Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Gölbaşı Baldudak Ortaokulu’nda karne dağıtım törenine katıldı. Genel Başkan’a, Genel Sekreter Musa Akkaş ile Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz Kocakaplan ,Ankara 3 No’lu Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Ömer Taşkın ve İş Yeri Temsilcileri katıldı.

Genel Başkan Koncuk karne dağıtım töreninden önce öğretmenler odasında öğretmenler ile sohbet etti, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Kimseye bir taahhütte bulunarak, üye olmazsan işini yapmam diyerek her kim üye yaparsa yanlış yapar ve böyle bir sendikacılıkta tat vermez.

Türkiye’nin yeni bir döneme girdiğini söyleyen Genel Başkan Koncuk, “Umarım önümüzdeki yıl hem eğitim-öğretim hem de Türkiye açısından problemlerin azaldığı bir dönem olur. Türkiye yeni bir döneme giriyor. Bunları siyasi anlamda söylemiyorum. Türkiye’de gerçekten ciddi bir huzursuzluk vardı. O bitti. Bundan sonra Türkiye’de kim iktidar olursa olsun kimse kafasına göre kanun çıkartamayacak; öğretmenleri, idarecileri rahatsız edemeyecek.”

Türkiye Kamu-Sen’in, Türk Eğitim-Sen’in mücadelesinin insanların şahsiyetini yükseltmek adına olduğunu kaydeden Koncuk, korkutarak, taahhütte bulunarak üye yapılmasının kabul edilemeyeceğini söyledi. Koncuk, “Ben her zaman sendikacılık ve sendikal faaliyetlerin insanlara huzur vermesi gerektiğini söylüyorum.  Korkutarak, baskı kurarak üye yapılmasına asla taraftar değilim. Bunu teşkilatıma da söylüyorum. Her kim, taahhütte bulunarak  ya da ‘üye olmazsan işini yapmam’ diyerek üye yaparsa yanlış yapar. Böyle bir sendikacılıkta tat vermez. Zaten sendikaların varlık sebebi çalışanları mutlu etmek, huzurlu kılmaktır. Bırakınız insanlar tercihlerini kendi hür iradeleri ile ortaya koysunlar. Buna ne okul müdürü ne de okul müdür yardımcısı karışsın. Dün ve bugün olduğu gibi yarın da MEB’den, siyasi iktidardan  talebimiz bu noktada olacaktır. Bu samimi bir taleptir” diye konuştu.

Türk Eğitim-Sen’in üyeleri kıymetli, başka sendikaların üyeleri kıymetli değil! Bu anlayış hastalıklı bir anlayıştır. Bütün mücadelemiz yıllardır bu köhne anlayışı yıkmak üzerine olmuştur.

Koncuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Hangi dönemde olursa olsun kimseyi ezmeye hakkımız yoktur. Benim gibi düşünmüyor diye, benim değirmenime su taşımıyor diye insanları ezmeye, çalışanların huzurunu kaçırmaya bu ülkede kimsenin hakkı olduğunu düşünmüyorum. MEB’de il milli eğitim müdürleri, şube müdürleri herkese eşit mesafede olmalıdır. Öğretmen, okul müdürü, hizmetli bu ülkenin vatandaşıdır. Bu ülkenin kaynaklarından, imkânlarından ‘düşüncelerine ya da sendikasına göre’ faydalanmak diye bir şey olmaz. Türk Eğitim-Sen’in üyeleri kıymetli, başka sendikaların üyeleri kıymetli değil! Bu anlayış hastalıklı bir anlayıştır. Bütün mücadelemiz yıllardır bu köhne anlayışı yıkmak üzerine olmuştur.”

8 bin 403 okul müdürü görevine geri dönecektir.

Sendikamızın mücadelesi sayesinde okul müdürleri ve müdür yardımcıları ilgili yargının verdiği karara değinen Koncuk,“8 bin 403 okul müdürü görevine geri dönecektir. Bilginin, donanımın liyakat ve kabiliyetin  bu ülkede bir anlamı olmalıdır. Bu nedenle de yazılı sınav getirilmelidir.  Hiçbir kriter olmaksızın ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü oluyorsun. Bu anlayış ile devlet yönetilmez. Böyle devlet bir yere gidemez. Sonunda bu anlayışta bitmiştir. Çalışanlar adına çok mutluyum.  Kimse iş güvencemizi bundan sonra tehdit edemeyecektir. İş güvencemizi kaldırmak istiyorlardı, biz bununla ilgili çok ciddi mücadeleler verdik. Çok sayıda eylem yaptık. Biz yapılan adaletsizlikleri muhataplarımıza, hatta Sayın Cumhurbaşkanı’na söyledik. Bundan sonra bu tehditte bitmiştir. Kimse memurluk sıfatını kafasına göre kaldırmayacaktır” dedi. 

Hiç kimsenin yanlışı sineye çekme hakkının olduğunu düşünmüyorum. Öğretmen sadece İngilizce, matematik öğretmiyor. Ahlakı, erdemi de öğretiyor. Dolasıyla her şeyden önce hakkı, hukuku, sevgiyi  öğreteceğiz.

Genel Başkan Koncuk  şunları kaydetti: “Bir ülkede yanlış varsa ve yanlışın üzerine cesaretle gidilmiyorsa, bu sıkıntılı bir durumdur. Bakınız öğretmenlik çok kutsal bir meslektir. Hiç kimsenin yanlışı sineye çekme hakkının olduğunu düşünmüyorum. Öğretmen sadece İngilizce, matematik öğretmiyor. Ahlakı, erdemi de öğretiyor. Dolayısıyla her şeyden önce hakkı, hukuku, sevgiyi  öğreteceğiz. Yüce Peygamberimizin de dediği gibi ‘imanı olmayan cennete gidemez, sevmeyenin imanı olmaz.’ Doğruyu savunmayı öğreteceğiz, yanlışlıklar karşısında susmamayı öğreteceğiz.”

Genel Başkan İsmail Koncuk konuşmasının ardından öğrencilere karnelerini verdi ve onları tebrik etti.