Milli Eğitim Bakanlığı 1709 Şube Müdürünün atamasını,yazılı sınavı kazanan adaylar arasından sözlü sınav sonuçlarına göre atamalarını yapmıştı.

Burada bir çok usul hatasının yapıldığı çeşitli şekillerde ortaya konuldu.Mülakatın farklı komisyonlar tarafından yapılması ve sorulan soruların o komisyon tarafından uzman olarak bilinemesi ve bir çok kişiye gelen soruları arasında zorluk-kolaylık farkı ortaya çıktı.70 ve 71 arası alan bir çok aday 80 ile 98 arasında puan aldı.Neden ve nasıl aldıkları net olarak belli değildi.Araştırıldığında iltimas ve iktidara yakın bir sendikanın listesinin kayırıldığı ortaya çıktı.Fakat yinede biz burada iyi niyetle bazı konulara açıklık getireceğiz.Elimizdeki malzemeyi kullanmaya çalışacağız.

Teçsen'in açmış olduğu dava ile ve akabinde Türk Eğitimsen'in davası ile şube müdürlüğü atamalarının tamamı iptal edildi. 

Danıştay 5. dairesi her iki sendikasının davasında da sözlü sınav ibaresinin yürütmesini durdurdu. 

Ataması yapılan şube müdürlerinin il merkezlerine ve iyi ilçelere atanmışları görevlerine başladı.Başlamayan ve rapor olan çok kişide şu an bulunmaktadır. 

Bakanlık ve yetkili sendika her gün farklı demeçler vermektedirler.Bazen yorumlarda mevzuat hataları ortaya çıkmaktadır.Herkes kendisine göre yorum yapmaktadır. 

Öncelikle Şube Müdürlüğü atamalarının tamamının iptal edilmesi en önemli hakkaniyettir.Meb’in şube müdürlüğü atamaları için hem yazılı sınav hemde adayların mülakat puanlarına sahip olduğu için buna istinaden Bakanlığın ataması iptal edilen şube müdürlerininde katılacağı yeni bir atama yapabilir.Şu anki atanan şube müdürleri aciliyetle geri çekilmelidir.Bu konuda inat yapmak bir çok farklı sorunada ileride yol açacaktır.
Danıştay 5.Dairesi tarafından 31.8.2013 günlü 28751 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelikte DeğişiklikYapılmasına İlişkin Yönetmeliğin 9. maddesi ile Yönetmeliğe eklenen 12/B maddesine ilişkin bölümünün ilk fıkrasında yer alan "sözlü sınav" ibaresinin yürütülmesinin durdurulmasına dair karar vermesinin ardından bakanlıkların kendi görevde yükselme yönetmeliklerinde değişikliğe gitmeleri bekleniyordu.İlk adımı,Milli Eğitim Bakanlığı’ nın atması beklenirken, ilk hamle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan geldi..
21 Mayıs 2014 Tarihli ve 29006 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 16. Maddesine göre şube müdürü yazılı+sözlü sınav puanlarının aritmetik ortalaması alınarak atamalar yapılması şeklinde belirlendi. Bu değişiklik ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığındaki şube müdürlüğü atamalarında %50 yazılı puanı ve %50 sözlü puanı hesaplanacak.
 
Burada Şehircilik Bakanlığı’nın konumuna dikkat etmek gerekir.Bu bakanlık sözlülerde soru sormaktan çok karşıdaki kişinin lider özelliğine plan ve projelerine bakar.Komisyonlar bir yada iki tanedir.Ve objektif hareket ederler.Yönetim alanında yüksek lisans yapanlar ve lider özelliği olanlar yöneticilikte ön plandadır.Sözlü sınavı profesyonel olur ve en az Müsteşar Yardımcısı katılır.Herşey sisteme açıktır ve rahatça bilgiye ulaşılabilir.Bu yüzden onlara %50 sözlü ve %50 yazılı uygun fakat objektifliği tartışmalı olan Meb Komisyonlarının yaptığı sözlü ile sözlü ve yazılı arasındaki anormal puan farkları ortadadır.Bunları göz önüne alarak eğitim ve hizmet tecrübesinin ön planda olacağı EK-1 ile birlikte bir değerlendirme önemi ortadadır.Bu iki bakanlık arasındaki farkı düşünmek gerekir.
 
Meb ‘in de bir an önce Yeniden atama ile ilgili bir yönetmelik hızla oluşturulup,Yazılı ağırlıklı en az %70(80) Sözlü%30(20) gibi bir oranla ve hakkaniyetin özelikle tecrübeli,bilgi birikimi iyi olan adayları gözetecek(özellikle derecesi küçük madde 68 ile atananların şişirilmiş sözlüleri ve tecrübe eksiklikleri dolayısı ile uzman öğretmen-Yüksek lisans Kamu Yönetimi ve ana bilim dalları mezunları),yöneticiler,kendini yetiştirmiş tecrübeli öğretmenlerin değerlendirilmesi açısından bu hakkaniyeti sağlar.
 
