Çözüm Süreci'nde herkese düşen görevler olduğunu belirten Erdoğan, "Sürecin dışında değilim. Hükümet garantör durumda. Seçimlerde kimin nerede durduğunu göreceğiz. Temennimiz silahların olmadığı bir seçim" dedi.

Mustafa Kartoğlu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan yolunda uçakta kendisini takip eden gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasının merkezine Hükümet ve HDP temsilcilerinin Dolmabahçe'de yaptığı tarihi barış açıklamasını alan Erdoğan şu mesajları verdi.

İmralı silah istemiyor

Dolmabahçe'de yapılan açıklama ile Selahattin Demirtaş'ın söylediklerinin birbiriyle çeliştiğini belirten Erdoğan, "Görünen o ki İmralı ile Kandil arasında ciddi bir kopukluk var. Parti içinde de bir bölünmenin olduğu ortaya çıkıyor. İmralı'ya gidip gelenlerin yaptığı açıklamalara baktığımız zaman, İmralı silahların bırakılmasını istiyor. Fakat partinin başındaki zatın yaklaşımı çok daha farklı, o adeta 'hükümetin uygulamasına bakacağız' diyor. Nesine bakacaksınız? Hükümet zaten çözüm sürecinin adeta garantörü" dedi. Erdoğan şöyle devam etti: "Demokratik Açılım'la başladı, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi ile devam etti, Çözüm Süreci ile de yürüyor, netice almaya dönük adımlar var. Bu açıklama Kandil'i de HDP'yi de bağlıyor. İmralı kendi üstüne düşen görevi yapmış oluyor. Bu seçimlerde kimin nerede durduğunu görme imkanımız açık şekilde olacak. Temenimiz de silahların olmadığı birlik beraberlik içinde seçimlerin yaşanmasıdır."

Sürecin dışında değilim

Çözüm sürecinin Hükümet hangi istikamette devam ediyorsa öyle devam edeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı makamı bu işlerin dışında değil. Hükümetle genelkurmayımızla bunları zaten haftalık rutin toplantılarımızda görüşmek suretiyle sevk ve idare ediyoruz. MGK'da ve önümüzdeki hafta yapacağımız Bakanlar Kurulu toplantısında da zaten ağırlıklı konu bu" diye konuştu.

400 milletvekili bir hedef

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "400 milletvekili verin yeni anayasa yapılsın" sözleriyle ilgili olarak da şunları söyledi: "Ben 400'ü bir hedef olarak veriyorum. A partisi, B partisi olur, bu işi çözsün bitirsin. Millet bu sıkıntılardan kurtulmuş olur."

MEKKE'DE UMRE ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Suudi Arabistan'da umre yaptı. Türk vatandaşlarının yoğun ilgisiyle karşılaşan Erdoğan, kendisine selam verenlere de el sallayarak karşılık verdi. Gezide Erdoğan'a eşlik edenler arasında bulunan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da umre sonrası Mekke'de çalışan Türk işçilerle bir araya geldi.

ERDEM BAŞÇI'YI ÇAĞIRDIM KONUŞACAĞIZ

Erdoğan son dönemde faizlerin indirilmesi için Merkez Bankası'na sık sık çağrıda bulunmuştu. Erdoğan konuyla ilgili, "Ortada bir gerçek var, faizler düşmezse Türkiye yatırım yapamaz. Özel sektörün yatırım yarışı yok, bir duraklama içindeyiz. Hızlanmamız gerekiyor. Faizler düşerse bu yatırımlar devam eder. İşsizlik çift rakama çıktı. Ama Merkez Bankası sadece benim görevim enflasyon ve fiyat istikrarı derse kendi görevini anlayamamış demektir" diye konuştu.

Bakanla aynı durumdalar

Erdoğan, "Dünyadaki diğer Merkez Bankaları enflasyonla mücadelede, büyüme noktasında gövdesini ortaya koyar. Ama bizdeki kaçıyor. Merkez Bankası mevzuatının değişmesi hükümetle ilgili bir konu. Hükümet bir adım atarsa ki biz de bazı şeyler söyleriz. Erdem Başçı'yı çağırıp konuşmadığımı kim söylüyor? Onu oraya getiren benim. Bugünlerde yine bir talebi var, çağırıp konuşacağız. Ama onun bağlı olduğu sayın bakanla bunu konuştuk. Ama bakıyorum ki aynı durumdalar. Artık biraz kendilerine çeki düzen vermeliler. (Başçı'nın) Rahatsız olduğunu duymadım. Böyle bir rahatızlık geçirdiyse gecikmeli de olsa geçmiş olsun derim" dedi.

SUİKAST PLANI YARGI TAKİBİNDE

Erdoğan, STAR gazetesinde yayınlanan ve Emre Uslu'yla CHP'li Umut Oran arasında gerçekleşen twitter yazışmalarıyla ortaya çıkan Paralel yapının Sümeyye Erdoğan'a düzenlemeyi planladığı suikastle ilgili olarak da, "Bu duruma üzülüyoruz tabii. Korumalarla aylarca, senelerce beraberiz. 'Baba değiştirmeyelim, aramızda bir hukuk var' dediler. Kızlarımın bu insani yaklaşımını dikkate alıyorum ama bir de güvenlik tehdidi var. Başka yerlerde görevlendirmeler yaparak çözdük. Olay yargıda. Savcılık medyada çıkan haberleri görmemezlikten edemez, bir anlamda suç duyurusu niteliğindedir. Adımların biz de takipçisiyiz, onlar da takipçisi" dedi. Erdoğan, "Paralel'e karşı yalnız kalsam da mücadeleyi sürdüreceğim" sözleriyle ilgili, "Ben bu konuya ne kadar önem verdiğimi göstermek için söyledim. Elinin ucuyla değil gövdesini koyarak mücadele etmeliyiz. Birçok kurumdan insanlar da tam aksini söylüyorlar. 'Yalnız değilsiniz. Bu mücadelede varız, ne denli haklı bir mücadele olduğunu geç de olsa gördük, görüyoruz. Sonuna kadar yürüyeceğiz' diyorlar. Fethullah Gülen ile ilgili ABD'ye ilettiğimiz bakışımız, duruşumuz aynen devam ediyor. Paralel yapı mensupları şimdi Türkiye'den kaçıyorlar. Her geçen gün yargıya daha farklı belgeler gidiyor. Dink meselesine bakın, işin aktörleri ortaya çıkmaya başladı. Bu işin dış bağlantıları ortaya çıktıkça daha da aydınlanacak bu mesele" dedi.

EĞİT-DONAT'IN HEDEFİ ESAD REJİMİ OLACAK

Erdoğan, Mısır'da yaşanan darbenin ardından ilişkilerin aldığı durumla ilgili de, "Bizim darbeye tepkimiz demokratik tepki. Mısır halkıyla sorunumuz yok. Yüzde 52 ile seçilmiş sivil iktidara darbe yapılmıştır. Üstelik o iktidarın savunma bakanlığına getirdiği kişi tarafından. Zulüm altındaki Cumhurbaşkanı Mursi ve siyasi tutuklular bırakılmalı, yeniden siyaset yapma hakları iade edilmeli. Biz de arkadaşlarımıza 'alt düzeyde çalışmaya devam edebilirsiniz' diyoruz" şeklinde konuştu. Suriye'de birilerinin planladığı şekilde uluslararası hukuka ters bir adım içinde olmak istemediklerini ve böyle birşeyin söz konusu olamayacağını belirten Erdoğan, "Fakat Bayırbucak Türkmenleri'nin hukukunu korumak gibi bir görevimiz var. Suriye'nin bölünmesini arzu etmeyiz. Suriye konusunda koalisyon güçleriyle henüz istediğimiz noktada değiliz. Uçuşa yasak bölge, güvenli bölge olması lazım. 'Eğit-donat'ta anlaştık. Hatta rejim hedefli olarak anlaştık" diye konuştu. Erdoğan, Ermenistan'la ilişkiler konusunda da, "Ermenistan, işgal ettiği Azerbaycan toprağı Karabağ'da adım atmadan sınırları açmayız. Uluslararası hukuk 'Karabağ işgal altındadır' diyor. Aslında ABD, Rusya istese anında çözülür. Azeri halkının medeniyet dünyası, inancı belli, diğer tarafınki belli. Bana öyle bakıyorlar gibi geliyor, bu nedenle adil yaklaşım göstermiyorlar" diye konuştu.

BEŞİKTAŞ EZE EZE KAZANDI

Erdoğan, "Beşiktaş'ın galibiyeti her türlü takdirin üstünde. Bu rastgele alınmış bir galibiyet değil. Bir kısmını izledim. Eze eze alınmış bir galibiyet. Dembaba'nın üst direkten dönen topu gol olsa çok daha güzel olacaktı. Belki sonraki maçlara giderim. Mesela Belçika maçının Türkiye ayağına gidebilirim" dedi.