Avcı, toplumdaki mesleki eğitime yönelik olumsuz algının kaldırılması için mesleki eğitimde kaliteyi yükseltmek gerektiğini de her fırsatta vurguluyor.

MEB, kamuoyunun dikkatini mesleki ve teknik eğitimin önemine çekmek için bir yarışma bile düzenledi.  “Daha İyi Bir Okul” yarışmasıyla, öğrencilerin kendi bakış açılarıyla ideal bir meslek teknik okulunu tasvir etmeleri isteniyor.

İdeal bir meslek teknik okulunun en temel ihtiyacı nitelikli öğretmenlerdir.

Ücretli öğretmenlerle derslerin geçiştirildiği bir okulda, istediğiniz şartları oluşturun, eğitimin kalitesi arttırılamaz.

Zaten az sayıda kadro açılan teknik öğretmenlikte, 2013 yılında 6 bölüme (Makine ve kalıp, makine ressamlığı, makine model, metal, mobilya, motor) ise hiç kontenjan ayrılmadı.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu uygulaması, atama bekleyen 100 binin üzerinde mesleki ve teknik eğitim fakültesi mezunlarını şok etti.

EN YÜKSEK PUANI ALAN DA ATANAMAYACAK!

Bu okullarda eğitim, ücretli öğretmenlerle telafi edilmeye çalışılıyor.

Yeni bir alım veya düzeltme olmadığı takdirde branşında en yüksek puanı alan adaylar dahi atanamayacak.

MEB bu okullara başarılı öğrencileri çekebilmek hem de mesleki ve teknik eğitimin önemini kamuoyuna anlatmaya çalışırken bu okullarda öğretmen sıkıntısını ücretli öğretmenlerle gidermeye çalışıyor.

Her yıl KPSS’ye hazırlanan ve atama bekleyen kontenjan mağduru mesleki ve teknik eğitim fakültesi mezunları da MEB’e seslerini duyurmaya çalışıyor.

KONTENJANLARI ARTTIRARAK MAĞDURİYET GİDERİLMELİ!

Yüksek puanlarla atanması gerçekleşmeyen öğretmenler, MEB’in seslerini duymamasına ve atanma sorunlarına bir çare olmamasına tepki gösteriyor.

Mesleki eğitimde kaliteyi yükseltmek için MEB bu sesleri artık duymalı. Kontenjanları arttırarak, eğitime kadrolu öğretmenlerle devam ederek mesleki ve teknik eğitime verdiği önemi göstermeli.

İşte  mesleki ve teknik eğitim fakültesi mezunu atama bekleyen bir öğretmen adayının feryadı:

“Ben 80 puan almış bir TEKNİK ÖĞRETMENİM
MAKİNE KALIP ÖĞRETMENİYİM…. Bölümümde 25. sıradayım.

2008 mezunuyum, yaşadığım sınava hazırlanma döneminde iyice psikolojim bozuldu.

Siz mezun olup, kaç yıldır sınava hazırlanıp 80 puanla açıkta kaldınız mı hiç……
40 puanla atananları görüp saatlerce hiç kimsenin görmediği bir yerde ağladınız mı…..

Gizlendiniz mi bütün tanıdıklarınızdan ”atama ne oldu” diye sormamaları için…..
Allahtan korktuğunuz için intiharın eşiğinden döndünüz mü…..

işte ben bütün bunları yaşadım…..

İster bir yalvarış… deyin isterse dilencilik….. yada herneyse…

ülkesinde tanınmayan bir TEKNİK ÖĞRETMEN”

Kaynak: Sözcü