Taşeron firma işçileri kaç yıl daha oyalanacak?

Taşeron firma işçileri kaç yıl daha oyalanacak?

Hemen hemen bütün vekillerin, siyasi parti başkanlarının, sendikacıların ve sivil toplum örgütlerinin "genellikle" seçim arifesi zamanında dile getirdikleri bu kelimeler yine şu sıralar oldukça revaçta.

 

Her gün her kesimden taşeron işçiler için bir şeyler söylenmekte gerek yazılı gerek görsel medya'da taşeron işçiler için kimi zaman umut verici kimi zaman ise hüsranla sonuçlanan haberler yayınlanmaktadır.
 
Bu yazımızda taşeron işçilerin sorunlarını ele alan, uğradıkları haksızlıkları, çalışma şartlarındaki adaletsizlikleri, eşit işe farklı maaş politikalarını, mobing uygulamalarını, sosyal statü baskınlığını ve zamanında ödenmeyen emek güçleri ile ilgili bir takım konulara değineceğiz.
 
Kamu kurumlarında Bilgi işlem, güvenlik, teknik servis ve temizlik adı altında laborant, veri giriş memuru, hasta hakları memuru belediyelerde şoför, temizlik personeli, itfaiyeci, zabıta ve gişe memurluğu, maliyelerde muhasip, köy hizmetlerinde iş makinesi operatörü olarak görev yapan taşeron firma personellerinin canları şu anda oldukça dertli ve sıkıntılı. Neden dertli olmasınlar ki, her gün kendileri ile ilgili meclisten gelecek iyi bir haber umudunu korumak isterken meclisin kendilerini seçim aracı olarak kullanmaya başladıklarını düşünmeye başladılar bile.. Sayıları azımsanmayacak derecede çok olan taşeron firma çalışanları aileleri ile birlikte yaklaşık 3 milyonu bulun bir nüfusa sahip olduklarının da bilincindeler ve meclisten kendileri için iyi bir haber duymadıkları vakit kendilerini seçim aracı olarak kullanmak isteyenlere en güzel cevabı seçimde sandık başında vermeye şimdiden hazırlar.
 
Kimi çevrelerce başkalarının yardım ve desteği ile işe girdikleri varsayılan taşeron işçileri aslında hiçte öyle değiller, işe girebilmek için ilgili firma / kurumda deneme sürecinden hatta bazı kurumlarda sınav / mülakata tabi tutulan taşeron firma işçileri bu sınav / mülakat / deneme süreci sonrasında işlerine başlayabiliyorlar. Fakat asıl süreçte bundan sonra yaşayacakları sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyorlar / bırakılıyorlar. Peki nelerdir bu sorunlar birazda bunlara değinelim.
 
Taşeron Firma İşçileri bu adreste buluşuyor
 
Kamu kurumunda başta Bilgi İşlem ve Temizlik ve Güvenlik personeli olarak görev yapan taşeron firma işçileri bağlı bulundukları kurumlarda mobing uygulamaları ile sık sık karşı karşıya gelmektedirler. Kurumlarındaki yetkili kişi yada bağlı bulunduğu birim amirleri tarafından horlanan, azarlanan, ikinci kişi durumuna itilen taşeron firma personelleri sabırları ile de birçok kişinin takdirini kazandıkları da şüphesiz. Nasıl sabırlı olmasınlar ki söyleyecekleri tek bir sözün kendilerini işinden edeceğini bile bile nasıl ses çıkarma cesaretini gösterebilsinler ki ! Kendilerini savunmalarına bile izin verilmeyen, iki kelime kurdukları zaten dik başlılıkla suçlanan, ve kendisi hakkında yapılanlar hakkında yorumda bulunulmayı sivri dilli olarak nitelendirilen kurumlarda çalıştıklarını belirten taşeron firma çalışanlarının sabır ve sükunetlerine de peygamber sabrı deniliyor doğrusu.
 
