Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, Kaymakcan'ın, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde görevliyken aynı fakültedeki FETÖ'nün sivil imamlarından firari Adil Öksüz ve birçok örgüt üyesi öğretim görevlisiyle örgütün "akademisyen yapılanmasında" birlikte hareket ettikleri ve örgütün üniversitelerinde konferanslara katıldıkları öne sürüldü.

Şüphelinin dijital inceleme raporuna yer verilen iddianamede, Kaymakcan'ın bilgisayarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile alakalı bildiri yazısının bulunduğu, silinmiş veriler içerisinde Gülen ile ilgili farklı yazarla ait 2 kitabın yer aldığı bildirildi.

Kaymakcan'ın dizüstü bilgisayarında da KYK yurt müdürlerinin atanacağı yerlerin ve referanslarının kim olduğu dair bilgilerin yer aldığı "Yurt Müdürü Liste" başlıklı dosya bulunduğu belirtildi.

FETÖ'nün TSK imamı Adil Öksüz ile 1 Haziran 2009'dan 21 Mayıs 2016'ya kadar 497 kez telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtilen Kaymakcan'ın, aralarında asker, polis ve öğretim üyelerinin bulunduğu FETÖ soruşturmalarında adı geçen 366 kişi telefon irtibatı da tespit edildi.

İddianamede, tanık A.Z'nin şüpheli hakkındaki beyanına da yer verildi. Buna göre A.Z, Sakarya Üniversitesi Mühendislik fakültesinde öğretim görevlisi olduğunu, FETÖ'nün sohbetlerine katıldığını, Recep Kaymakcan'ı da toplantılarda gördüğünü söyledi.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada gözaltına alınan S.T'nin bilgisayarında ele geçirilen bir belgede de örgütte sorumlu düzeyde faaliyet gösterenlerin isimlerinin kodlandığı, isimlerin karşısında notların yer aldığı, bu belgede Kaymakcan'nın da adının geçtiği kaydedildi.

İddianamede yer verilen MASAK raporunda da Kaymakcan'ın FETÖ soruşturmalarında adı geçen birçok şüpheliyle para ilişkisi olduğu belirtildi.

"Öksüz'ü normal sıradan bir öğretim elemanı olarak tanırım"

İddianamede ifadesine de yer verilen Recep Kaymakcan, ilk, orta ve lise öğrenimini Çorum'da tamamladığını, 1990'da Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesini bitirdiğini, 1993'te din eğitimi alanında doktora yapmak için İngiltere'ye gittiğini belirtti.

Kaymakcan, 1998'de Leeds Üniversitesi'nde doktorasını tamamladığını, Türkiye'ye döndükten sonra Sakarya Üniversitesinde yardımcı doçent olarak göreve başladığını, 2002'de doçent, 2007'de de profesör olduğunu aktardı.

Daha sonra Kredi ve Yurtlar Kurumuna Genel Müdür olarak atandığını ardından da 2015 ekim ayında Gençlik ve Spor Bakanlığı müşaviri olduğunu anlatan Recep Kaymakcan, Öksüz ile irtibatına ilişkin de şu beyanda bulundu:

"Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde göreve başladığım sırada Adil Öksüz de aynı fakültede öğretim elemanı olarak görev yapmaktaydı. Kendisini aynı fakültede görev yapan bir iş arkadaşı ve meslektaş olarak tanımaktayım. Fakültede görev yapan diğer meslektaşlarımla olduğu gibi iş icabı irtibatım oldu. Öksüz'ü sakin, beşeri münasebetleri fena olmayan, normal, sıradan bir öğretim elemanı olarak tanırım. Kendisinin bu şekilde imamlık yapabileceğini, özellikle de askerlerle irtibatının olduğunu rüyamda görsem inanmam. Öksüz ile irtibatım, bir öğretim üyesinin bir diğer öğretim üyesi arasında irtibatından başka bir şey değildir."

Kaymakcan, 29 Mart 2016'da Adil Öksüz ile ne görüştüğünü hatırlamadığını, ertesi gün yine Sakarya Üniversitesi'nde görevli İ.A. ile Öksüz'ün, Ankara'ya gelerek kendisiyle görüşmek istediklerini, Öveçler'de bir kafede buluştuklarını anlattı.

Recep Kaymakcan, "Öksüz, tefsir alanında doçentlik sınavına başvurduğunu söyledi, doçentlik jürisinde ben de daha önce görev yaptığım için prosedür hakkında bilgi almak istiyorlardı. Sakarya Üniversitesinden arkadaş olduğumuz için diğer konularda sohbet ettik." savunmasını yaptı.

İ.A. ile Adil Öksüz'ün, FETÖ sempatizanları olduğunun fakülte içerisinde bilindiğini aktaran Kaymakcan, kendisinin örgütle herhangi bir bağlantısı olmadığını, Adil Öksüz ile örgütsel bir görüşme yapmadığını iddia etti.

İddianamede, Kaymakcan hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.