Bilgi obezi olmayın!

Bilgi obezi olmayın!

Amerikalı teknoloji uzmanı Clay A. Johnson'ın Bilgi Diyeti kitabı raflardaki yerini aldı.

"Bilgi obezliği bizi cahil kılmanın haricinde, bize ne tür zararlar veriyor?  Öncelikle  zamanımızı bizden çalıyor, dikkat bozukluğuna neden oluyor, sosyal mesafemizi yitiriyoruz, gerçeklik algımız bozuluyor ve marka bağımlıları haline geliyoruz. Çözüm ise Bilgi Diyetinde." (sf.113)
 
Yazarı: Clay A. Johnson
Türü: İnceleme araştırma
Sayfa: 240
Baskı: Mart 2013
Yayınevi: Ufuk Yayınları
  
Johnson'a göre Türkiye'de ve dünyada yaşanan hızlı ve kirli bilgi akışı 'bilgi obeziteliği'nden başka bir şey değil.
 
Clay A. Johnson, Ufuk Yayınları'ndan çıkan Bilgi Diyeti kitabında 'besin tüketimi' ile 'bilgi tüketimi' arasındaki benzerliklere dikkat çekiyor. Johnson'a göre dünyada ve ülkemizde yaşanan hızlı ve kirli bilgi akışı 'bilgi obeziteliği'ne neden oluyor. Çok sayıda insanın araştırmaya gerek görmeden kanaat sahibi olduğunu, öte taraftan bu kirlilikler nedeniyle ciddi kutuplaşmalar yaşandığını belirten Johnson, bu sorunun sadece "bilgi diyetiî ile aşılabileceğini belirtiyor.

Bilginin tarih boyunca etkin bir rol oynadığını düşünen Johnson,  "Yiyeceklerin neden yapıldığını merak edip bakarız. Tüketilen bilginin kaynağı, nereden geldiği neden merak edilmiyor anlamıyorumî diyor. Ona gröe ortaya çıktığı ilk günden beri bilgi teknolojisi güç, yazarlık ve bilgi arasında süratle gelişen bir ilişki var. Bilişsel bilim ve sinirbilimi bulgularına göre de insanlar gereksiz olarak bilgi tüketiminden ciddi anlamda etkileniyor. Sayısız bilgi arasında sıkışıp kalan toplumların geleceği tehlikeye atılıyor. İşte, Clay A. Johnson'ın öngördüğü  tehlikelerden bazı bölümler...
  
Tarihte benzeri yok!
 
İnsanlar, özellikle gelişmiş toplumlarda,  tarihte hiç görülmediği şekilde, istedikleri kadar ve istedikleri her şeyden yemeye başladılar.  Sonuç, obezitenin inanılmaz oranlarda artması oldu. Artık insanlar eskiden olduğu gibi, aç kaldıkları için değil, çok yedikleri için ölmeye başladılar. Bu sorunla başa çıkmak için ise yepyeni bir piyasa oluştu: Diyet piyasası. Bugün diyetle alakalı enva-i çeşit kitabı bulmanız mümkün." (sf. 30-39)
  
Bilgi, kızarmış piliçten daha bilinçli değil
 
Yazarın da gösterdiği gibi günümüz dünyasında insanoğlunun inanılmaz bir bilgi bombardımanı altında yaşıyor. Günümüzün en az 11 saatini bilgi tüketerek geçiriyoruz ve kimse gelen e-maillerinin tamamını okuyacak vakti bile bulamıyor. Bu bilgi bombardımanı karşısında, çözüm sunduğunu iddia eden kitaplar ise bilgi kaynaklarını (televizyon, radyo, internet, cep telefonuÖvs) hayatımızdan tümüyle çıkarmamız gibi aslında mümkün olmayan bir reçeteyle karşımıza çıkıyorlar. Clay Johnson böyle düşünmüyor. Onun anlatımıyla: Bütün bunlardan (takip etmeye zorunlu olduğumuzu hissettiğimiz haberlerden, e-maillerden, durum güncellemelerinden, tweet'lerden ve televizyon programlarından) sürekli şikayet etmemize karşın, aslında bilgi hiç de bizden kendisini tüketmemizi talep etmemektedir. Edemez de: Bilgi, kızarmış piliçten daha bilinçli değildir ve sizi nasıl etkilediğinin ayırdında olduğunuz sürece sizi herhangi bir şeyi yapmak zorunda bırakması da mümkün olmaz. (sf. 51)
 
