Talip Geylan: Devletimizin Terörle Mücadelesini Amasız, Fakatsız Destekliyoruz

Talip Geylan: Devletimizin Terörle Mücadelesini Amasız, Fakatsız Destekliyoruz

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve Genel Başkan Yardımcısı Seyit Ali Kaplan 20.04.2022 tarihinde İstanbul 3 No’lu Şube’nin düzenlediği programda üyelerimiz ile bir araya geldi. Genel Başkan Geylan gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Devletimizin bekası ve milletimizin huzuru için son terör unsuru yok edilinceye kadar mücadele devam edecektir.

Genel Başkan sözlerine Türk Eğitim-Sen’in Pençe Kilit Operasyonu’nu desteklediklerini ifade ederek başladı.  Sınırlarımız içinde ve sınır ötesinde güvenliğimizi sağlarken şehit olan Mehmetçiklerimizi minnet ve rahmetle yad eden Genel Başkan, yaralı askerlerimize de acil şifalar diledi. Hain terör örgütünün Bursa’daki cezaevi personel servis aracına düzenlendiği saldırıyı da kınayan Geylan, “Saldırıda infaz koruma memuru Cengiz Yiğit şehit oldu. Ruhu şad olsun. Ailesine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum” dedi.

Son terör unsuru yok edilene kadar operasyonların sürdürülmesi gerektiğini bildiren Geylan, “Rabbim Mehmetçiğimizi muhafaza etsin. Askerimizin ayağına taş değmesin. Devletimizin bekası ve milletimizin huzuru için, son terör unsuru yok edilinceye kadar mücadele devam edecektir. Duamız ve desteğimiz kahraman güvenlik güçlerimizledir. Türkiye Kamu-Sen olarak Türk Devleti’nin terörle mücadelesine kayıtsız, şartsız, amasız, fakatsız destek veriyoruz” dedi.

Eğitim çalışanları müsterih olsun. Onları 30 yıldır yalnız bırakmayan Türk Eğitim-Sen var.

Türk Eğitim-Sen olarak 30 yıldır saha çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini kaydeden Genel Başkan Geylan, “ Bu sene eğitim çalışanlarının sendikamıza karşı artan teveccühü bizleri çok mutlu etmektedir. Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’in 30. yıl dönümünün yeniden yetkiyi alacağı yeni dönemin başlangıcı olacağına inanıyoruz” diye konuştu. 

Türk Eğitim-Sen’in Türk memur sendikacılığının kutup yıldızı olduğunu söyleyen Geylan, “Türk Eğitim-Sen varsa, umut vardır. Eğitim çalışanları müsterih olsun. Onları 30 yıldır yalnız bırakmadık, başlarını öne eğdirmedik. Kamu çalışanlarını toplu sözleşme masasında satmadık, onları hiçbir zaman kandırmadık. Sendikal mücadelemizin temelini sadece kamu çalışanlarının talep ve beklentileri oluşturdu. Gücümüze güç katan yol arkadaşlarımızla sendikamızı daha da yukarılara taşıyacağız. Türk Eğitim-Sen, Türk memur sendikacılığının kutup yıldızı olmaya devam edecektir. Bu süreçte bir eğitim çalışanını daha bu kutlu yolculuğa davet etme noktasında gayretimiz sürmelidir.  Her zaman söylüyoruz: Sendikacılık bir takım faaliyetidir. Hep beraber el ele verirsek, başaramayacağımız iş yoktur.” dedi.

Aylık enflasyon farkı maaşlara yansısın.

Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik koşullara ve memurların kayıplarına değinen Geylan,kamu çalışanlarına ek zam yapılması ve refah payı verilmesi talebini yineledi ve aylık enflasyon farkının maaşlara yansımasını talep etti.

Kaş yapılırken göz çıkartılmasın! Kamu çalışanlarının beklentileri karşılansın. Bütün kamu çalışanlarının ek göstergeleri düzenlensin.

Ek göstergeden yararlanamayan yardımcı hizmetler sınıfında çalışanlara 1500’er ek gösterge verilmesini talep eden Genel Başkan Geylan, şunları kaydetti: “Bilindiği gibi şu an 3600 ek gösterge düzenlemesi gündemdedir. Büyük olasılıkla Mayıs ayında ek gösterge ile ilgili kanun TBMM’ye sunulacaktır. Türkiye Kamu-Sen olarak talebimiz; bütün kamu çalışanlarının ek gösterge oranlarının beklentileri karşılayacak şekilde artırılmasıdır. Sadece dört meslek grubunun ek göstergeleri artırılıp, diğer kamu çalışanlarının ek göstergelerinde bir düzenleme olmaz ise bunun adı ‘kaş yapayım derken göz çıkarmak’ olur. İşte bu nedenle bütün kamu çalışanlarının ek göstergelerinin düzenlenmesini talep ediyoruz. Hatta hali hazırda ek gösterge hakkından yararlanamayan yardımcı hizmetli sınıfında çalışanlara da 1500 ek gösterge verilmelidir.”

Ayrımcılığa son vermenin tek yolu, sadece kadrolu istihdamdır.

Türk Eğitim-Sen olarak beklentilerinin 2011 ve 2013 yıllarında olduğu gibi sözleşmeli çalışanların kadroya alınması olduğunun altını çizen Genel Başkan, “Sözüm ona öğretmenlik meslek kanunu ile sözleşmeli öğretmenlere bazı haklar getirilmiş. Oysa sağlık ya da can güvenliğinden dolayı tayin hakkı uygulaması zaten vardı, yani yeni bir uygulama değil. Her zaman söylüyoruz: Sözleşmeli öğretmenler ile kadrolu öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ortadan kaldırmanın tek yolu öğretmenlerin kadrolu istihdam edilmesidir.” şeklinde konuştu.  

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.