Aktif Eğitim-Sen: Öğretmeni Susturma Çabası

Aktif Eğitim-Sen: Öğretmeni Susturma Çabası

‘Bilişim Sistemleri Kullanım Taahhütnamesi’ Öğretmeni Susturma ÇabasıdırSon dönemde eğitim çalışanlarına yönelik baskı politikaları uygulamaya başlayan Milli Eğitim Bakanlığı skandal niteliğinde yeni bir dayatmaya daha imza attı. Bakanlık, öğretmenlere im

‘Bilişim Sistemleri Kullanım Taahhütnamesi’ Öğretmeni Susturma Çabasıdır
Son dönemde eğitim çalışanlarına yönelik baskı politikaları uygulamaya başlayan Milli Eğitim Bakanlığı skandal niteliğinde yeni bir dayatmaya daha imza attı. Bakanlık, öğretmenlere imzalatılmak üzere 81 ilin Milli Eğitim müdürlüklerine ‘Bilişim Sistemleri Kullanım Taahhütnamesi’ gönderdi. Öğretmenlere gayrı ahlaki konulara ilişkin sorumluluk uyarısı yapılan taahhütnamede ayrıca gazete ve forum siteleriyle sosyal medyada görüş paylaşmalarına da sınırlama ve yasaklamalar zikrediliyor.

Özellikle makul şüphe düzenlemesinin hemen ardından ve tartışmalı bir iç güvenlik düzenlemesinin gündemde olduğu bir dönemde gönderilen MEB talimatı, bütün eğitim çalışanlarını kaygılandırmaktadır.

Ülkemizde hukukun, özgürlüklerin ve demokratik hakların adım adım ortadan kaldırılmakta olduğuna dikkat çeken Aktif Eğitim-Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, MEB’in öğretmenlerden imzalamasını istediği düzenlemenin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Sözkonusu taahhütnamenin, öğretmenlerin hiçbir somut delile dayanmaksızın soruşturma geçirmelerine hatta görevden alınabilmelerine zemin hazırlayacağı uyarısında bulunan Genel Başkan Bahçe, öğretmenlerin baskı altına alınmaya ve korkutulmaya çalışıldığını söyledi.

MEB’in hazırladığı taahhütnamede, siyasi veya sosyolojik hadiselere ilişkin görüş paylaşma ile müstehcenlik ve çocuk istismarı gibi konuların ayrı ayrı değil de tek bir madde içinde birlikte ele alınması dikkat çekiyor. Osman Bahçe’ye göre, bunun da özel bir nedeni var: Bu sayede, siyasi düşüncenin internette paylaşımının yasaklanmasına karşı çıkanlar, topluma sanki müstehcenliğin ve çocuk istismarının yasaklanmasına karşı çıkıyormuş gibi gösterilecek. Bu nedenle de taahhütnameye karşı çıkmaya kimse cesaret edemeyecek.

MEB’in hukuksuz uygulamalarının geçen yıl binlerce okul müdürünün kanunsuz şekilde görevden alınıp yerlerine yandaş sendika üyelerinin atanmasıyla başladığını hatırlatan Genel Başkanımız Osman Bahçe Bakanlığın öğretmenlere dayattığı “Bilişim Sistemleri Kullanım Taahhütnamesi’“nin de hukuken sorunlu bir dayatma olduğunu söyledi.

Bahçe şunları söyledi:
“Siyasi iktidarın aksi yöndeki tüm gayretlerine rağmen, toplum nezdinde öğretmenlerin hala bir itibarı ve kredisi vardır. İnsanlarımız, öğretmenden duyduğu şeylere inanmakta, güvenmekte, değer vermektedir. Bu nedenle, toplumun en aydın kesimlerinden birini oluşturan öğretmenler susturulmak isteniyor, zaten kanunlarla yasaklanmış olan durumlar için tekrar tekrar taahhütnameler imzalatılıyor. Öğretmenlere zorla “Bilişim Taahhütnamesi” imzalatılmasının tüm vatandaşlarımıza hırsızlık yapmayacağına, vatana ihanet etmeyeceğine, ahlaksızlık yapmayacağına dair taahhütname imzalatmaktan farkı yoktur. Devlet olmanın gereği tüm vatandaşları potansiyel hızsız, potansiyel sapık, potansiyel hain olarak göstermek yerine hırsızlık, ahlaksızlık, namussuzluk yapanları bulup cezalandırmaktır; tüm öğretmenleri kamuoyu nezdinde töhmet altında bırakacak uygulamalardan vaz geçip görevini yapmayanlara, taahhütnamede yer alan suçları işleyenlere ilgili kanunların gereğiyle muamele etmektir. Ülkemizde hepimizin yarınlarını yakından ilgilendiren hayati meseleler karşısında sessiz kalmaları dayatılmaktadır. Buna da müstehcenlik ve çocuk istismarı gibi konularda düzenleme yapılıyormuş süsü verilmektedir. Dünya görüşü, inancı, hayat felsefesi ne olursa olsun, bütün öğretmenlerimiz elbette ki ahlaki konulardaki tedbirleri doğru bulmaktadır. Ancak, aynı düzenleme içerisinde ülkemizdeki temel meselelerle ilgili öğretmenleri susturmaya, sindirmeye, korkutmaya yönelik düzenlemeler asla kabul edilemez. Bu taahhütname, en demokratik hakkını kullanarak görüşlerini, eleştirilerini, değerlendirmelerini toplumla paylaşmak isteyen öğretmenlere bir tehdit niteliğindedir. Bu türden düzenlemelerde, Anayasa ve yasalarımızın suç saymadığı fiillere suç niteliği kazandırılarak öğretmene adeta “ayağını denk al, sen bu işlere karışırsan, başın belaya girer, mesleğinden olursun” denilmektedir.

Biz öncelikle Bakanlığı bu tür yasal dayanağı olmayan, hukuksuz dayatmalardan vazgeçmeye çağırıyoruz. Onların uygulamada ısrar etmesi halinde ise bu taahhütnameyi imzalamak zorunda kalan öğretmen arkadaşlarımıza metnin altına ‘Sanal ortamda bilgim ve iradem dışında gerçekleştirilecek işlemlerden sorumlu olmayacağımı bildiriyor, uluslararası sözleşmeler, anayasa ve yasalardan doğan haklarım saklı kalmak kaydıyla imzalıyorum’ şerhini düşerek imzalamalarını tavsiye ediyoruz.

Aktif Eğitim-Sen

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.