Eğitim Yönetimi ve Denetimi Dalında, Tezli Yüksek Lisans Programına kayıt yaptırdıklarını  belirten öğretmenler, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün yaptığı protokolün arkasında durmayarak mağduriyetlerinde rol oynadığını ileri sürdüler.

   Tezli Yüksek Lisans kaydı için ekstra ödeme yapmak suretiyle işlemlerini tamamlayan ve tez çalışmalarına başlayan öğretmenler, çalışmalarını tamamlayarak savunmaları için gün beklerken, YÖK bir karar alarak, Üniversitenin Tezli Yüksek Lisans Programı açamayacağına karar veriyor.  Oysa; protokol imzalanırken, İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesinin de garantörlüğünden söz ediliyor.

       İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bu konudaki iyi niyetinden şüphemiz yok. Belli ki,Yüksek Lisans yapmak isteyen personele iyi bir fiyatla güzel bir hizmet getirmenin gayretinde olmuşlardır. Ancak; konu hakkında sıkıntılar baş göstermeye başladığında, öğretmenler;  kendi adlarına anlaşma imzalayanların sorunlarına duyarsız kaldıklarını ifade ediyorlar. Öğretmen arkadaşlarımız haklı olarak soruyor ? İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü protokol imzalamamış olsa, o zamanki adıyla Gazi Kent, yeni adıyla Hasan Kalyoncu Üniversitesi, 1000 Yüksek Lisans öğrencisini nerden bulacaktı. Demek ki, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün bu konuda ciddi sorumluluğu var.

      Sözün özü;  Öğretmenlerimiz Milli Eğitim Müdürlüğünün şahitliğinde kandırıldıklarına  inanmaya başlamışlar.İstanbul İl Milli Eğitim Müdürümüz  Muammer YILDIZ ın, attığı imzanın arkasında durarak gerekli girişimlerde bulunmasını diliyoruz. Sendika olarak yıllardır çeşitli Üniversitelerle, üyelerimize yönelik  indirim anlaşmaları yapıyoruz. Mazallah aynı durumun müsebbibi herhangi bir sendika olsaydı, yer yerinden oynardı. Milli Eğitim Müdürünün de konuya duyarlı olması gerekir. Öğretmenlerimizin maruz kaldığı bu durum örtbas edilemez.

     Sendika  Avukatımız Şahin ZENGİNAL,  mağduriyet yaşayan öğretmenlere, öncelikle bir diyalog sürecinin başlatılması, sonuç alınmaması halinde hukuki girişimlerde bulunulacağını açıkladı. 

     Türk Eğitim-Sen  olarak konunun takipçisi olacağımızı, mağdur öğretmenlerin sadece bizim üyelerimiz olmadığı, diğer sendikaların üyeleri ve sendika üyesi olmayanların da varlığını düşünerek,bölgemizdeki sendika başkanlarıyla da sorunu paylaşarak ortak bir zeminde sorunun giderilmesine yönelik çalışma arzumuzu ileteceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz.