Gündoğdu: Seçimin Kaybedeni Küresel Operasyoncular

Gündoğdu: Seçimin Kaybedeni Küresel Operasyoncular

Gündoğdu: Seçimin Kaybedeni Küresel Operasyoncular

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, seçimlerin, özgürlük ve kazanımların korunması yarışına dönüştüğünü ifade ederek, “Millet kazandı; seçimi, yerel seçim havasından çıkaran küresel operasyoncular kaybetti” dedi.
Kanal A’da Fatih Şahin’in sorularını cevaplandıran Ahmet Gündoğdu, Anayasa Mahkemesi’nin Twitter kararını ve 30 Mart Yerel Seçim sonuçlarını değerlendirdi.

 
Sandıktan Çıkan Mesaj
Seçimlere katılımın yüksek seviyede oluşunu ‘kazanım’ olarak değerlendiren Gündoğdu, şöyle devam etti: “İleri demokrasiden maksat, milletin iradesini sandığa yansıtmasıydı. Böyle de oldu. Sandığa müdahale girişimleri millet tarafından boşa çıkartıldı. Seçimler, özgürlük ve kazanımların korunması yarışına dönüştü. Millet kazandı; seçimi, yerel seçim havasından çıkaran küresel operasyoncular kaybetti. Küresel operasyonlardan medet umanlar, kendisine algı operasyonunu can simidi yapmak isteyenler, sandıktan çıkan sonuçla hayal kırıklığına uğradı. Millet sandıkta ‘vesayetin paraleline de, yatayına da, dikeyine de taviz vermeyiz’ dedi. Ortaya çıkan kayıt dışı siyaset kabul edilemez. Her türlü illegal yapının üzerine gidilmeli, paralel yapı da deşifre edilmeli. Millet ayrıca yetimlerin malına göz dikenlere yönelik ciddi bir adım da bekliyor. Bu adım da ivedi atılmalı.”

 
Önce Vatandaşın Hakkı Korunmalı
Anayasa Mahkemesi’nin Twitter kararını ise “Yasakları savunmuyoruz ama Anayasa Mahkemesi, vatandaşın hakkını koruması gerekirken, Twitter’i korumak için seferber oldu. Bunu da kabullenemiyoruz” sözleriyle değerlendiren Gündoğdu, “Haşim Kılıç’ı çok seviyorum, geçmişte Anayasa Mahkemesi’nin, 411 milletvekilinin ‘üniversitede başörtü serbest olsun’ kararını 7 üyesi reddetmişti, özgürlükleri çiğnemeyen bir yola girmişti. Şimdi Anayasa Mahkemesi, vatandaşlarının hakkını kollaması gerekiyorken, Twitter’in hakkını korumak için seferberlik ilan etmiş gözüküyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Twitter, YouTube ve Facebook’un yasaklanmasına karşıyım ama bir de gerçekler var. Özgürlük, başkasının hayatına, özgürlüğüne girdiği yerde biter. Basın yoluyla hakaret söz konusu olduğunda yargıya müracaat ediliyor ve hukuk devreye girerek hesap soruyor. Ama aynı durum, sosyal ağlar söz konusu olduğunda hukuk işletilmiyor. Twitter yetkilileri, ‘Ey Türkiye, ben İngiltere’de, Fransa’da, Belçika’da, Almanya’da, Danimarka’da o vatandaşlara, o ülkeye tanıdığım hakkı size tanımam, burada ofis bile açmam. Sizin hâkimlerinizin, savcılarınızın müracaatını dikkate almam’ anlamına gelecek çıkışı yapıyor ve bunun önü açılıyor. Anayasa Mahkemesi, önce bireysel başvuru hakkıyla vatandaşlarının hakkını gözetmesi gerekiyorken, Türkiye’yi dikkate almayan bir şirketin hakkını gözetiyorsa, iki kere iki ne zaman dört edecek diye soruyorum” ifadelerini kullandı. 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum