Şube Müdürlüğü Mülakat Sonuçlarının Düşündürdükleri

Şube Müdürlüğü Mülakat Sonuçlarının Düşündürdükleri

Şube Müdürlüğü mülakat sonuçlarının açıklanmasının ardından eğitim camiasındaki tartışmalar yeni bir boyut kazanmıştır.

Mülakatın doğasındaki sakatlık bir tarafa, artık bireysel sonuçlardan ziyade büyük resmin sonucu tartışılmaktadır. Söz gelimi hangi eğilimlerin kazandığı, hangi kesimlerin kaybettiği, sendikaların sonuca göre aldığı pozisyon ve şu aşamada kimin hangi hamleyi yapacağı ve nihayet bu tartışmalar içinde atamaların yapılıp yapılamayacağıdır. En çarpıcı tartışma ise kamuoyunun beklentilerinin aksine Eğitim Bir Sen'in mülakatta tasfiye edilerek üyelerinin deyim yerinse “üzerinin çizilip mağdur edildiği” yönünde iddialar vardır. Daha açık bir ifade ile mülakatın teknik boyutundan ziyade arka plandaki “bilek güreşi” öne çıkmış durumdadır.

Zira kazanan insanların puanlarına baktığınızda genel kanı, yazılı puanların hiç değilse saygı babından dikkate alınmadığı, sendika faktörünün etkili olmadığı, yazılı puanı yüksek olanlardan ziyade düşük puanlıların kazandığı, bireysel girişimler sonucu ahbap çavuş ilişkisine dayalı torpilin çok etkili olduğu ve nihayet en çarpıcı sonuç ise genel kanının aksine Eğitim Bir Sen'in adeta baypas edilip üyelerinin mağdur edildiği şeklindeki iddialardır.
       
Nitekim kamuoyunun beklentisi adı geçen sendika üyesi olmanın pozitif yönde bir etki olacağı şeklinde iken Eğitim Bir Sen camiasının aksi yöndeki iddiaları ve negatif ayrımcılığa maruz kaldıkları yönündeki serzenişlerin sayısı bir hayli fazladır. Yanlış anlaşılmamak için hemen belirtelim ki ayrıcalık beklentisi içinde olmadığı, yüksek puanlar alarak bu tür bir ayrıcalığa da tevessül etmediği halde haksızlığa uğradığını iddia eden üyelerden söz ediyoruz. Zira Eğitim Bir Sen üyelerinin mülakat esnasında dolaylı sorularla tespit edilmeye çalışıldığı yönünde somut iddialar bulunmaktadır. Örneğin bizzat bu konuyla ilgili konuştuğumuz Eğitim Bir Sen üyesi kişinin aktardığına göre “Çektiği zarftan çıkan soruları doğru olarak cevapladıktan sonra kendisine gece nerede konakladığının sorulduğu, bu kişi de kaldığı yeri söylediği, ancak kaldığı yerin üyesi bulunduğu sendikanın tüm üyelerine kolaylık amaçlı temin ettiği anlaşmalı bir otel ya da misafirhane olduğu için bu soruyu manidar bulduğunu ifade etmiştir. Bahsi geçen kişinin ise yazılı puanının 81 olup, Eğitim Bir Sen İl Yönetiminde olduğu ve mülakatı kazanamadığı bilgisini aktarmıştır.” Doğrusu bu soru bizim tarafımızdan da manidar olarak değerlendirilmekte ve bu yöndeki iddiaları desteklemektedir. Eğitim Bir Sen'in ise bu rahatsızlığa duyarsız kalmayıp üyelerinin yazılı ve mülakat sonuçlarını incelemeye aldığı iddia edilmektedir. 
       
Ayrıca diğer sendikaların da mülakat öncesi sert tepkilerine rağmen sonuçlar açıklandıktan sonra, adeta sukut ikrardan gelir prensibince bu sonuçlardan gayet memnun oldukları şeklinde bir pozisyon almaları da bu iddiaları desteklemektedir. 
       
