Erdoğan'dan, Paralel tabanına son uyarı

Erdoğan'dan, Paralel tabanına son uyarı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti’nin, kuruluşunun 65. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlediği programa katıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Cemiyeti’nin, kuruluşunun 65. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlediği programa katıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

Konuşmasının başında, önümüzdeki salı gününü çarşamba gününe bağlayan gece idrak edilecek Miraç Kandili’ni kutlayarak, “Allah, Miraç Gecesi’nin yüzü suyu hürmetine, Suriye başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanında zulüm gören, acı içinde, güvensizlik içinde hayatlarını sürdüren Müslümanların yar ve yardımcısı olsun” temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kutlu gecenin, İslam âleminin birliğine, beraberliğine, kurtuluşuna vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.

“PARALEL YAPININ İNLERİNE GİRECEĞİZ DEDİK, GİRDİK”

Şu anda paralel devlet yapılanması mensuplarının da bunu yaptığına; Türkiye’de başarılı olamayınca Batının değişik ülkelerinde yapının medya unsurlarının Türkiye aleyhinde kampanyalar sürdürüp iftira kampanyaları yürüttüğünü hatırlattı ve şu açıklamalarda bulundu: “Yalanın envai çeşidi şu anda onlarda var. Çünkü onlar da takiyeci ve bunu da başarıyla yürütüyorlar. İşte bakın şu anda çok ciddi bir kısmı cezaevlerinde, bir kısmı kaçtı gitti. Dedik ya, inlerine gireceğiz; girdik, giriyoruz. Söylüyorum; bu ten bu canda oldukça, bu ümmete ihanet eden kim olursa olsun bunların üzerine sonuna kadar gideceğiz. O kadar enteresan ki Amerika’da bir enstitüde konferans vereceğim. Konferans vereceğim enstitünün önüne geldik, baktık karşıda PKK bayrakları, bir tarafta ASALA, bir de baktık ki bir tarafta da paralel devlet yapılanması. Bunlar ne zamandan beri böyle dost oldular, ne zamandan beri bunlar bu kadar ahbaptılar? Tabii o çok iyi bir fotoğraf karesiydi. Niye? Hâlâ gaflet içerisinde olan o samimi kardeşlerimiz, hani tabanı ibadet diyoruz ya, o tabanı ibadette kalan kardeşlerimiz temenni ederim ki bu işten kurtulurlar. Çünkü tabanı ibadet, ortası ticaret, tavan ihanet; bunların yapısı bu.”

“BU MİLLET KENDİ GÖBEĞİNİ KENDİSİ KESECEKTİR, BUNUN BAŞKA ÇARESİ YOK”

Batılı medya kuruluşlarının; adi suçlardan, terör suçlarından, ajanlıktan hüküm giymiş, tutuklanmış kişileri, ‘gazeteciler hapse atılıyor’ diye dünya kamuoyuna yutturmaya çalıştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında şu eleştirilere yer verdi: “Peki, siz Suriye rejiminin katlettiği onlarca gazetecinin hiç haber olduğunu duydunuz mu? Gazze’de öldürülen gazeteciler için herhangi bir kampanya yürütüldüğünü gördünüz mü? Kendi ülkelerinde gizli bilgileri ifşa ettikleri için ofisleri basılanlara dair raporlar yayınlandığını, dünyanın ayağa kaldırıldığını hiç işittiniz mi? Terör konusunda da aynı çifte standarda, aynı ikircikli tavra şahit oluyoruz. Bakın biz PYD terör örgütüdür diyoruz, YPG terör örgütüdür diyoruz; çok enteresan, Amerika’da Savunma Bakanı ayrı şey söylüyor, öbür tarafta Sözcü ayrı şey söylüyor. Diyor ki; biz YPG’yi, PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmiyoruz. Bu nasıl bir şeydir? Kendileriyle konuştuğumuzda bize artık farklı konuşuyorlar, ama bakıyorsunuz ki sırtımızı dönüyorsunuz bunlar farklı şeyler söylüyorlar. Öyleyse bu millet kendi göbeğini kendisi kesecektir, bunun başka çaresi yok.”

