Mustafa KARTOĞLU

Soruşturmayı 3,5 yıldır sonuçlandıramayan Ankara Başsavcıvekili Şadan Sakınan, en son geçen yıl 27 Mart'ta bazı ÖSYM görevlilerini ifadeye çağırdı. Ancak hala ortada 'şüpheli' yok!

Oysa bırakın şüphe uyandırmayı, 'alarm zilleri çaldıracak' o kadar 'somut veri' var ki...

Yıldıray Oğur, Türkiye gazetesinde yazdı.

Biraz arkeolojik kazı yapınca, ne kadar çok kişinin ne kadar çok şey bildiği de ortaya çıktı!

Meğer o sınavda bazı öğretmen ve öğretmen adayları 'tarihi' başarılara imza atmış!

İlk kez bir sınavda tam 3 bin 229 aday 120 soruda 100 ve üstü net yaparak yüzde 1'lik dilime girmiş!

Sınavı iptal ettiren alarm zilini işte bu sonuç çaldırmış. Çünkü sınav sonuçlarının ölçümünde, en az puan alan az sayıda adaydan başlayarak yükselen ve en yüksek puan alan az sayıda adayda biten 'çan eğrisi' oluşuyor. Ancak 2010 KPSS sonuçlarının grafiği bilgisayar ekranında belirdiğinde, uzmanlar bir grup adayın 100 soru üzerinde net çıkararak ikinci bir çan eğrisi oluşturduğunu gördü.

Bu ölçme ve değerlendirme biliminde 'kopya' demekti.

Ve ilk soruşturma ÖSYM'de başladı.

Sonuçlar şaşırtıcıydı:

-Bu üstün başarılı adaylardan 350'si 120 soruda 120 net yapmıştı!

-100 ve üstü net yapanlardan 324'ü evli çiftlerdi!

-Bu çiftlerin 20'si bütün soruları doğru cevaplayanlar arasındaydı!

-Az sayıda hata yapanlar da 'aynı sorularda aynı yanlışları' yapmıştı!

-Bu adayların çoğu, adres olarak çalıştıkları sayıları 10'u geçmeyen dershane ve özel okulları göstermişti!

İptal edilen sınavın yerine Ekim 2010'da yenisi yapıldı. Burada da başka bir ilginç durum ortaya çıktı:

-İptal edilen sınavda 100 ve üzeri net yapan 3 bin 229 adaydan bin 175'i, 120 net yapan 350 adaydan ise 148'i girmedi!

-Sınava girenlerin de sadece 76'sı 100 ve üzeri net yapabildi. 100'den fazla net yapabilen aday sayısı ise sadece 'iki'... 120 net çıkaran ise olmadı; en yüksek puanı alan aday 111 nette kaldı.

ÖSYM kendi soruşturmasını Ankara Savcılığı'na gönderdi, dosya savcı Şadan Sakınan'a verildi. Bu sırada, Türk Eğitim-Sen Başkanı İsmail Koncuk, 'sınavdan 5 gün önce soruların bir kişinin e-mail adresine gönderildiğini' açıklayınca, B.S. adlı bir şüpheliye ulaşıldı. Sorgulanıp bırakılan B.S, Radikal gazetesinde yayınlanan ifadesine göre; "Sorular Berat adlı bir arkadaşımdan e-posta ile geldi. Köyde olduğum için Arkadaşım M.S.İ'yi arayarak şifremi verdim, o da bana 'sana şöyle bir şey gelmiş' dedi. Sonra maili silmiş. Ben soruları alıp sınavlara girmedim" dedi. Ancak, M.S.İ'nin ifadesi ise şöyleydi: "B.S. yanıma geldi. Flash diskine soruları aldı. Bilgisayarımı da sınavdan üç-dört gün önce B.S'ye verdim; geri vermedi, kayıp." Aynı haberde, sorgu sırasında, B.S'nin 'bazı partilerle cemaatleri suçladığı', bunun üzerine Savcı Sakınan'ın tepki göstererek, "Bırak yorum yapmayı, hakkındaki suçlamalara cevap ver" diye azarladığı da belirtildi.

Savcı Sakınan, bu arada 6 Mayıs 2012'de yapılan ve yine 'kopya' gerekçesiyle iptal edilen hakim ve savcı sınavını da soruşturdu; bitirdi ve takipsizlik verdi. Ancak 2010 KPSS soruşturmasını görev değişikliği nedeniyle yeni savcıya devretti.

Şimdi bir oda dolusu dosya yeni savcı Veli Dalgalı'nın önünde.

Yani soruşturma silbaştan başladı.

Ama ilk günlerde yapılabilecek telefon dinlemeleri veya geriye dönük görüşme kayıtları ile başka birçok belgeye bugün ulaşma imkanı yok. Bazı belgelerin saklama süreleri dolmuş ve imha edilmiş olmaları da mümkün.

Ayrıca, savcı Dalgalı, memur suçlarıyla görevli ve masasında zaten çok sayıda dosya var, yenileri de ekleniyor. Savcı bu soruşturmayı aynı hızla sürdürecekse geçmiş olsun! Ama eğer sonuçlandırması isteniyorsa ya diğer dosyalardan kurtarılmalı ya da yanına başka savcılar verilmeli.

Çünkü 'paralel yapı' şüphesi bu dosyada da var.

Star Gazetesi