Görevde yükselme sınavında kurşun kalem uygulaması

Görevde yükselme sınavında kurşun kalem uygulaması

Milli Eğitim Bakanlığı’nda gerçekleştirilen ‘görevde yükselme sınavı’ tartışmalara yol açtı.

Bin 700 şube müdürünün belirleneceği sınavda komisyon üyelerine notları kurşun kalemle yazmaları yönünde talimat verildiği iddia edildi. Bu da notların silinerek değiştirilebileceği endişesine yol açıyor. Kamera kaydı tutulmayan ‘sözlü sınava’ eğitim sendikaları da karşı çıkıyor.

Zaman Gazetesi'nin haberine göre, son günlerde kadrolaşma ve tasfiyelerle gündeme gelen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB ), 1700 şube müdürünün belirleneceği çok önemli bir sınav gerçekleştiriyor. İddialara göre sınav komisyonu üyelerine adayların notlarını kurşun kalemle yazmaları yönünde talimat verildi. Ayrıca hesap makinesi dağıtıldı. Bu durumun sınavı şaibeli hale getirdiğini savunan uzmanlar, kurşun kalemle verilen notlarda düzeltme yapılabileceğine dikkat çekiyor.

Eğitim çalışanlarının 10 yıldır beklediği Ankara Öğretmenevi’ndeki sınava yaklaşık 6 bin aday katılıyor. Şube müdürü olmak isteyen eğitimciler sınav sözlü yapıldığı için tedirgin bir bekleyiş içinde. Bir aday bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Sınav bana göre çok iyi geçti ama onları bilmiyorum!” Bu endişenin sebebi ise soruların sözlü olarak cevaplanması, mülakatta kamera kaydı yapılmaması ve gün içerisinde birçok kişiye aynı soruların sorulması.

Aktif Eğitim Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, sınavın sesli ve görüntülü kayda alınmasını istedi. Mülakat yönteminin objektif olmadığını ve  liyakati esas almadığı belirten Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, her kademede sözlü sınavın kaldırılması gerektiğini söyledi. Bozgeyik, “2012 yılında Danıştay sözlü sınavı iptal etmişti. Ancak daha sonra torba bir kanunla yeniden düzenlendi. Mülakat sistemi yeniden getirildi.” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) fişleme iddiaları, tasfiye ve kadrolaşmalarla gündeme geldiği şu günlerde ‘MEB Taşra Teşkilatı Şube Müdürlüğü Görevde Yükselme Sözlü Sınavı’ gerçekleştiriliyor. Eğitim sendikalarının hemen hepsinin eleştirdiği ‘sözlü sınav’ uygulamasını yerinde izledik. Ankara Öğretmenevi’nde gerçekleştirilen ve eğitim çalışanlarının yaklaşık 10 yıldır beklediği sözlü sınava yaklaşık 6 bin aday katılıyor. Adaylar, iddialardan dolayı bir endişe yaşasa da şube müdürü olabilmek için umutlarını sürdürüyor. Mülakattan çıkan adaylar ise yaşadıkları endişeyi şu cümlelerle ifade ediyor: Bana göre çok iyi geçti ama onları bilmiyorum!

Şube müdürlüğü için yapılan sözlü sınavın değerlendirmesini 5’er üyeden oluşan 10 ayrı ‘Sözlü Sınav ve Değerlendirme Kurulu’ gerçekleştiriyor. Adaylar kurayla biri genel kültür biri mevzuat olmak üzere iki soru çekiyor. Kurul bunların yanı sıra çeşitli değerlendirmelerde de bulunuyor. Çünkü sınavın sadece yüzde 40’ını sınav konularına yönelik bilgi oluşturuyor. Geriye kalan puan dağılımı; ifade yeteneği ve muhakeme gücü yüzde 10, liyakat temsil kabiliyeti, tutum ve davranışlarının göreve uygunluğu yüzde 10, özgüveni, ikna kabiliyeti ve inandırıcılığı yüzde 10, genel kültürü ve genel yeteneği yüzde 20, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı yüzde 10 olarak belirlenmiş. Dolayısıyla puanlamanın seyrini ağırlıklı olarak kurul üyelerinin yaklaşımı belirliyor. Adaylardan biri sınav ile ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: “Soruları sözlü olarak cevaplıyoruz. Kamera kaydı yok ve gün içerisinde birçok kişiye aynı soru çıkmış. Kimin ne cevap verdiği bilinmeyecek?”

Eğitim sendikaları sözlü sınavlarda en azından sesli ve görüntülü kamera kaydı alınarak sınava katılacak adayların haksızlığa uğrayacaklarına dair endişelerinin giderilmesini istiyor. Ancak sınava giren adaylar kameranın bulunmadığını ve cevapların yazılı olarak alınmadığını söylüyor. M.T. isimli bir aday yazılı sınavlara hazırlanırken bile sözlü sınavdan geçecek kişilerin belirlendiği gibi duyumlar aldığını ve bunun motivasyonunu olumsuz etkilediğini ifade ediyor.

 Bu tarz sınavların teknolojiyle daha güvenilir hale getirilebileceğine dikkat çeken Aktif Eğitim Sen Genel Başkanı Osman Bahçe, “Bakanlık, adayların sözlü sınav performanslarını sesli ve görüntülü kamera kaydına alabilir. Böylelikle sınava katılacak adayların haksızlığa uğrayacaklarına dair endişelerini giderebilir. Haksızlık iddialarını belgeli olarak çürütebilir.” diye öneride bulunuyor.

Objektif olmayan mülakat yönteminin kaldırılmasını isteyen Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik de şunları söylüyor: “2012 yılında Danıştay sözlü sınavı iptal etmişti. Ancak torba bir kanunla yeniden getirildi. Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi gerekiyor. Tüm bakanlıklarda sözlü sınav gerçekleştiriliyor. Bu ay sonu Maliye’de de gelir uzmanlığı için mülakat yapılacak. Yazılı sınavdan 90-100 puan alan bir kişi sözlüde 10-20 puan verilip başarısız sayılabiliyor.”

BUGÜN GAZETESİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum