Üniversiteler Barınma Sorunu ile Açıldı

Üniversiteler Barınma Sorunu ile Açıldı

Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu`nun `Üniversiteler Barınma Sorunu ile Açıldı` başlıklı açıklama metnidir.

Üniversiteler yeni döneme barınma sorunu ile başladı. Her ile yeni üniversite açmakla övünen hükümet binlerce üniversite öğrencisinin ücretsiz ve nitelikli barınma talebini yine görmezden geldi. Eylül ayında üniversitelerde olay çıkacağı istihbaratını aldıklarını söyleyen yetkililer barınma sorununu çözmedikçe; temel talepleri için mücadele eden öğrencilerle karşı karşıya kalacaktır.

Devlet ücretsiz ve nitelikli barınma koşullarının sağlamalıdır. Üniversite sadece binalardan ve dersliklerde oluşmaz. Üniversitelerde toplum, doğa ve insanlık yararına bilim üretilmesi isteniyorsa tüm bileşenler için uygun ortamın yaratılması gerekir. Öğrencilerin barınma sorunu tam da bu noktada hayati bir önem kazanmaktadır. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyen yetkililer öğrencilerin cemaat yurtlarına ya da özel yurtlara gitmesini teşvik etmektedir. Öğrenciler üniversite çevrelerinde normalin üzerinde artan kiraları ödemeye mecbur bırakılmaktadır.

Bu sene üniversitelere kayıt yaptırmaya hak kazanan 877.784 öğrenci ile birlikte 3 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi olmasına rağmen 347 KYK yurdunda sadece 310.000 öğrenci kalmaktadır. Geriye kalan binlerce öğrenci için barınma sorunu çözülmediği gibi Kredi Yurtlar Kurumu`na bağlı yurtlarda kalanlar ise her an yurttan atılma korkusuyla yaşamaktadır. Demokratik hakkını kullanan öğrencilere soruşturma açılması bile yurttan atılma sebebi olarak görülmektedir. Soruşturmanın sonucu beklenmeksizin yapılan bu uygulama, giderek üniversite öğrencilerini eleştiri, demokrasi ve özgürlükler ortamından uzaklaştırmayı hedeflemektedir.

Başbakan`ın yaratmak istediği gençlik modeli için KYK yurtları kullanılmaktadır. Bu kapsamda yurtların karma özelliği ortadan kaldırılmaya başlandı. Yapılan uygulamayla üniversite öğrencilerinin sosyal paylaşım alanlarına müdahale edildiği ortadadır. Ancak hepsinden önemlisi idari personel ve öğrencilerin yaşadıkları mağduriyettir. Daha önce karma yurtta çalışan idari personel farklı bir yurda sürgün edilmektedir. Kamu yararı gözetilmeden yapılan bu uygulama sonucunda karma yurtlarda çalışan idari personel hak kaybına uğratılmıştır. Benzer bir durum öğrenciler için de söz konusudur. Öğrencilerin bir kısmı eğitim aldıkları okulun çok uzağında bir yurtta kalmaya mecbur bırakılmıştır. 

Yurtlarda Kuran kursları düzenlenmesi, Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinin yapılması neredeyse olağan hale gelmiştir. Üniversite öğrencilerinin KYK yurtlarında bilimsellikten uzak dini etkinliklere yönlendirilmesi hükümetin muhafazakâr politikalarının bir sonucudur. İdari personelin zorunlu olarak dini etkinliklerde görevlendirilmesi, "benim personelim, benim yurdum, benim memurum" zihniyetinin yansımasıdır.

KYK yurtlarının kapasitesinin arttırılarak nitelikli ve ücretsiz olması bugün için acil bir ihtiyaçtır. Bu sorunu çözmek yerine yurtların karma özelliğini ortadan kaldıran; üniversite yurtlarının sahip olması gereken özgürlük ortamını ortadan kaldıran yetkilile,r demokrasi, barış ve özgürlük için mücadele edenleri karşılarında bulacaklardır. Sendikamız üniversitelerde özgürlük için demokratik haklarını kullanarak mücadele edenlerin yanında olmaya devam edecektir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.