Akademik Kariyer Bilim İçin mi Yoksa Kaçış mı?

Akademik Kariyer Bilim İçin mi Yoksa Kaçış mı?

"Son yıllarda yüksek lisans ve doktora yapan öğrenci sayımızda patlama oldu.Dışarıdan bakıldığında, Türkiye bilimde müthiş ivme kazanıyor, bilim insanı sayısı hızla artıyor. Peki, bu gerçekten de öyle mi?"

Giderek bilim toplumu haline mi geliyoruz? Yoksa, şişirilmiş bir tabloyla mı karşı karşıyayız?
 
İlime, bilime bir ilgi olduğu kesin ama master ve doktora yapanların sayısına bakarak, hayaller kurmak yanlış.
 
Çünkü, master ve doktoraya yönelenlerin çoğu, iş bulamadıkları için bu yola başvuruyor.
 
Master ve doktoramız olursa belki iş bulabiliriz beklentisi içerisindeler.
 
Ancak görünen o ki onca yıllık emek ve alınan unvanlar da iş bulma şanslarını çok fazla artırmıyor.
 
Bu arada çok tehlikeli bir gidişat var ve YÖK bu konuda da üç maymunu oynuyor. Hatta bu tehlikeli gidişata olanak sağlıyor.
 
Yüksek lisans ve doktora, bilimsel bir donanım ve yeterlilik gerektirir. Batılı üniversitelerde doktora eğitimi yapabilmek için izin almak hiç de kolay değil.
 
En az 30 yıllık bir birikim ve güçlü bir eğitim kadrosu ve alt yapı şartı koyarlar. Oysa bizde önüne gelene bu izin veriliyor. Daha mezun vermeyen üniversiteler bile bu yola koyuldu.
 
Yani bir süre sonra master ve doktoralı enflasyonu da yaşanırsa hiç şaşırtıcı olmaz.Çünkü, unvanlar da artık parayla satılıyor noktasına geldi!..
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.