Okullar açıldı, bulaşıcı hastalıklara dikkat!

Okullar açıldı, bulaşıcı hastalıklara dikkat!

Okula başlayan çocukların toplu yaşama geçmesiyle bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinin arttığı belirtildi.

 

İstanbul üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülbin Gökçay, okula başlayan çocukların toplu yaşama geçmesiyle bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinin arttığını belirterek, özellikle solunum yolu hastalıklarının toplu yaşam koşullarında daha fazla görüldüğünü bildirdi.
 
Gökçay, 4+4+4 eğitim sisteminde okula başlayan çocukların karşılaşabileceği sağlık problemleri olduğunu, bunların başında ise ruh ve akıl sağlığı sorunları geldiğini söyledi.
 
Küçük yaşta okula başlayan çocuklarda ayrılık kaygısının görülme riskinin daha fazla olduğuna, çocukların okul öncesi eğitim almamaları halinde bu riskin arttığına dikkati çeken Gökçay, dürtü kontrolü tam gelişmemiş olan 5-6 yaşındaki çocukların sınıfta davranış kontrolünü sağlamada, sırasında beklemede ve kurallara uymada güçlükler yaşayabileceğini kaydetti.
 
Gökçay, bu durumun, erken yaşta okula başlayan çocukların gereksiz yere "hiperaktif" olarak tanımlanmalarına ve hırpalanmalarına yol açabileceğini ifade ederek, ortaya çıkan durumun öğrenmeyi daha da zorlaştırabileceğini ve özgüven zedelenmesine yol açabileceğini dile getirdi.
 
Okula yeni başlayan çocukların kendilerinden istenilen okul programının gerektirdiği kazanımları elde edememelerinin gereksiz yere "başarısızlık" olarak yorumlanacağını belirten Gökçay, bu tutumun yanlış ve kesinlikle dikkat edilmesi gereken bir husus olduğunu vurguladı.
 
Prof. Dr. Gökçay, şöyle devam etti:
 
"Bu çocuklar, gereksiz olarak 'zeka geriliği', 'öğrenme güçlüğü' veya 'dikkat eksikliği' gibi tanımlara maruz kalabilirler. Çocuk kendisini sınıfta başarısız olarak algılamaya başlayacak ve eğitimin daha başındayken güven duygusu örselenecektir. Oysa özgüveni yüksek çocuk yetiştirmek akıl ve ruh sağlığı açısından çok önemlidir. Ailelere ve öğretmenlere büyük iş düşmektedir. Çocukların toplu yaşama geçmesiyle bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski artar. Solunum yolu hastalıkları toplu yaşam koşullarında daha fazla görülür. Bunun önlenmesi için sınıfların saat başı on dakika hava akımı olacak şekilde havalandırılması, tozdan arındırılması çok önemlidir. Solunum yolu hastalıkları ve diğer bulaşıcı hastalıklardan korunmak için, dengeli beslenme, düzenli ve yeterli uyku (en az 9 saat), iyi el yıkama alışkanlığı, sigara dumanından kaçınmak (pasif içicilik), yaşına uygun eksiksiz aşılanma gerekmektedir. Ayrıca okullarda hasta çocukların izole edilebileceği revirlerin bulunması gerekir. Çocukların karşılaşabileceği bulaşıcı hastalıklar solunum yolu hastalıkları, orta kulak iltihabı, anjin olarak tanımlanan bademcik iltihabı, ishal, zatürre, grip ve nezle şeklindedir."
 
"Aşılara dikkat edilmesi gerekiyor"
 
Okula başlarken yapılması gereken aşıların önemine değinen Gökçay, Sağlık Bakanlığı'nın aşı programına uyulması konusunda aileleri uyardı.
 
Gökçay, bakanlığın aşı programına ek olarak "su çiceği", "hepatit A" ve "grip (influenza)" aşıları yapılmasının çocuklar için yararlı olabileceğini aktardı.
 
Prof. Dr. Gökçay, çocukların çantalarının ağırlığının, en fazla çocuğun ağırlığının yüzde 10-15'i olması gerektiğini bildirdi.
 
"Çocuklar, her gün çeşitli besin gruplarından yemeli"
 
Çocukların dengeli beslenmelerinin başarıları ve sağlıkları açısından önemli olduğunu kaydeden Gökçay, şu bilgileri verdi:
 
"Bu sebeple çocuklar, her gün çeşitli besin gruplarından yemeli. Ekmek, pilav, makarna ve benzeri tahıllar, meyve-sebze, süt ürünleri, et, balık, yumurta, kuru baklagil, yağ, bal, reçel gibi besinler yedirilmeli. Sabah, öğle, akşam olmak üzere üç ana ve iki-üç ara öğün olmalıdır. En önemli öğün, kahvaltıdır. Kahvaltı iyi yapılmadığı takdirde okul başarısı düşebilir. Kahvaltıda yumurta, süt ve süt ürünlerinin bulunmasına dikkat edilmelidir. Ara öğünlerde evde çeşitli malzemelerden hazırlanmış sandviç, meyve suyu, küçük bir meyve veya çiğ yenebilecek bir sebze tercih edilebilir. Kantinden alınacak yiyecekler yerine çocuklar evden getirilen yiyeceklere teşvik edilmeli, okul ve aile bir arada çalışarak, çocuğun iyi beslenme alışkanlıklarının geliştirmesine yardımcı olmalıdır. Atıştırmalıkların ana öğünleri engellememesine dikkat edilmelidir."
 
Memurlar.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.