EBS Yöneticileri Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da

EBS Yöneticileri Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ'da

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan yardımcıları Ali Yalçın ve Teyfik Yağcı, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da genişletilmiş işyeri temsilcileri toplantılarına katıldı.

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan yardımcıları Ali Yalçın ve Teyfik Yağcı, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da genişletilmiş işyeri temsilcileri toplantılarına katıldı. Mayıs mutabakatına ilişkin yeni üye hedeflerinin konuşulduğu toplantılarda, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.


 

Varlığımızla Rehavete Kapılanlar Yokluğumuzda Felaketle Karşılaşırlar

 

Ali Yalçın, üniversite kapılarındaki gözü yaşlı kızların dramının, katsayı adaletsizliğinin, din eğitiminin önündeki yaş sınırının, eğitimde biri bizi gözetliyor olarak değerlendirilen askeri vesayetin gölgesi Milli Güvenlik derslerinin, mesleki eğitimin katili sekiz yıllık kesintisiz eğitim dayatmasının, neredeyse Cumhuriyetle yaşıt olan devlet eliyle kadına yönelik şiddetin zirve noktası olan zırva uygulama kamusal alan yalanının Eğitim-Bir-Sen’in mücadelesi sonucu tarih olduğunu ifade ederek, “Özgürlükler konusunda yol olan, yol alan ve yol açan bir teşkilatız. Toplumu rahatlatan ve demokrasiyi korku tünelinden çıkaran ne kadar reformist hareket varsa, altında yerimiz, terimiz ve imzamız var. Bizim gayretlerimizin sonucunda ülke normalleşme sürecine girmiştir. Ortamın normalleşmesi ve iklimin ılımanlaşmasıyla rehavete kapılanların, Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’sizliğin felaket olduğunu anlamaları için ille de 28 Şubat’ı tekrar yaşamaları gerekmez. 28 Şubat’ın üzerinden geçen on yedi yılda altı defa darbe girişimi olduğunda kimin nasıl ve nerede durduğuna bakmaları yeterlidir. Ülke normalleşmeye devam edecekse, ham demokrasi tam demokrasi olacaksa, bu sivil toplumun ve örgütlü kitlenin omurgalı duruşuyla olacak” dedi.



 

Adı Sivil Ama Beyni Üniformalılar Darbecilerin Yandaşı, Oyundaşı ve Irgatı Oluyorlar

 

12 Eylül’de ‘sağ’ ve ‘sol’un birlikte kullanıldığını, 28 Şubat’ta ise TESK, DİSK, TİSK, TOBB ve Türk-İş’in kullanıldığını belirten Yalçın, şunları söyledi:

 

“Özden Örnek’in darbe günlüklerinde, darbe planlarında başı çekmesiyle tanıdığımız Şener Eruygur’un komutasındaki Ulusal Birlik Hareketi oluşumcuları, özel ve önemli yer tutan cumhurbaşkanlığı seçim öncesi Kamu-Sen’i ve bağlı sendikalarını kullandılar. Gezi olaylarında vardiya değişti, KESK ve DİSK kullanıldı. Çalışanlar adına, emek ve ekmek adına çalıştığını sandıklarımızın kimin ve neyin hesabına çalıştıkları konusunda yorum getirmenin artık anlamı yok. Batılı düşünür Barnun, ‘Bazılarını her defa aldatabilirsiniz, bazen de herkesi… Ne var ki herkesi her zaman aldatamazsınız’ der. Asya atasözü, ‘Beni bir kez aldatırsan sana yazıklar olsun, ama ikinci kez aldatırsan bana yazıklar olsun’ diyor. Bırakın 28 Şubat’ı, yakın geçmişte deşifre olan Ayışığı darbe planında sokağı ısıtmak için kullanılacak sendika ‘ırgat’ olarak kodlanmıştır. Her defasında kullanılan sendikalara yazıklar olsun ama her defasında ‘hele bir sor niye yaptım’ diyen ve toplumu aptal yerine koymaya çalışanlara prim veriliyorsa, bu kez bizlere yazıklar olsun diyorum. Ülkede demokrasi kurumsallaşmadan, vesayet ortadan kaldırılmadan, ham demokrasi tam demokrasi olmadan, ülke korku tünelinden çıkmadan özlük noktasında sağladığımız kazanımların bir önemi olmayacaktır. Özgürlükler teminat altına alınmadan, özlükle ilgili kazanımlar, idam sehpasında olan adama ‘çok yaşa’ demekten öteye geçmez”


 

Kalbi Bizimle Olanın Kalıbı da Bizimle Olmalı

 

Eğitim hizmet kolunda 2013 mutabakatlarına göre, yüzde 65’lik bir kitlenin örgütlü, yüzde 35’inin ise sendikasız olduğuna dikkat çeken Yalçın, “Yüzde 35’in yüzde 70’i-80’i bizimle sevinen ve bizimle üzülen arkadaşlardır. Bize üye olun denildiğinde, ‘kalbim sizinle’ demektedirler. Kalbim sizinle, eğer bir gün sendikaya üye olacaksam, söz size üye olacağım, sizin yaptıklarınızın önemini biliyorum, siz gerçekten iyi şeyler yapıyorsunuz ama, fakat, lakin deyip devam eden arkadaşlarımızı, ‘senin kalbinin bizimle olması şüphesiz önemli fakat demokrasi kalpleri değil, kalıpları sayıyor; demokratik sistemlerde kalpler sayılmıyor, kalıplar sayılıyor ve yüzde 49’a karşı yüzde 51’e yetki veriliyor. Onun için senin kalbinle birlikte kalıbının da bizle olması lazım’ diyerek örgütlü kitleye dahil etmemiz gerekir” şeklinde konuştu.


 

Yağcı: Üzerimize Kâbus Gibi Çöken Kara Bulutlar Dağılıyor

 

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı  Teyfik Yağcı, bir imparatorluktan onlarca devletçik türetmek suretiyle İslam dünyasını bölüp parçalayanların, kardeşi kardeşe düşman kılanların, Müslüman bir toplumu medeniyet değişimine zorlayanların  tuzaklarının birer birer boşa çıkarıldığını söyledi.

 

Son 300 yıldır milletimizin üzerine kâbus gibi çöken kara bulutların dağılmaya başladığını belirten Yağcı, dünyada yaşanan büyük gelişimin emperyalist güçleri ve kuklalarını rahatsız ettiğini, uygulanan politikayla emperyalist güçlerin bütün planlarının çöpe atıldığını vurguladı.

 


 

Geleceğe Hazır Olmalı, Tarihin Akışını Doğru Okumalıyız

 

Sürekli yeniliklere, değişimlere ve dönüşümlere açık olunması gerektiğini dile getiren Yağcı, tarihin akışının doğru okunması gerektiğini kaydederek, şöyle konuştu:

 

“Onun için aynı düzende kalamayız. Geleceğe hazır olmamız, tarihin akışını doğru okumamız lazım. Son yüzyılın başlarından itibaren dünyada büyük bir gelişim ve değişimin yaşandığına şahit oluyoruz. Bu, emperyalist güçleri ve onların içerideki kuklalarını da rahatsız ediyor. Ama bu aynı zamanda insanlığa yeni bir dirilişin ümidini veriyor. Son 300 yıldır milletimizin üzerine kâbus gibi çöken kara bulutların bir bir dağıldığını görüyoruz. Bir imparatorluktan onlarca devletçikler türetmek suretiyle İslam dünyasını bölüp parçalayanların, kardeşi kardeşe düşman kılanların, Müslüman bir toplumu medeniyet değişimine zorlayanların bütün tuzakları birer birer boşa çıkarılıyor.”



 

Süreç Odaklı Çalışmalıyız

 

“Dünyada ve ülkemizde yaşanan değişim ile diriliş elbette birçok insanı rahatsız ediyor” diyen Teyfik Yağcı, “Bizler kendi gelişmelerimizi takip ediyoruz ama onlar bizden daha çok takip ediyor. Bizim vazifemiz her türlü fırsat ve imkânı kullanarak çalışmak, çabalamaktır. Sonuç odaklı değil, netice alırız veya almayız, başarırız veya başaramayız, süreç odaklı çalışmamız gerekiyor. Biz ‘hedefe varmak için her şey mübahtır’ diyemeyiz. Hedefe ulaştığımızda hâlâ aynı tavır içerisinde olacaksak, yolda giderken de öyle olmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

Eğitim-Bir-Sen Edirne Şube Başkanı Erdinç Dalgıç, Kırklareli Şube Başkanı Selahattin Karanfiler ve Tekirdağ Şube Başkanı Ferruh Topuz da birer konuşma yaparak, 15 Mayıs mutabakatına kadar 320 bin üye hedefine ulaşmak için, üzerlerine düşeni yerine getirmenin gayreti içerisinde olacaklarını söylediler

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.