Abbas Güçlü

Bakanlık, öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, 5'inci sınıflarda yabancı dil eğitimine ağırlık veren bir müfredat çalışması yürütüldüğünü ancak hazırlık sınıfı düşünülmediğini açıkladı.

İşte o kısa duyuru:

"Milli Eğitim Bakanlığı'nca 5'inci sınıflarda, yabancı dil eğitimine ağırlık veren bir müfredat üzerinde çalışılmaktadır. Bu, 5'inci sınıfların yabancı dil hazırlık sınıfına dönüştürülmesi yönünde bir çalışma olmayıp, tamamlandığında ayrıntılar kamuoyuyla paylaşılacaktır."

Bunun anlamı şu:

Bu yönde bir hazırlık var ama daha net değil. Yabancı dile ağırlık verilecek ama adı hazırlık sınıfı olmayacak...

Bana kalsa hiç ciddiye almam. Çünkü, bir sonraki bakan kim olacak, o bu konuda ne yapacak, şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Ancak kamuoyunda çok konuşulduğu için bu konuda bugüne kadar olup bitenleri gelin hep birlikte irdeleyelim...

Yabancı dil hayal!

Türk eğitim sisteminin en başarısız olduğu alanlardan biri de yabancı dil! Almanca ve Fransızca yok gibi. Sadece İngilizce var ama kolejler dışında, okulda İngilizce öğrendim diyeni zor bulursunuz...

Kolej mezunlarının yarısı da Tarzanca konuşmanın ötesine geçemez.

Eskiden Anadolu liseleri vardı. Şimdi tabela okullar var. Mahalledeki klasik liselerin kapısına bile Anadolu lisesi tabelası asıldı. Yabancı dille eğitime veda edeli de zaten çok oldu. Hazırlık sınıfı olan lise sayısı da 15'i geçmez...

Peki, mevcut koşullarda yabancı dil öğrenmek mümkün mü?

Sonuçlar ortada. Bireysel başarılar elbette var ama o da okul odaklı olmaktan çok aile desteğiyle öğrenen öğreniyor...

Yabancı dil konusunda en başarılı öğretim kurumları hala yabancı liseler. Türk kolejlerinden iddialı olanlar da var ama sayıları o kadar az ki!..

Siz öyle anaokulundan üniversiteye yabancı dille eğitim yapıyoruz, bizden daha iyi yabancı dil öğreten yok, hatta ikinci, üçüncü dili de öğretiyoruz diyenlere kulak asmayın. Tüm mezunlarını, uluslararası geçerliliği olan sınavlara soksunlar ve sonuçlarını açıklasınlar. En inandırıcı reklam bu olur! Ama ara ki bulasınız!

Kesintisiz 8 yıl faciası

Siyasi dayatmalar eğitimin kimyasını bozmaya yetiyor da artıyor. Dün kesintisiz 8 yıl eğitimle eğitim sistemi altüst edilmişti, bugün de 4+4+4'le aynı yolda emin adımlarla ilerleniyor!

8 yıllık kesintisiz eğitim öncesinde, hemen herkes çocuğunu devlet okullarında okutur, sonra da Anadolu liseleri ya da kolejler sınavına hazırlardı.

Anadolu liseleri ve kolejlerde de mutlaka en az bir yıl yabancı dil hazırlık sınıfı olur, sonra da 6 ya da 7 yıl ortaokul ve lise okunurdu.

Tümü olmasa da, başta fen ve matematik olmak üzere, derslerin önemli bir bölümü yabancı dil ağırlıklı olurdu.

Yaşı 20'nin üzerinde olanların çoğu yabancı dili bu sistemle öğrendi.

Ve başarılı bir sistemdi.

Sadece parası olan ve kolejlere gidenler değil, Anadolu liselerine gidenler de dil öğrenirdi...

Ağaç yaş iken eğilir misali, yabancı dile de ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi sonuç alınıyor.

8 yıla geçtikten sonra, ergenlikleri nedeniyle 16-17 yaşlarındaki öğrencilere dil öğretmek hiç de kolay olmadı. Ayrıca iki sene sonra başlayan üniversite hazırlıkları yüzünden dil öğrenimi bir anda ikinci plana düştüğü için verimlilik iyice azaldı...

MEB'in şu anda üzerinde çalıştığı sistem nedir belli değil. Net olarak açıklasınlar ki ona göre bir değerlendirme yapalım, yoksa boşu boşuna çenemizi yormuş oluruz...

Nasıl öğretilir?

Sınav odaklı bir eğitim sistemimiz var. Velilerin de, öğrencilerin de, okulların da birinci önceliği sınav başarısı.

Yabancı dil umurlarında bile değil. Çünkü yabancı dil öğrenmenin bir karşılığı yok!

İşte bu yüzden, okuma, yazma, anlama üçgeninde, iyi bir yabancı dil sınavı yapılsa ve liselere, üniversitelere girişte ciddi anlamda puan verilse, bakın o zaman, herkes nasıl çatır çatır yabancı dil öğrenir...

Yabancı dil konusundaki adil bir yarış, bu konuda çok şeyleri değiştirebilir ve geriye en azından bir yabancı dil kalır!..

Fen ve matematik için o kadar yatırım yapılıyor da ne oluyor? YGS'de 40 soruda fen ortalaması 4 bile değil!..

Özetin özeti: Eğitim adına yapılacak çok iş var ama asıl önemli olan kimin yapacağı?..

Milliyet