Ahmet Özer: Yeniden Büyük Türkiye’de Sendikacılık

Ahmet Özer: Yeniden Büyük Türkiye’de Sendikacılık

Ahmet Özer: Yeniden Büyük Türkiye’de Sendikacılık

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanlık Yolunda "Yeniden Büyük Türkiye" söylemini dile getirdi.

Her biri kendi alanında özel çalışma ürünü olan; 

"Yeniden Büyük Türkiye'de Eğitim",

"Yeniden Büyük Türkiye'de Öğretmen",

"Yeniden Büyük Türkiye'de Veli" yazılarını kaleme aldı. 

Bugün kaleme aldığı yazıda "Yeniden Büyük Türkiye’de Sendikacılık" başlığı ile, Yeni Türkiye'de sendikacılığa yeni bir bakış açısı getiriyor.

İşte o yazı: 

Ahmet Özer: Yeniden Büyük Türkiye’de Sendikacılık

                                     “Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım:                                              Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım.”    

Mehmet Akif Ersoy

 

Yeniden Büyük Türkiye’de sendika davasında bizler, kadim bir medeniyetin mirasçıları olarak dünyada zulme, haksızlığa, ayrımcılığa, ötekileştirilmeye uğramış tüm insanların haklarını savunmak; haksızlık ve zulmün karşısında dimdik duran, susmayan, inandığı gibi yaşayıp yaşadığı gibi inanan bir tutum sergilemeyi kendine ilke edinmiş bir davanın mümessilleriyiz. 

Yeniden Büyük Türkiye’de sendika davası; ahlak, hikmet, hakikat, kalkınma, demokrasi ve hukuk ile eğitim arasındaki ilişkiyi bütün yönleri ile kavramaktır.  Ülkeyi geliştirmenin eğitim sistemini geliştirmekle başlayacağını bilmektir. Bu uğurda sendika olarak mücadelemiz; işsizliğin sona erdiği, taşeron düzenin terk edildiği, gelir dağılımı adaletsizliğinin bittiği, çalışanların mali ve sosyal haklarının tam anlamıyla verildiği, milletin egemen, hukukun üstün olduğu bir sisteme ulaşmak için olacaktır.

Türkiye tarihinde “sendika” kavramı ve onun fonksiyonu çok yenidir. Çünkü ülkemiz, Avrupa’nın yaşamış olduğu Rönesans, Reform, Aydınlanma, Sanayi Devrimi ve ardından sendikaların ortaya çıkışı gibi bir tecrübe yaşamadı. Tabiatıyla bu kavramlar ve onun etrafında oluşan değerler ancak çok yakın bir zamanda tanındı. Ancak biz, dokuzuncu ve on üçüncü yüzyıllar arasında “altın çağ” dediğimiz bir İslam Medeniyetinin, ardından gelen Selçuklu ve Osmanlı medeniyetinin varisleriyiz.  Ancak şu an Avrupa’nın geldiği bilimsel ve teknolojik gelişimin gerisinde olsak da Türkiye’nin, İslam dünyasının ve tüm insanlığın problemlerine karşı sorumluluk duygusu ve çözüm arayışı içerisindeyiz. 

Yeniden Büyük Türkiye idealinde sendika anlayışımızın temelinde ilim, irfan ve erdem sahibi insan yetiştirmek için eğitim sisteminin toplumun beklenti, talep ve ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılandırılmasını ihtiyaç olarak görmekteyiz. Bu göstergeye ulaşabilmek için her şeyden önce ilk görevimiz eğitim alanında var olan sorunların çözümüne katkıda bulunmaktır. Eğer 21. Yüzyıl Türk Milleti’nin yeniden diriliş yüzyılı olacaksa bu, hem kendi değerleriyle barışık hem de evrensel değerlere sahip çıkan, ideali olan, özü sözü bir, her alanda kendini yetiştirmiş insanlarla mümkündür. 

