Bazı internet sitelerinde yer alan haber şöyle;

Uzun zamandır beklenen yeni yönetici atama yönetmeliği bu hafta içi çıkacak.  Atamaya çıkan tüm iller yeni yönetmeliğe göre duyurularını revize edecekler

Sınavın %50 si , EK2'nin %20 si , Mülakat 'ın %30 u baz alınarak atamalar gerçekleştirilecek.

Şubatta Tüm İller Eski Yönetmeliğe Göre Sınava Dayalı Yönetici Atamaları Tamamlamalı

Çok sayıda ilimiz yönetici atama duyrusuna çıkmış, bazıları atama sürecini tamamlamıştır.

1 yıldır çıkmayan yönetmelik 1- 2 hafta daha çıkmamalıdır.

Aksi durumda eğitimciler arasında MEB'e büyük bir güvensizlik ve hoşnutsuzluk oluşacaktır.

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi; tüm iller şubat ayı bitmeden (yönetmelik gereği) sınava dayalı yönetici atama duyurularını yapmalı, en kısa sürede atamaları yaparak süreci tamamlamalıdır.

Şu an başlayan bir süreç var.

"Dere geçerken At değiştirilmez!"

Mülakak kabul edilemez!

Yönetici atamalarında "mülakat" demek, torpil ve kayırma demektir. 

Bunu hepimiz biliyoruz.

Mülakatın yönetici atamaya getirilmesi, tam bir geriye gidiş olacaktır. 

Sendikalar genel olarak sınava dayalı sistemden memnunlar.

Burada "sadece sınava dayalı" sistem olmayabilir. 

Daha nitelikli yöneticiler seçmek için, başka kriterler getirilebilir. 

Mesela, eğitim yönetimi alanında yüksek lisans ve doktora yapmış eğitimcilere çok ciddi ek puanlar getirilebilir. 

Yatılı okullar gibi özel nitelikteki okullara yönetici seçiminde ek bazı kriterler getirilebilir. 

Ancak 42 bin üzerinde bulunan eğitim kurumlarına "Mülakat" ile yönetici seçmek gerçekçi bir yaklaşım değildir.

Seçilecek kadro sayısı bir kaç yüz kişi değil ki tam bir adil mülakat değerlendirmesi yapılabilsin?

Bizim söyleyeceklerimiz bunlar. 

Dileriz basın, sendikalar ve sivil toplum örgütleri de gerekli hassasiyeti göstermeye devam eder.

Ancak bu çabalar kuru gürültüden çok, "Sonuç" odaklı olmalıdır. 

Teoman Yalçın

www.turkiyeegitim.com / özel haber