Türkiye’de herhangi bir terör eylemi olunca geniş bir biçimde konuyu işleyerek, ekranlarda saatlerce yayınlayanların, benzer hadiseler kendi ülkelerinde yaşanınca ‘sorumluluklarını ve etik değerlerini’ hatırladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Terör örgütleri arasında, acılar arasında, maktuller ve katiller arasında ayrım yapan bir zihniyetle terörle mücadele yapılmaz. Bunun adı gazetecilik değil, ikiyüzlülüktür; terör örgütlerine payandalık yapmaktır” eleştirisinde bulundu.

“BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ VE PARALEL YAPI MENSUPLARI AYNI SAFTA”

Türkiye’deki bazı kesimlerin de aynı kini, aynı nefreti, aynı düşmanlığı kendi devletlerine, kendi milletlerine karşı sergilediklerini, üzüntüyle gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölücü terör örgütünün mensupları ve destekçileri, hem ülke içinde, hem de dışarıda, Türkiye’nin aleyhine ne varsa, hepsinde en başta yer alıyorlar. Şimdi aynı safa, paralel devlet yapılanması dediğimiz ihanet şebekesinin mensupları da geçmiş durumda. Bu yapı, dünyanın hangi ülkesinde etkinliği varsa, orada tüm imkânlarını, tüm gücünü, tüm elemanlarını ülkemizin ve milletimizin aleyhine olan işler için seferber etmiş bulunuyor. Gittiğimiz ülkelerde, bu acı gerçeği bizzat gördüm. Böyle bir parayı bunlar bu ülkelere nasıl aktarırlar, böyle bir parayı bunlar nereden buldular, nasıl buldular? Onun için çok çalışacağız, yanlışımızı telafi etmek durumundayız. Bölücü örgütün paçavralarını taşıyanlar, ermeni örgütlerinin yandaşları ve paralel yapının elemanları, yan yana, omuz omuza, kol kola ülkemizin aleyhine slogan atıyorlar, gösteri yapıyorlar. Hatta fırsat bulduklarında işi saldırganlığa kadar vardırıyorlar” şeklinde konuştu.

Bu yüzden her fırsatta ‘yerli’ ve ‘millî’ vurgusu yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet yerli değilseniz, şayet millî bir duruşunuz yoksa, paralel yapı gibi ruhunuzu ve bedeninizi başkalarının emrine vermişseniz, sizi kendi ülkeniz aleyhine de bağırtılar, kendi ülkenize karşı silah da çektirirler” dedi.

“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İÇİNDE BARINANA TERÖRİST DENİR”

Adana’daki MİT tırları meselesinde, paralel yapı elemanlarının, kendi ülkelerine silah çektirme ihanetini sergilediklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu açıklamaları yaptı: “Onların iddia ettiklerinin aksine, şayet Türkiye bir hukuk devleti olmasaydı, bu ihanetin cezası çok başka olurdu. Türkiye, onlara rağmen bir hukuk devleti olarak kalmayı başardığı için, şu anda hesabı mahkeme önünde veriyorlar. Bu sıradan bir mesele değildir. Ülkemizin tarihindeki en açık, en aleni, en cüretkâr ihanet teşebbüslerinden birini gerçekleştirenlerin, bu devlete ve bu millete yapamayacakları kötülük yoktur, kim olursa olsun. Bunun içinde yargı yer aldı mı? Aldı. Bunun içinde ne yazık ki güvenlik güçlerimiz yer aldı mı? Aldı. Bunun içinde medya yer aldı mı? Aldı. Bunları yaşadık. Peki, bunların takipçisi olmayacak mıyız? Rabbim onların kirli hesaplarını altüst etmiş, bu ihaneti yapanları kendi kazdıkları kuyuya düşürmüştür. Türkiye’yi ‘terör örgütlerine yardım eden bir ülke’ gibi göstermeye çalışanlar, bugün kendileri terör örgütü olarak tescillenmişlerdir. Paralel ihanet şebekesinin ülkemize verdiği zarar çok büyüktür. Türkiye’nin, bilhassa son çeyrek asrının en parlak beyinleri, bu örgüt tarafından adeta iğfal edilmiş, şahsiyetsiz, kişiliksiz, riyakâr robotlar haline dönüştürülmüştür. Ortaya çıkan bunca ihanet belgesine rağmen hâlâ bu yapının içinde kalmakta ısrar edenler, hiç kusura bakmasınlar, başlarına gelecekleri kabul ediyor demektir. Terör örgütünün içinde barınana terörist denir. Ne dedik? Dedik ki, legal görünüm altında illegal yapılanma içerisinde olanlar ki şimdi onu daha da değiştireceğiz, o da şu: İllegal terör yapılanması veya illegal terör örgütü diyecek ve bu şekilde de üzerlerine gideceğiz.”

