Öyle ki 2012 yılında bin bir güçlükle yaptığı birçok uygulamayı 2013 yılında kaldırmak için yine bin bir güçlük çekmek zorunda kaldı. Örneğin önce 5.sınıfları ilkokuldan orta okula ekleyerek oluşturduğu binlerce norm kadro fazlası sınıf öğretmenini eritmek için, denemediği yol kalmadı.Branş değişikliği,yan alan değişikliği,memurluk, yıllık izin……

Bütün bunları denedi,yine olmadı.En sonunda 2013 yılı sonunda eski branşına dönme hakkını vererek önceki yaptığının mağduriyet oluşturduğunu kabul etti.Başka bir örnek ise 1.sınıfa kayıt yaşında yaşandı. Kayıt yaşını 60 aylık yaparak 60-66 aylık olanlar için veli izni,66 ay ve yukarısı olanlar için okula kayıt etmek istemeyenlere doktor raporu,bunu yapmak isteyenlere de demediğini bırakmayan MEB,yine 14 Ağustos 2013'te yönetmelikte değişiklik yaparak 1.sınıfa kayıt yaşını yukarı çekerek 66,67 ve 68 aylık olanlar için de veli izin dilekçe hakkını vererek önceki yaptığının yanlış olduğunu teyit etti.

Aslında bakarsanız 2013 yılında yapılan ve yukarıda saydığımız hemen hemen  tüm bu gelişmeleri Öğretmenler için olumlu, dolayısıyla eğitim için normalleşme olarak sayabiliriz.Ancak MEB'in 2013 yılında çıkarmış olduğu Yönetici Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği tüm bu yaptığı olumlu gelişmeleri gölgede bıraktı.Müdürlük için getirilen mülakat ,hala tartışılıyor ve birçok yerde davalık oldu.Ancak en akıl almaz işlerden biri Temmuz 2013 sonlarında yayınladığı taslakta “yeniden atanmaya” hak vermesine ve alınan görüşlerin de muhtemelen büyük bir kısmının bu maddeyi desteklemesine rağmen kimin, niçin istemediğini hala anlayamadığımız bir kötü sürpriz ile 4 Ağustos 2013 günü yayınlanan yönetmelikte buna yer vermedi.Aradan geçen altı aya aşkın süre ve bu konu üzerinde  tüm yazılan/çizilenlere rağmen MEB'in herhangi bir  yetkilisinden sözlü de olsa hiçbir açıklama yapılmaması gerçekten tam bir hayal kırıklığı yaşatıyor.Ekim 2013 KİK raporunun 6.maddesinde bu konu üzerinde bir çalışmanın yapılması   tavsiyesi,umutlandırmaktan başka hiçbir etkisi olmamıştır.
 
Bütün bunlara karşın hemen hemen tüm illerimizde  her türlü yönetici atama iş ve işlemleri bitirilmesine karşın, bütün illerde yüzlerce okul yöneticisiz kalmıştır.Büyük bir ilin merkezinde görev yapmama karşın bulunduğum okulda iki tane boş yönetici normu bulunmaktadır.İşte can alıcı soru da burada devreye girmektedir.Acaba daha önce yöneticilik tecrübesi olan ve özellikle de iller arası tayin nedeniyle yöneticiliği üzerinden alınan bir insan mı daha faydalı olur,ya da henüz hiçbir tecrübesi olmayan ve görevlendirme ile yöneticiliğe getirilen bir insan mı? Ya da öncelikle bu hak kime aittir?
 
Bakanlığımıza çağrımız bir an önce bu inadından vazgeçmeli ,daha önce yöneticilik görevinde bulunup tayin dolayısıyla yöneticiliği düşen eğitimcilere bu hakkı yönetmeliğe eklemesi,bu konuya bir son vermesidir.SAYGILARIMLA.
 
İbrahim KAYA