Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, her türlü haksızlığın karşısında olduklarını ifade ederek, “Dünyanın neresinde olursa olsun bütün mazlumların sözcüsü olacağız dedik. Gücü ne olursa olsun her türlü darbecinin, zalimin karşısında olacağımızın altını çizdik” dedi.

İstanbul Memur-Sen Buluşması Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, konfederasyona bağlı sendika başkanları ve teşkilat yöneticilerinin katıldığı programda konuşan Ahmet Gündoğdu, Gezi olayları, 17 Aralık Küresel Operasyonu ve illegal dinlemelere sert tepki gösterdi.

Ortak Değerlerimizi Hedef Alıyorlar

Her türlü illegal yapıya ve vesayet sistemine karşı olduklarını belirten Gündoğdu, “Biz 1992 yılında Mehmet Akif İnan’la bu yola çıkarken, ‘niçin sendika’ sorusuna ‘vesayeti deşifre etmek için’ cevabını vermiştik. Bu vesayet kimden gelirse gelsin, içeriğinde kim olursa olsun, karşısındayız. Gezi zekâlıların ön denemesini yaparak başlattığı küresel operasyon, 17 Aralık’ta Türkiye’nin tüm ortak değerlerini yok etmek istercesine hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Eğer bir savcı yolsuzluğu görüyor ve 15 ay bekliyorsa, bunun hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığını daha önce ifade etmiştik. Gördük ki savcı, ağanın savcısıymış. Ortada kirli bir plan varmış. Biz oyunu gördük. Elbette yetimin hakkına kim göz dikmişse, hukuk devletinin en ağır yaptırımları uygulanmalıdır. Ve ortalıkta dolaşan yolsuzluk iddialarının üzerine sonuna kadar gidilmelidir. Ama küresel operasyonu tezgâhlayanlar da deşifre edilmelidir” şeklinde konuştu.

Dinlemişler Ama Anlamamışlar!

Türkiye’ye karşı karanlık bir planın işletildiğine dikkat çeken Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sendikacılığını uluslararası sermaye ile birleştirenlerin, siyasette, sandıkta rakibini alt edemeyeceğini görenlerin ülkenin gelmiş geçmiş tüm milli ve manevi değerlerini hedef alması söz konusuysa, biz buna asla müsaade etmedik ve bundan sonra da müsaade etmeyeceğiz. Tapeler yayınlanıyor. İllegal ve hukuksuz… Beni de dinlemişler. Dün milli irade bildirisiyle ilgili üçüncü şahısların konuşmalarından Memur-Sen ile ilgili kanaat oluşturmalarını gördük. Tam bir algı operasyonu… 11 genel başkanımızla beraber bir araya geldiğimizde, oy birliğiyle bu milli irade bildirisinin hedefine yüzde yüz destekle karar verdik. İçeriğiyle ilgili elbette çalışmalar yaptık. Çünkü bu millete öncülük etmede Memur-Sen’in eline su dökecek başka bir örgüt yoktur. ‘Başkan seni dinlemiş’ diyorlar. ‘Hayır, beni dinlememişler’ diyorum. Eğer beni dinlemiş olsalardı, İsrail’e terörist devlet dediğimi çok iyi bilirlerdi. Eğer beni dinlemiş olsalardı, Mavi Marmara şehidimiz, üyemizin oğlu olan Furkan’ın hatırasına sahip çıktığımızı çok iyi görürlerdi. Eğer Memur-Sen’i dinlemiş olsalardı, medeniyet mücadelesinde öldürmeyi şiar edinen Siyonist Batı medeniyeti karşısında nasıl dik durduğumuzu anlarlardı ve Amerikalı Rachel’in Gazzeli, Filistinli çocuklara sahip çıkarken sergilediği duruşu alkışladığımızı çok iyi bilirlerdi.”

Yanlış Yapanı Alkışlamayız

Ahmet Gündoğdu, yanlış yapan herkesin karşısında olduklarını kaydederek, “İki yıl önce toplu sözleşmede istediğimizi alamayınca 20 dakikada iş bırakma eylem kararı almıştık. Yarın da böyle yanlış bir tutumla karşılaşırsak, bu kararları almakta asla imtina etmeyiz. Ancak bugün taraf olma zamanıdır, tarafız. Bedel ödeyen siyasetçilerimizin tarafıyız. Çünkü burada bir hesap var. Hesapları Türkiye ile… Bunun özelde ise hedefi Başbakan Erdoğan’dır.  Başbakanın hedef alınması ise İsrail’i ve Amerika’yı kızdırmasıdır, ‘one minute’ demesidir. Ve tabi 27 Nisan e-muhtırasına karşı dik duruşudur. Yani merhum Menderes’i, ezanı aslına döndürdüğü için hedef alanlar devrede. Türk-Kürt kardeşliği için çırpınan, ülkenin dünyaya açılması için mücadele veren Özal’ı da aynı şekilde hedef aldılar.  ‘Namlusu millete dönmüş tanklara selam durmam’ diyen Yazıcıoğlu ile İslam birliği, ümmetin uyanışı, maddi, manevi değerlere önem veren Erbakan’ın da hedef alınması farklı değil. Adnan Menderes, Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu’nu hedef alan yapılar, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da hedef alıyor. Küresel operasyona içeriden destek verenler İsrail’in ekmeğine yağ sürüyor. Onun için tarafız, kazanımlarımızı korumak istiyoruz. Biz bu ülkede genellikle siyasetçilerin sıkıntı anlarında şapkasını alıp gittiğine tanıklık etmiş bir milletiz. Sayın Başbakan’ın 27 Nisan e-Muhtırası’na karşı duruşu Memur-Sen’in duruşudur. Davos’taki one minute dünya mazlumlarının sesidir, onun için tarafız” diye konuştu.

Şehit Gelmemesinden Rahatsızlar

Konuşmasında, ‘Çözüm Süreci’ni de değerlendiren Gündoğdu, şunları söyledi: “Çözüm sürecinde neredeyse bütün Türkiye’yi dolaştık, baktık ki bütün ötekiler beriki olmak istiyor. Başörtülüler, ‘biz cumhurbaşkanı eşi olabildik, birey olamadık’ diyor. Kürtler, ‘cumhurbaşkanı olabildik, Kürt olamadık’, Aleviler diyor ki, ‘biz Aleviliğimizi yıllarca saklamak zorunda kaldık.’ Romanlar ise, ‘biz adam yerine konulmadık’ diyorlar. Çözüm süreci ve sonrasında açıklanan demokratikleşme paketi, bu ötekilerin beriki olmasını sağlayan, 30 yıllık kanın durması için de yakalanan tarihi bir fırsattır. Şimdi ‘çözüm sürecinden kimler, neden rahatsız olur’ sorusunu sormak lazım. 17 aydır bölgeden şehit haberinin gelmemesi kimi, neden rahatsız eder? Kendi iç sorunlarını çözen bir Türkiye istemiyorlar. Soruyu ‘Büyük Türkiye ideali kimleri rahatsız ediyor’ diye sormak lazım.” 

Çanakkale Ruhu Yeniden Tesis Ediliyor

“Sağımızdaki Konfederasyon ve bazı siyasi partilerin genel başkanları, ‘Memur-Sen Genel Başkanı Başbakan’la Dolmabahçe’de akil insanlar toplantısında vatanı satıyor’ diye ithamlarda bulunuyorlardı” diyen Gündoğdu, “Vatanı satmak, öldürmeyi ve şehit cenazelerini geçim kaynağı yapmakla olur. Biz vatanı kurtarıyoruz, 30 yıllık terör sorununu bitiriyoruz; ümmet bilincini, Çanakkale ruhunu yeniden tesis ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Batı’nın çifte standartlarını da eleştiren Ahmet Gündoğdu, mazlum Suriye halkına maddi ve manevi destek verdiklerini, Mısır’ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’ye reva görülen uygulamaları kınadıklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz her türlü haksızlığın karşısındayız. Onun için dostlarımızla Rabia Platformu’nu kurduk. Bu platformu kurarken, ‘şehit Esmamızın hatırasına sahip çıkacağız, dünyanın neresinde olursa olsun bütün mazlumların sözcüsü olacağız’ dedik. Gücü ne olursa olsun her türlü darbecinin, zalimin karşısında olacağımızın altını çizdik. Onun için dünya mazlumları adına hepinizi Rabia selamıyla selamlıyorum.”

Memur-Sen’e Teşekkür

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise, konuşmasından dolayı Gündoğdu’yu tebrik ederek, Memur-Sen ailesine teşekkürlerini sundu.

Programın sonunda Gündoğdu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a bir tablo hediye etti.