Özellikle hastanelerde çalışan ve toplumla iç içe çalışmak zorunda kalan ve başta güvenlik personeli olarak görev yapan görev yapan taşeron firma personelleri gerek medyada gerek ise gündelik hayatta şu sıralar herkesin bizzat şahit olduğu şiddet olaylarına hatta ve hatta darp'a varabilecek olaylara yaşamaktadırlar, kimi zaman bu olayların sonu ise ölüme kadar gitmektedir ki bu olayların ilk muhatabı olarak gösterilebilecek kişiler yine taşeron firma personelleridir.
 
Kurumlarında aynı işi hatta bir kaç kişinin işini birden yapan taşeron firma personelleri, yüklendikleri bu kambur sayesinde çalıştıkları kurumda kalabilmeyi istemelerine rağmen, çalışmalarına devam etmeleri kurumlarındaki yetkili amir yada yöneticileriniz iki dudaklarının arasında olması, her gün çıkarılma korkusu ile yüz yüze gelmenin, işe gider iken ayaklarının geri geri gitmenin ne denli kötü ve etik dışı bir olay olduğu ise hepimizce bilinen bir gerçektir.
 
Toplum tarafından da biliniyor ki kamu kurum ve kurumlarında yapılan ihaleler sayesinde firma personellerine her yıl giriş çıkış yapılmakta ve işçiler her 31 Aralık günü işsiz kalma korkusunu an ve an yaşamaktadırlar. Kimileri o geceyi "YIL BAŞI" olarak geçirir sıcak evlerinde yada eğlence mekanlarında eğlenerek geçirir iken iken taşeron firma personelleri 31 Aralık gecesini "EKMEK DAVASI" olarak adlandırmakta çıkarılmamak için adeta yalvarırcasına işverenlerin gözlerinin içerisine bakmaktadırlar.
 
Taşeron firma çalışanların eziyetleri ve karşılaştıkları problemler saymakla bitmiyor, onlardan bir tanesi de maaş dengesizliği..
 
Sayın Başbakanımızın "3 çocuk yapın" ülkemiz gençleşsin talimatı olmasına rağmen ülkemizdeki asgari ücretin dengesizliği ve taşeron firma çalışanların bu dengesizliğe kurban gidip 800 - 900.- TL gibi bir rakamla hayatlarını daim ettirmeleri ve bu rakamla mucizeler yaratarak hem ev kirasını hem çocuğunu hem ise çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaları ise doğa üstü bir olay olduğu düşünülüyor. Sözün bittiği, bıçağın kemiğe dayandığı yerde de çoğu taşeron firma çalışanı ek iş yapmak zorunda kalarak hayatını ve bakmak zorunda olduğu kişilerin hayatlarını daim ettirebilmeleri için normal hayat standartlarının dışında bir hayat yaşamaya mecbur bırakılıyorlar, başarabilenler yine aynı sefalet ve açlık içerisinde bir sonraki ayı düşünür iken başaramayanlar ise tv kanallarında ve gazetelerin 3.sayfalarında ya kendilerini yakarak seslerini dile getirmeye çalışıyorlar yada bir umut diyerekten mitingler düzenleyerek Ankara'nın yolunu tutuyorlar.
 
Bir sorunda da taşeron firma personellerinin meslek hastalıklarında; Kurumlarında çalışan taşeron firma personelleri yapmak zorunda oldukları işleri gereği çeşitli meslek hastalıklarına maruz kalma riski ile doğrudan doğruya karşı karşıya oldukları da bilinen üzücü ama bir o kadarda çaresizlik içerisinde seyredilen bir gerçektir.
 
