Bu çocuklar okula değil tarlaya gidiyor

Bu çocuklar okula değil tarlaya gidiyor

Geçimini mevsimlik tarım işçiliği yaparak sağlayan aileler, çocuklarını okula 2 ay geç gönderebiliyor

Eğitimlerine arkadaşlarından geride başlayan çocuklar, okulu bir ay da erken bırakıyorlar. Tarım işçisi çocuklara özel müfredat yapılması gerektiğini belirten sivil toplum kuruluşları, ailelere de maddî destek verilmesini talep ediyor.

Milyonlarca öğrenci için eğitim zilinin çaldığı bugünlerde, Güneydoğu’da yüz binlerce tarım işçisi öğrenci, okula değil tarlalara gidiyor. Okullarını her yıl iki ay erken terk etmek zorunda kalan tarım işçisi çocuklar, yeni eğitim dönemine de bir ay geç başlıyor. Yaşları 7 ile 15 arasında değişen öğrenciler, hayatın zorlukları ile erken yaşta tanışıyor. Kimisi okul harçlığını kazanma peşinde, kimisi de ailesinin ağır geçim yükünü sırtlamak için güneş doğmadan tarlaların yolunu tutuyor. Tıpkı İkiağız köyündeki 5’inci sınıf öğrencisi Zehra Meral gibi. Gündüzleri sıcaklığın 40 dereceyi aştığı Harran Ovası’nda Zehra’nın yüzündeki toz, yorgunluk terine karışıyor. Pamuk tarlasının içinde görünmekte zorlanan Zehra, her gün kendi ağırlığının 3 katı pamuk topluyor. Gün boyu pamuk toplayan çocuk işçilerin günlüğü en fazla 25 liraya geliyor.

Maddî imkânsızlıklar nedeniyle tarlada çalıştığını ve her yıl bir ay veya 45 gün geç okula gittiğini dile getiren Mehmet isimli öğrenci, bunun eğitim hayatını olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Hasan adındaki 9’uncu sınıf öğrencisi ise 8 yıl boyunca bir ay gecikmeli olarak okula gittiğini anlatıyor.

Eğitim öğretim dönemi açılmasına rağmen okul çağındaki 6 evladıyla pamuk toplayan baba Hüseyin Meral, okula gitmesi gereken çocuklarını neden çalıştırdıklarını şu cümlelerle özetliyor: “Bu aylarda çocuklar bizimle çalışmasa geçinemeyiz. Bu çocukları okula gönderip yevmiyeci çalıştırsak bizim gelirimiz ne olacak? Mecburen bu çocukları iki ay okula göndermeyeceğiz. 6 öğrencim var. Bunlar yardımcı olmasa kışın ne yiyeceğiz? Devlet bunları araştırmalı, bu ailelerin geliri nerden geliyor? Sadece okula gönderin demekle bitmiyor. Bunların elbisesi, defteri, harçlığı var. Her öğrencime günlük 2 lira harçlık versem 12 lira yapıyor. Kitap vermekle iş bitmiyor.”

    “Öğrencilerin tarlada çalışması kader olmamalı.” diyen Mazlumder Şanlıurfa Şube Başkanı Meral Dervişoğlu, yetkililerin düzenleme yapması gerektiğini belirtiyor. Okul açıldıktan 45 gün sonra okula başlayan öğrenciler ile diğer öğrencilerin aynı müfredata göre eğitim almalarını eleştiren Dervişoğlu, tarım işçisi öğrenciler için farklı müfredatın, sınav takvimlerinde farklılıkların göz önünde bulundurulması gerektiğini dile getiriyor. Tarım işçisi birçok öğrencinin yazılı sınavlara bile giremediğini aktaran Dervişoğlu, “İşçi çocuklar okulu erken bırakıyor. Geç başlıyor. Bununla ilgili bazı düzenlemeler yapılmalı. Bu öğrenciler birçok haktan mahrum kalıyor. Diğer arkadaşları ile eşit şartlarda değil. Yetkililer bugüne kadar bunu dikkate almadı. Bir emare de görünmüyor. Tarım işçisi çocuklar bu bölgede çok fazla. Devlet yetkilileri galiba bu bölgenin çocuklarını ciddiye almıyor ki bunlarla ilgili bir düzenleme yapmıyorlar.” diyor.

Şanlıurfa Milli Eğitim Müdürü Metin İlci ise ailelere “Bir yevmiye uğruna çocukların geleceğini yakmasınlar. 15 ile 20 bin arasında eğitimini aksatan öğrenci var.” diye konuşuyor.

2 BİN 500 ÖĞRENCİSİ BULUNAN OKULA 250 ÖĞRENCİ GELİYOR

Şanlıurfalı mevsimlik tarım işçilerinin sayısının 400 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Mevsimlik Tarım İşçileri Derneği Başkanı Mehmet Göbek’e göre mevsimlik tarım işçilerinin yarısına yakını öğrencilerden oluşuyor. Göbek, kenar mahallelerdeki 2 bin 500 öğrencili okullara gelen öğrenci sayısının 250 civarında olduğunu belirterek, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Günlerce mevsimlik tarım işçilerinin çalıştığı tarlaları gezdiğini kaydeden Göbek, başta sağlık sorunu olmak üzere işçilerin çok ağır şartlarda çalıştığını ifade ediyor. Göbek, “Sorduğumuz tüm öğrenciler bir an önce okula gitmek istediğini söylediler. Ancak ailelerinden ayrılamıyorlar. Barınma sorunu yaşıyorlar. Yurt, burs imkânları sağlanmalı. Mevsimlik işçinin temelinde ekonomik yetersizlik var. Kentte tarımsal sanayi oluşturulmalı. Bu işçiler burada istihdam edilmeli. Bu durumdaki öğrencilerin okulu terk etmemeleri için pozitif ayrımcılık tanınmalı.” ifadelerini kullanıyor.

 

ZAMAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.