10 yıllık bir eğitimci ile 16-20 yıllık bir eğitimci aynı şekilde değerlendirilmesi önlenmiş olur.Ek-1 her açıdan uygun bir araçtır. Yazılı ve sözlü oranlarına eklenirse sorun çıkmaz...

Meb için en önemli durumlardan biri de yapılacak olan şube müdürlüğü rotasyonundan sonra oluşacak boşluklar ile emekli olacak şube müdürlerinin kadrolarıyla birlikte elinde 1709 kadroya katmadığı münhal norm kadrolar birleştirlerek yazılı ve sözlü sınavı kazanmış 3287 adayı adaletli bir atama yapılabilir.
 
Burada dikkat çekilmesi gerekilen şey, sözlü mutlaka olacak ama ağırlıkta olmayacak.70 alan bir aday 98 puan nasıl alır soruları engellenmiş olacak. Tecrübesiz ve hizmeti az adaylara üstünlük sağlayan maddde 68’de bir tür rötuşa getirilerek bilgi birikimi ve de tecrübesi olan adaylar da korunarak EK1 ile hakkaniyet sağlanmış olur.

Meb’in şube müdürü rotasyonundan sonra ve emekli şube müdürleri boş kadroları ile ataması iptal edilen 1709 kadroda eklenerek yeniden atama yapmasıya birlikte ülkede büyük bir özgüven kazanır.Şu an Meb ve çevresine güven kalmamıştır.Bu güven ancak samimice çalışkan ve hak kazanmış kişileri kazanmakla olur. 

Sınav puanı ve mülakat puanı ile hakkaniyetli bir Ek1 beraber kullanarak yeniden tercih ve atama işlemi yapılabilmesi gereklidir 

Milli Eğitim Bakanlığının şube müdürü atamaları ile ilgili doğru ve hızlı bir karar alınması bir çok soruya cevap olur.Herkes kendisine göre bir cevap bulmamalıdır.Herkes bu konuda empati kurmalıdır.

Şube müdürleri rotasyonu sonrasında,emeklilikle oluşacak boş kadrolar da eklenerek ataması iptal edilen 1709 şube müdürlükleri kadrosuyla beraber yeniden atama yapılmalıdır. 

Şube müdürü atamaları konusunda Bakanlığın bu hafta yeni bir şekil vermesi,ataması iptal edilen şube müdürleri ile ilgili de açıklamaları netleştirmesi gereklidir.Artık görevlendirme değil, atanacak olan şube müdürleri ile bunu çözmelidir.
 
İlçe Milli Eğitim Müdürü atamalarını sınavla kazanmış bir bilgi birikim içinde olan puanı fazla olan şube müdürü adayı il yada ilçeye atananlardan biri getirilmelidir.
Sayın Müsteşarın son günlerde verdiği müdürlük tanımları tüm eğitim camiasını üzmüştür.Yönetcilik, şube müdürlüğü,il yada ilçe milli eğitim müdürlüğü kanun ve kamu yönetimi açısından da bir meslektir.Bir meslek olarak görmemek yetenekli insanların emeklerine karşı çıkmaktır.Burada kendi adamını getirme olayına girebilmek için bütün ülkenin yetişmi eğitim yönetcilerini bir kalemde silmek olur.Bakanmız dahil bir çok eğitim kadrolarından yetişerek gelmiştir.
 
Bunu meslek görmemek eğitimde aynen bir Soma Maden faciası gibi torpil mekanizması ile atanan yetersiz kişilerin olduğu için eğitim camiası bir el bombasına döner.Psikoloji,sosyoloji bilimleri,eğitim yönetinimi ile analiz yeteneğine sahip mevzuat konularını iyi bilen bir yönetici bir çok konuda isabetli çalışmalarda bulunur.Özellikle sınva çalışırken bir çok yeteneğin geliştiği de bizzat şube müdürlerince saptanılmıştır.
Sayın Müsteşarımız Yusuf Tekin dünya kamu yönetimi sisteminde bürokrasinin önemini unutmamalı.İstediğim adamla çalışırım ama alt yapısı benim için önemli değil derseniz, insanlarda çalışma azmi ve yeteneği köreltilir.
 
Bu konular çok ince ve hassas konulardır.Sözlü çok olmamak şartı ile yazılı ve ek1 uygulaması hakkaniyeti her kadroda sağlayabilir.Bir standart bulunursa ve şu an çok istekli yazılı ve sözlüyü geçen farklı yeteneklere sahip insanları şube müdürü,puanı yüksekleri ilçe milli eğitim mdürü olarak atamaları hem şube müdürü sayısını artırır hem de elindeki bilgi yönünden seçilmiş insanları kazanmış olur.

Bayram AKMAN / Şube Müdürü