Geçelim yaşanılan bir diğer sorunun adına, izinlerin kullanımı / kullandırımı: Kurumlar taşeron firma personellerine hak etmiş oldukları izinlerini genellikle ya senede 1 hafta kullandırtıyorlar yada bu izinleri 6 ay önceden belirli bir tarih isteyip o tarihte izine çıkarma tehdidi ile bırakıyorlar. Dolayısı ile 6 ay önceden verilen bu tarihlerde çoğu zaman kış aylarına denk gelmekte olup gereksiz yere hiç bir işe yaramadan kullanılıp gidilen izinler arasında yer buluyorlar.
 
Yukarıda bahsi edilen konular taşeron firma işçilerin yaşadıkları belli başlı konular iken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk ÇELİK aylardan hatta senelerden beri aynı kelimelerle aynı cümlelerle firma çalışanlarını oyalamakta ve yapılanma sürecini, bu süreçte yapılması gerekenleri, defalarca anlatmaktadır. Sorunlarımızı kıdem hakkı, yıllık izin, maaş gibi problemler olarak lanse ederken aslında çemberi bu sorunlar etrafında gezdirerek iş kanununca tarafımıza verilmiş hakları yeni verilen yada verilecek haklar olarak göstermekte ve bir takım kesimlerce göz boyama taktiği uygulamaktadır.
 
Taşeron Firma Personelleri için Türkiye genelinde bir çok dernek çalışma içerisindedir. Bunlarda birisi de sayın bakanımızın memleketinde merkezi bulunan KAŞİP derneğidir. Taşeron firma personellerinin soru, sorun ve bu sorunların çözümlerini raporlayan bu dernek bu raporları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk ÇELİK'e elden teslim etmiş siyasi parti ayrımı gözetmeksizin bütün muhalefet liderleri ile görüşmeler yapmıştır.
 
Taşeron firma personelleri için her kesimce bir şeyler yapıldığı ve yapılmaya çalışıldığı da aşikardır. Fakat taşeron firma personelleri tarafından yapılması istenilen ve düşünülenleri sıralar isek;
 
* 4857 sayılı iş kanununun 2.maddesi "değiştirilmeden" iş güvencesi sağlanması.
 
* Yıllık izinlerdeki problemler kesin olarak giderilmeli dayatmalara sebebiyet verilmemesi.
 
* Taşeron firma personellerinin maaşları tam ve eksiksiz ödenmesi için gerekli alt yapıyı oluşturmak şartı ile maaşların şirketler kanalı ile değil, bağlı bulunduğu kurumlarca işçilerin hesaplarına aktarılması.
 
* Alt işverenler tarafından kesilen kesintilerin son bulunması.
 
* Döner Sermayeli kurumlarda taşeron isçilere döner sermayeden pay verilmesi ve oranlarının yasal düzenleme ile netleştirilmesi.
 
* Kıdem tazminatlarının kesin olarak uygulanmalı ve 1 ay bile çalışmış olsa kıdem tazminatının taşeron isçiye verilmesi.
 
* Ek mesai gibi fazla çalışan taşeron isçilerin maaş farklarının yasal düzenleme ile resmi tatillerde mesai farkları belirlenmesi ve maaş bordrolarına yansıması, taşeron isçilerin kılık kıyafet yönetmenliğinin yasal çerçevede düzenlenmesi yapılması.
 
* Taşeron firma personelinin sendikal haklar verilerek kişilerin herhangi bir sendikaya üye olmaları kolaylıkla ve zorlaştırılmadan yapılabilinmesi.
 
* Arazide çalışan ve araziye çıkan taşeron işçilere yıpranma bedeli ve yol harcırahları verilmesi.
 
* Şirketlerin taşeron firma işçilerin üzerinden sağladığı gelir olarak adlandırılan banka promosyonları şirketlere değil memurlara ve kamu işçilerine verildiği gibi taşeron firma işçilerine verilmesinin yasal zemini hazırlanması.
 
Ve en önemlisi de kamu kurumlarında çalışan taşeron firma personellerine kurumlarında uygun statü verilmesi taşeron firma personellerin sorunlarına kökten çözüm bulacak madde madde çözüm önerileridir.
 
 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.