Diğer taraftan ise haksızlığa uğradığını düşünenlerin ise çok sayıda olduğu ve  mülakata itiraz dilekçelerini bu günlerde Bakanlığa göndermeye başladıkları yine bu konuyla ilgili bilinenler arasındadır.  Bu durumdan anlaşılan itiraza gelecek cevap yazıları da muhtemelen olumsuz olacağı için bu defa mülakatların yargıya taşınacağını öngörmek zor olmasa gerek. Dolayısıyla kamera kaydı vs. olmadığı için de mahkemelerin adayların lehine sonuçlanması yüksek olasılıktır. Nitekim mülakatların iptaline yönelikte Danıştay'ın çok sayıda kararı mevcuttur.
       
Bir diğer merak konusu ise adeta kampanyaya dönüşmüş olan itirazların gerçekten incelenip incelenmeyeceği, bir sonuç verip vermeyeceği ve sonrasındaki bireysel yargı davalarına sendikaların da açacakları genel davalarla destek verip vermeyecekleridir.
       
Ancak yargıdan da önce adayların ya da sendikaların Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında soruları MEB'den isteyerek gerek mevzuat açısından gerekse bilimsel açıdan doğruluğunu inceleyerek, yüzde beş soru yanlış olması halinde Yönetmeliğin 18. maddesi gereği mülakatın tümünü iptal ettirebileceği ihtimalleri de bir kenarda durmaktadır. Söz gelimi kamuoyuna yansıyan sorulardan anlaşıldığına göre,  “Ortaöğretim Yönetmeliğinden” de mevzuat sorusu sorulduğu ancak ne yazık ki yönetmelik gereği bu yönetmeliğin kapsam dışında olduğu ve sorulmaması gerektiği ilk göze çarpan hatalar arasındadır. Nitekim Yönetmeliğin 14 ve 16/a maddelerine göre mevzuat sorularının yazılı sınav kapsamında olan konulardan olma zorunluluğu bulunmaktadır.
       
Bir diğer hata ise yönetmeliğin 16. maddesinde sınav konuları ve puan değerleri düzenlenmiş olduğu halde ve a bendine göre “sınav konularına ilişkin bilgi düzeyi % 5 “ olmasına rağmen yönetmeliğe aykırı olarak % 20 puan üzerinden değerlendirildiğidir. Her ne kadar bu konuda bakanlığın sınavdan önce yazılı açıklaması bulunsa da yasal düzenlemeler arasındaki hiyerarşiye göre açıklama yazısının Yönetmeliğe aykırı olamayacağı, eğer idare illa da öyle yapmak istiyorsa yönetmelik üzerinde değişiklik yapması gerektiği şeklindeki teknik hatadır. 
       
Sonuç itibariyle yapılan mülakatın hukuka aykırılıklarını kısaca değerlendirecek olursak: Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre sorular adaylara farklı sayıda sorulduğu, değerlendirme komisyonları farklı olduğu için değerlendirmelerde birliktelik ve objektiflik sağlanamadığı, bazı komisyonlarda hukuki hiçbir kayıt tutulmadığı, özellikle kamera kaydının hiçbir kurulda tutulmadığı,  ilk göze çarpanlar arasındadır.
       
Nihai olarak bu hengâmede bireysel anlamda kimler kazandı derseniz şunu söyleyebiliriz ki görevlendirme olarak şube müdürlüğü yapanlar ve siyasi referansı kuvvetli olanlar hem de yüksek puanlarla kazanmışa benziyor.
       
Eğitim camiası adına acı bir gerçeği de vurgulamalıyız ki bu konuda sendikalardan eğitim camiasının beklentisi yönünde henüz bir ses çıkmamıştır. Bizi şaşırtan ise özellikle Eğitim-İş ve Eğitim Sen'in sessiz kalmasıdır. Bilindiği gibi 2008 yılında kritersiz, sınavsız yapılan atamalara bu iki sendika engel olmuş ve eğitimcilerin gözünde hayli değer kazanmışlardı.
 
 “Haksızlığa sessiz kalmak zor olsa gerek.”
 
Cafer GÜZEL
[email protected]

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum