sınıf öğrencilerinin gelecek planları yapmaları, bazı öğrencilerin yüksek lisans, yurt dışı veya akademisyenlik için sınavlara hazırlanmalarının yanında çoğunun öğretmenlik için KPSS’ye hazırlanmaları bir gerekçe olarak gösterilebilir. (Z.Batur ve diğerleri, 2010)

 

Öğrencilerin anne ve babanın eğitim durumuna göre okuma alışkanlıkları arasında ankette elde edilen puanlarda anlamlı fark bulunmamıştır. Bu sonuç okuma alışkanlığının aile ortamında kazandırılamadığı biçiminde yorumlanabilir.

 

Yine öğrencilerin okuma alışkanlıklarını etkilediği düşünülen ev veya yurtta bağımsız bir odaya sahip olmanın nasıl bir etki yaptığı incelendiğinde, ev veya yurtta bağımsız odaya sahip olanlar ile olmayanlar arasında hiçbir farkın olmadığı belirlenmiştir.

 

Araştırma sonuçlarına göre, hane halkının fazla olması evdeki gelirin kişilere düşen payını azaltır. Zorunlu giderleri artırırken gelişime yönelik giderlerin kısılmasına neden olur. Kardeş sayısı bu bağlamda ele alındığında okuma alışkanlığı üzerinde fark oluşturan bir değişken olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yani evdeki kardeş sayısının az olması okuma alışkanlığını ne artırıyor ne de azaltıyor. Okuma alışkanlığının kazanılmasında evde veya dışarıda iyi örneklerin olması gerekir. Evde sürekli okuyan bir anne babanın olması ya da kardeşlerin olması diğer çocukları da olumlu etkileyebilir. Fakat ailede böyle bir özellik yoksa kardeş sayısının çok veya azlığı kitap okuma alışkanlığı üzerinde olumlu-olumsuz etki yapmayacaktır.(Z.Batur ve diğerleri, 2010)

 

Araştırma sonuçlarına göre, kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre kitap okuma alışkanlığına yönelik daha olumlu tutuma sahip oldukları görülmüştür. Genel anlamda ise sınıflara göre, öğrencilerin okuma alışkanlığına karşı tutumlarının olumlu olduğu ortaya çıkmıştır. Okuma alışkanlığına karşı en olumlu tutuma 3. sınıf, en olumsuz tutuma ise 1.sınıfların sahip olduğu görülmüştür. Bulgular, bölümler düzeyinde incelendiğinde ise tüm bölüm öğrencilerinin okumaya karşı olumlu tutuma sahip oldukları belirlenmiştir.

 

Bu sonuçlar çerçevesinde, şu öneriler yapılmıştır.

- Öğrencileri özellikle okumaya karşı olumlu tutuma sahip olanları, okuma ile ilgili etkinlikler düzenleyerek bu hareketleri çeşitli ödüllerle pekiştirilebilir.

- Okuma alışkanlığının üniversite öğrencilerine kazandırılabilmesi için birinci sınıftan itibaren öğrencilerin bilinçlendirilmesi sağlanabilir.

-Ders kitaplarının yanında öğrencilere makale, araştırma raporları ve incelemelerin de okutulması sağlanabilir.

 

Bu sonuçlar tarafımızdan beklenen ve öğretmen adaylarımızın sahip olduklarını düşündüğümüz yeterlilikleridir. Öğretmen adaylarımızın bilişsel yeterliliklerinin yanında kitap okuma alışkanlığı konusunda da olumlu tutumda olmaları ülkemizin geleceği açısından sevindiricidir.

 

Kaynaklar:

Sağlamtunç, T. (1990). Türkiye’de Üniversite Kütüphanecilik Bölümlerinin 4. Sınıf Öğrencilerinin Özgür (Boş) Zaman-Ders Dışı Okuma Alışkanlıkları Üzerine Bir Araştırma. Türk Kütüphaneciliği, 4 (1) 3-21.

-Z.Batur ve diğerleri, 2010, Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2010) 3/1, 32-49

Abdullah Damar

TurkiyeEgitim.Com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.