Çalışanlar dikkat! Facebook paylaşımı işten attırdı

Çalışanlar dikkat! Facebook paylaşımı işten attırdı

İş yeri hakkında facebook sayfasında olumsuz sözler sarf eden kişi, işveren tarafından işten çıkarıldı. Çalışana ayrıca kıdem ve ihbar tazminatları da verilmedi. Yargıtay işten atılmayı haklı buldu.

İş yeri hakkında facebook sayfasında olumsuz sözler sarf eden kişi, işveren tarafından işten çıkarıldı. Çalışana ayrıca kıdem ve ihbar tazminatları da verilmedi. Yargıtay işten atılmayı haklı buldu.

İddiaya göre bir hastane çalışanı, defalarca uyarılmasına rağmen iş yeri hakkında asılsız isnatlar kurgulayıp facebook sayfasında paylaşması sebebiyle tazminatsız işten atıldı. Bunun üzerine dava açan işçiyi Yargıtay haksız buldu.

Hastane çalışanı, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etti, davalı işveren ise çalışanının, asılsız isnat ve kurgular da bulunarak facebook isimli paylaşım sitesinde paylaşması nedeni ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savundu.

MAHKEME FACEBOOK PAYLAŞIMINI SOMUT DELİL SAYMADI

Yerel mahkeme, tazminatsız işten atılmada, facebook paylaşımlarını somut delil olarak görmez iken, kararın işverence temyizi üzerine, dosya Yargıtaya geldi. Dosyayı yeniden değerlendiren Yüksek Mahkeme, facebook hesabındaki paylaşım içerikleri incelendiğinde, facebookta yeralan,"Hani siz, beni kışkırtmak için elinizden geleni yapıyorsunuz ya tebrik ederim başardınız veee kışkırdım, savaş başladı..vb. sözlerin, işverene yönelik olduğunun kuvvetle muhtemel olduğunu değerlendirdi.

YARGITAYDAN BOZMA

Kararda şöyle denildi;
'……Buna göre davacının facebook hesabındaki paylaşım içerikleri incelendiğinde, işverene yönelik olduğunun kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum işverene 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesine göre iş sözleşmesini bildirimsiz olarak derhal fesih hakkı veren hallerden olmasına rağmen mahkemece davalı işverenin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine ve ihbar öneli kullandığına ilişkin delil sunmadığı gerekçesiyle feshin haksız olduğu sonucuna varılması isabetli olmamıştır. Davacının iş sözleşmesinin işverence feshi haklı sebebe dayandığından kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…'denildi.

22. Hukuk Dairesi 2016/27387 E. , 2020/973 K.
"

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılından 16.07.2015 tarihine kadar davalı şirkete ait hastanenin farklı birimlerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın ve ihbar önellerine uyulmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin defalarca uyarılmasına rağmen iş yeri hakkında asılsız isnatlar kurgulayıp facebook sayfasında paylaşması sebebiyle haklı nedenle feshedildiği savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı Kanun'un 25. maddesinin II. bendinin (b) fıkrasına göre, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih sebebi olarak sayılmıştır. Somut olayda davacı iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren ise davacının asılsız isnat ve kurgular da bulunarak ...isimli paylaşım sitesinde paylaşması nedeni ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini savunmuştur.Dosya içeriğine göre, davalı işveren tarafından sunulan davacının facebook isimli paylaşım sitesi hesabından alınan paylaşımlarda, "Hani siz, beni kışkırtmak için elinizden geleni yapıyorsunuz ya tebrik ederim başardınız veee kışkırdım, savaş başladı..Yapılan hataların, usulsüzlüklerinden, yanlışların, riyakarlığın, sahteliğin; videoları, fotoları ve belgelerinin Cumhuriyet Başsavcısıyla muhatap olma vakti geldi..Muhatap olan kişilerin bilgisinee.." ve "Hani sen, birilerinin hakkını yiyerek ve hakkını elinden almak için çok şey yapıyorsun ya.., Kâr ettiğini düşünerek cebindeki paraları eşin başkalarıyla yiyor keyif çatıyor ya.. Paraları onlar yiyor günahı, hesabı sana kalıyor. Sadece hatırlatmak istedim bu cuma saatinde..." şeklinde yazılı olup, davacı tarafça söz konusu paylaşım içeriklerine itiraz edilmemiştir. Buna göre davacının facebook hesabındaki paylaşım içerikleri incelendiğinde, işverene yönelik olduğunun kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılmaktadır. Bu durum işverene 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesine göre iş sözleşmesini bildirimsiz olarak derhal fesih hakkı veren hallerden olmasına rağmen mahkemece davalı işverenin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine ve ihbar öneli kullandığına ilişkin delil sunmadığı gerekçesiyle feshin haksız olduğu sonucuna varılması isabetli olmamıştır. Davacının iş sözleşmesinin işverence feshi haklı sebebe dayandığından kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Diğer yandan hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dosyaya sunulan yıllık ücretli izin formları dikkate alınarak ondört gün izin hakkı bulunduğu kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Davalı işveren tarafından davacının yıllık izin ücretinin ödendiği belirtilerek, davacıya ait 2015 yılı Temmuz ayı imzasız ücret bordrosu ibraz edilmiştir. Dosyada davacının ücretini aldığı banka hesabına ait hesap hareketlerini içerir kayıt bulunmaktadır. Söz konusu ücret bordrosu davacının imzasını taşımamakla birlikte ücret bordrosunda aylık ücret alacağı ile birlikte on dört gün için 595,00 TL olarak tahakkuk ettirilen miktarın, banka hesap hareketlerine göre 17.08.2015 tarihinde davacıya ödendiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece yıllık izin ücreti alacağı ile ilgili söz konusu ödeme dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (sgkrehberi)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.