“EVLATLARIMIZIN ŞER ŞEBEKELERİNİN PENÇESİNE DÜŞMESİNİ ÖNLEMELİYİZ”

Katılımcılara hitaben, “Türkiye’nin bir daha böyle bir musibete maruz kalmaması için en büyük görev sizlere düşüyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yapılandan daha fazlasının yapılması gerektiğini söyleyerek, “Paralel yapıya kaptırılan her bir masum evladımızın vebali bizlerin üzerindedir. Biz daha fazla çalışarak, daha fazla hizmet gerçekleştirerek, daha fazla imkân oluşturarak, evlatlarımızın bu tür şer şebekelerinin pençesine düşmesinin önüne geçmek mecburiyetindeyiz” diye ekledi.

Her şehirde üniversite kurmuş olmalarının önemli olduğunu; ancak üniversitelere gelen öğrencilerle ne kadar yakından ilgilenilebildiği, onlara neler verilebildiğinin daha önemli olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,  “İnancını, tarihini, kültürünü, medeniyetini bilen evlatlarımızdan oluşan Asım’ın Nesli’ni yetiştiremezsek, yaptığımız onca yolun, onca konutun, onca hastanenin, onca hizmetin ne anlamı var ki? Her şey insan için, şüphesiz ki her şey sizler, bizler için, her şey insanla kaim. Eğer biz evlatlarımıza doğruyla yanlışın, iyiyle kötünün, çirkinle güzelin, Hakla batılın farkını öğretemiyorsak, iman ve amel bakımından onları olgunlaştıramıyorsak, neyin mücadelesini veriyoruz ki?” ifadelerini kullandı.

“BUNLARA KALSAYDIK; BUGÜN DEĞİL CUMHURBAŞKANI, MUHTAR BİLE OLMAZDIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Birileri sizleri karalamak, çalışmalarınızı gölgelemek, pak sicilinize kara çalmak için elbette elinden geleni arkasına koymayacaktır. İnanın bana, bu yazılanların, çizilenlerin, söylenenlerin zerre kadar önemi yoktur, at bir kenara bas üstüne. Unutmayın, ‘kaderin üstünde bir kader vardır’; olay bu kadar. Şayet biz bunlara kalsaydık, bugün değil Cumhurbaşkanı, muhtar bile olmazdık. Şimdi, her ay yüzlerce, binlerce muhtarımızı Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde ağırlıyor, onlarla birlikte bize bu sözü söyleyenlere hak ettikleri dersi veriyoruz. Hamdolsun, geçen hafta itibariyle şu ana kadar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde 10 bin muhtarımızı ağırladık. 52 bin muhtarımız var, inşallah hepsini de orada ağırlayacağız. Çünkü asıl olan milletin gönlüne girip giremediğinizdir. Köşe yazarı yazmış, yazmamış; ne yazarsan yaz hiç önemli değil. İngiliz şöyle yazmış, Alman böyle yazmış, Amerikalı şöyle yazmış; ne yazarsanız yazın, halk ne diyor, Hakk ne diyor, aslolan budur. Kardeşlerim, biz görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Milletin gönlüne girmişseniz, yanlışlar düzeltilir, noksanlar tamamlanır, menzile adım adım yaklaşılır. Ama orada tutunamamışsanız, dünya kadar imkânınız olsa da beyhude. Yıkılıp gitmeye, unutulmaya mahkûmsunuz demektir.”

İlim Yayma Cemiyeti’nin ve aynı amaç doğrultusunda faaliyet gösteren diğer teşekküllerin, milletimizin gönlünün başköşesinde yerleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını cemiyetin kuruluşunun 65. Yıl dönümünün hayırlı olmasını dileyerek ve bu çatı altında emek verenlere teşekkür ederek tamamladı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.