Abur cubur bilgi cahilleştiriyor

Eskiden bilgi kıttı ve pahalıydı, herkesin ulaşması mümkün değildi, ulaşanlar ise, ancak belirli bir kısmına ulaşabilmekteydiler. Oysa günümüzde internetten televizyona, sınırsız bir bilgi akışı var. Üstelik tıpkı yiyeceklerde olduğu gibi bilgiye ulaşım da son derece ucuzlamış durumda. İsteyen herkes, istediği her türlü bilgiye kolayca ulaşabiliyor. Ayrıca tıpkı şekerli, tuzlu, yağlı yiyeceklere, yani besin değeri açısından en yararsız yiyecekleri nasıl fıtraten çok seviyorsak, dedikoduyu ve kendi görüşlerimizi destekleyen bilgileri, yani aslında en değersiz bilgileri en çok seviyoruz. Obezlerin kendilerini tutamayıp, abur cuburu fazla kaçırmaları gibi, modern insan da bu tarz abur cubur bilgileri çokça tüketiyor. İşte meselenin en tehlikelİ tarafı burası. Bu tarz bilgilerle beslenmek, sonuçta bizi daha bilgili değil, çok daha cahil yapıyor. (s. 93-106)
 
Akıldan çıkarılmaması gereken görüş
 
Bilgi obezliğinin tehlikeli yanı, sinsiliğidir. Bilgi obezliğinden mi muzdarip olduğunuz yoksa kötü bilgi tüketimi alışkanlığına mı sahip olduğunuzu belirlemek zordur. Cahil olup olmadığınızı bilmenin imkânı yoktur; nitekim, öğrendiklerimize bakılırsa, cehaletimizle karşı karşıya gelmemiz durumunda bile içinde bulunduğumuz durumdan kurtulmak için daha fazla bilgi tüketimine yöneliyoruz. Sokrates'in cehaletle ilgili basit bir görüşü vardı: Yegâne kesin şey olarak cehaletimizi kabullenmeliyiz. Akıldan çıkarılmaması gereken bu görüş, sağlıklı bir bilgi diyetinin temelini teşkil edecektir.
 
Bilgi Diyeti'ni nasıl yapmalı?
 
Bilgi Diyeti'nin nasıl yapılacağı, kitabın ikinci bölümünü oluşturuyor. Jonson, bu noktada okuyucuyu uyarıyor: İyi bir diyetin amacı zayıflamak değildir; amaç, sağlıklı bir yaşam sürmektir. Beslenmeye değil de kiloya kafayı takmış olmamız yüzünden kafa karışıklığı yaşayabiliyoruzÖ Bilgi diyeti konusunda da aynı tuzağa düşmeyelim. Normal ve sağlıklı herhangi bir yiyecek diyeti gibi bilgi diyeti de daha az tüketmekle değil fakat doğru tüketmekle ilgilidir. (sf. 129)
 
Birinci el kaynaklara yönelmeli
 
Johnson, önerilerini çok kısa şekilde formüle edecek olsa şunu yazacağını söylüyor: "Bilinçli tüketici ol. Onaylamaktan ziyade bilgi edinmeye değer ver." Ayrıca eğer olunabiliyorsa infovejetaryen olunmasını salık veriyor. Yani bilgi pramidinin (besin pramidinin bir benzeri) en alt kısmından (yeni birinci el kaynaklardan) bilgi edinmeye çalışmalı insanlar. (130-132)

Merak duygusuyla savaşın

Johnson, tıpkı besin diyetinde ne yediğinizi kayıt altına almanız ve sık sık tartılmanız gibi bilgi diyetinde de vaktinizi nerede geçirdiğinize odaklanmanızı istiyor. Özelikle bilgisayarınızın başındayken vaktinizi nasıl geçirdiğinizi ölçen programlardan birini indirmekle işe başlamalısınız. Bu sayede vaktinizi heba eden siteleri bulmalı ve bunları engellemelisiniz. Ayrıca sosyal ağların kısa yollarını bilgisayar ekranından uzak tutmalısınız ve internet reklamlarını engelleyen programları denemelisiniz. Merak duygunuz sizi sürekli taciz edecektir, tıpkı iştahın sizi taciz etmesi gibi, bu duyguyla başa çıkmayı öğrenmelisiniz (s. 145-150)
 
Doğru bilgiyi elde etmenin formülleri

Nasıl ki sağlıklı bir besin diyeti, az yemenin yanı sıra, spor yapmaya da önem verirse, Clay A. Johnson'da bilgi diyetimiz esnasında uygulamamız gereken bazı idmanları örnekliyor. Bunların en ilginçlerinden bir tanesi, bilgi bombardımanı yüzünden darmadağınık olan dikkatimizi (yani odaklanma süremizi) nasıl tekrar arttırabileceğimiz ile alakalı. Buradaki püf noktası, meseleye bir 100 metre yarışı gibi değil bir maraton gibi hazırlanmakta. Formül basit: İlk başta 5 dakika çalış 1 dakik ara ver ve her yarım saatte bir oturduğun yerden kalkıp bir iki adım at. Sonrasında bu çalışma sürenizi her gün 15 saniye arttırmalısınız. 10. güne geldiğinizde kesintisiz 10 dakika çalışmaya başlayacaksınız ve o zaman aradaki mola süresini de 2 dakikaya çıkarmalısınız. Bu şekilde zaman içerisinde, işinizde veya okulunuzda bir konu üzerinde yeniden odaklanmayı öğrenmiş olacaksınız. (sf. 151-156)

ERDAL DOĞAN - BUGÜN GAZETESİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.