Türkiye Cumhuriyeti 8 yıl sonra yani 29 Ekim 2023 tarihinde 100. yılını kutlayacak. Yakın tarihimize şöyle bir baktığımızda demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, düşünce özgürlüğü, eğitimde eşitsizlik, kılık kıyafet nedeniyle eğitim hakkı elinden alınanların olduğu, çalışanın hakkını yeterince alamadığı, kalkınmada adaletsizliğin, vesayet sisteminin, darbelerin, bürokratik oligarşinin hâkim olduğu ve çok büyük sıkıntılar yaşadığımız bir yüzyıl oldu. 21. yüzyılın ilk çeyreğine doğru bu sorunların bazıları sivil toplum örgütlerinin özellikle de sendikamızın çok büyük katkısıyla güç de olsa çözüme kavuşmuştur. Ancak hala çözüme kavuşamamış birçok sorunumuz bulunmaktadır. Bu sorunların çözüme kavuşması ve Yeniden Büyük Türkiye İdealini gerçekleştirmek için hep beraber tek yürek olarak haklının hakkını adilce alabildiği, inanç ve düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin tam olarak ortadan kaldırıldığı, milli ve manevi değerlerin evrensel değerlerle buluştuğu bir toplum inşa etmeliyiz. Aydın, çağın gelişmelerine ayak uyduran, gerçek anlamda fikri ve vicdanı hür, demokrasi ve insan haklarına saygılı insanları yetiştirmek için çalışmalıyız.

Yeniden Büyük Türkiye idealinde sendika olarak, diğer sendikaların yıllardır yaptığı gibi sadece ücret sendikacılığı yapmıyoruz. İşte bu yüzden biz, bu davanın mümessilleri olarak 21. yüzyılı Türk Milletinin şaha kalkışı olarak görmekteyiz ve 3 kıtaya asırlarca hâkim olmuş, medeniyetler kuran bir milletin çocukları olarak hak arama davasını yürütürken odaklandığımız ana noktalar şunlardır:

  1. 21. yüzyılın sendika anlayışı gücünü çalışanlarından alan ve onların her türlü gereksinimlerine çare olabilme azmini gösterebilen, dinamik ve çoğulcu bir sendika düşüncesini hâkim kılınması
  2. Türk ekonomisinin, eğitiminin, hukuk ve adalet mekanizmalarının çağın gereğine uygun şekilde dönüşümünün sağlanması
  3. Hiçbir siyasal yapının uzantısı,  izdüşümü ya da arka bahçesi olmadan çalışanların ve milletimizin haklarının korunması
  4. Kadın eğitim çalışanlarının sendikal süreçlere etkin katılımının sağlanması, yönetimde erkek egemen anlayışın kırılarak kadınlara pozitif destek sunulması
  5. Toplu sözleşmeli, katılımcı, demokratik bir sendika olarak ekonomik, sosyal hak ve özgürlükler için ulusal ve uluslararası düzeyde mücadele edilmesi ve dünyanın neresinde bir mazlum ve yetim var ise ona sahip çıkılması
  6. Antidemokratik, çağdışı oluşum ve yapılanmaların ortadan kaldırılması, demokratik hukuk devletinin kurulması ve korunması için Yeni Anayasaya destek verilmesi
  7. Tüm kamu çalışanlarının, insan onuruna yaraşır ücret almalarını sağlayacak anayasal ve yasal düzenlemelerin yapılması
  8. Aile kurumunu korumak, ruh ve beden sağlığı yerinde nesillerin yetişmesine katkıda bulunmak amacıyla, kamu görevlisi sıfatıyla birlikte annelik vazifelerini de yerine getirmeye çalışan kadınlarımızın çalışma şartlarının daha elverişli hale getirilmesi
  9. Her düşünceyi, özgür iradeyi, fikir inanç ve ifade özgürlüğünü en temel insan hakkı bilmek ve bunu savunmanın temel ilke olarak alınması
  10. Eğitim sisteminin ve müfredatının, ders kitapları ve tüm eğitim faaliyetlerinin içeriğinin, medeniyetimizi oluşturan kültürel zenginliklerin tamamını kapsayacak biçimde düzenlenmesi
  11. “Sosyal Devlet” ilkesinin mutlak ve kâmil manada hayata geçirilmesi için yasal zeminde her türlü mücadelenin verilmesi
  12. Ebedi muhalefet örgütü olmak yerine, doğrunun yanında, yanlışın karşısında olunması

Kuşkusuz bu ideallere ulaşmada en büyük katkıyı, bu düşüncenin lokomotifi olan, Eğitim-Bir-Sen camiası verecektir. Çünkü biz, ilhamımızı sadece batının ve aydınlanmanın getirdiği değerlerden değil tarihsel mirasımızdan alarak ayakları yere basan, değerlerine sahip çıkan, ilerici, demokrasiyi içine sindirmiş, insanı ve onun onurunu ön planda tutan, kısacası hakkı ve adaleti inancı gereği kendine rehber edinmiş, değer üreten sendikayız.

Ahmet ÖZER

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum