Ey Hazreti Yönetmelik

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Samanyolu Haber TV'de yayınlanan Günlük Özel programında Samanyolu Yayın Grubu Ankara Temsilcisi Abdullah Abdulkadiroğlu'nun sorularını cevaplamış

 

"Başörtülü öğretmenlik şuan için serbest mi? Değilse demokratikleşme paketinde serbest hale gelecek mi?"  sorusuna Avcı şu cevabı vermiş; " Kıyafet konusunda son günlerde bu konuda bazı örnekler üzerinden çok yakışıksız benzetmelerle polemikler yapılıyor bunlar doğru değil. Her gittiğimiz ilde öğretmenlerimizle toplantılar yapıyoruz. 'Öğretmenlerimiz kendilerine neyin yakışacağını bilirler.  Öğretmenlerimiz kendilerinin karar vereceği konusunda birbirlerini rencide edecek şeyler söylemezler. Başörtüsü ile yakıştırıyorsa yakıştırıyordur." demiş. Bakan Avcı, başörtülü öğretmenlik yapmak isteyenlerin önünde yasal bir engel olup olmadığı sorusuna, "Öğretmenlerimiz kendilerine ne yakıştırıyorsa onu giysin." diye konuşmuş.

 

"Yasal bir sorunla karşılanmazlar değil mi?"  sorusuna ise Avcı, "Evet" cevabını vermiş.

 

Kamu web siteleri de bu söyleşiyi haber yapmışlar ve devlet memurlarına duyurarak “Bakan Nabi Avcı, ‘Serbest Kıyafet’ eylemine destek verdi.” Cümleleriyle manşete taşımışlar. Bu manşetle memurlara müjde veriyorlar.

 

Bu eylem kime karşı yapılıyor? Sorusuna bazıları hükümete karşı bazıları da yönetmeliğe karşı cevabını veriyorlar. Eylem hükümete karşı yapılıyor cevabını verenler genellikle “muhalif” sendikalar ve yazar çizerler. Eylem, yönetmeliğe karşı yapılıyor diyenler ise hükümete yandaş sendika ve yazar çizer kadrosu. Sayın Bakan Avcı da hükümetin bir üyesi olduğuna göre destek verdiği eylemin yönetmeliğe karşı yapıldığını düşünüyor olmalı. Bu yönetmelik hazretleri o kadar güçlü ki hükümetin bakanının elinden ona karşı olanlara destek vermekten başka bir şey gelmiyor.

 

Bugün yarın meydanlarda hükümetin başının “Ey CeHaPe, ey MeHaPe, ey Yönetmelik hazretleri aklını başına al, benim başörtülü bacılarıma ilişme, zulüm yapma, unutma zulm ile abat olunmaz…” cümlelerini duyarsak hiç de şaşırmayacağım.

 

Sanki ülkeyi on yıldır bunlar değil de “Çarşı” yönetiyor. Kabinede bulunan bir bakanın yapması gereken serbest kıyafet eylemine “destek” vermek midir? Yoksa o eylemin sebebini ortadan kaldırmak mıdır?

 

Hadi bunlar bu garabet içinde debeleniyorlar, ya artlarından gidenlere ne demeli!

 

Fıkra gibi bir ülke, fıkra gibi bir toplum…

 

Ey hazreti yönetmelik bitsin bu zulüm!” diye bas bas bağıran bir hükümet yetkilisi ve onun ağzına bakan ‘ayran budalası’ bir güruh varken gönlümüzdeki “eğitimli toplum” hayalini sele vermişiz demektir. 

 

                                                                                             ÜNSAL ERKAN

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.