"İnadına barış" için grev yapmak!

TERÖR PROTESTOSU İÇİN GREV YAPILIR MI?

 

                Cumartesi gününden buyana ülkemizin her yanında feryatlar yükseliyor. Ankara’da gerçekleşen terör saldırında hayatını kaybedenlerin cenazeleri memleketlerine yayıldıkça insanlar üzerindeki etkisi artıyor, kalabalıklar sosyal medya üzerinden organize oluyorlar. Bunun sonucunda da bazı hoş olmayan davranışlar ortaya çıkıyor. Bazı illerde olaylar çıkmaya başladı bile…

                Şimdi herkes birilerini suçlamakla meşgul, Kimisi devleti suçlayıp “katil devlet” diyor. Kimi HDP’yi suçlayıp barajı geçmek için kendi kendilerini bombaladılar diyor. Kimileri de PKK, IŞID, DAEŞ, DHKPC, vb. ne kadar terör örgütü varsa onların da parmağı olduğunu iddia ediyor.

                Ankara’daki barış mitingini organize eden STK, sendika ve diğer örgütlerin ne yaptığına baktığımızda ise 12-13 Ekim tarihleri için “GREV” kararı aldıklarını, insanların pazartesi ve salı günü işlerine gitmemeleri yönünde telkinde bulunduklarını görüyoruz.

                Benim dikkat çekmek istediğim nokta ise burada başlıyor. “GREV” kararı alan STK’lara baktığımızda KESK ve ona bağlı olan Eğitim-Sen de bulunmaktadır. Bu grevin ülkemize “barış” getirmek için ne kadar faydalı olacağını tartışmak istiyorum.

 

                Eğitim-Sen'e ve diğer sendikalara üye olan veya hiçbir sendikaya üye olmayan sevgili öğretmen arkadaşlarım,

                Hepimiz biliyoruz ki, hangi örgüt adına yapmış olursa olsun, 100’den fazla insanımızı öldüren bu canlı bombalar bizim okullarımızdan, sınıflarımızdan geçtiler. Onlara “barış”ın ne kadar güzel bir şey olduğunu, barış ve huzur içinde yaşamanın önemini, bir insanın canına kıymanın ise bütün insanlığı öldürmüş gibi olacağını ise maalesef öğretemedik. Belki de bunu öğreteceğimiz gün bir mitinge katıldık, iş bıraktık ya da “GREV” yaptık. Dersi boş geçen öğrencilerimiz ise biz yokken “canlı bomba” olup insanlığa zarar vermeyi öğrendiler, barış içinde yaşamak yerine savaşmayı öğreten huzur düşmanlarının eline düştüler.

Bu nedenle bundan sonra çocuklarımızın ve gençlerimizin bu duruma düşmelerine izin vermemeliyiz. “İNADINA BARIŞ” için inadına okullarımıza gitmeli, öğrencilerimize sahip çıkmalıyız. Aksi takdirde o öğrencilere karanlık eller sahip çıkacak ve günahsız insanların canına kıymalarına sebep olacaktır. Bu durumda o canlara kıyılmasına bir öğretmen olarak bizim de katkımız olacaktır.

Daha çok cana kıyılmasına sebep olmak isteyenler buyursunlar “GREV” yapsınlar.

“İNADINA BARIŞ” İSTEYENLER İSE OKULLARINDA, ÖĞRENCİLERİNİN YANINDA OLSUNLAR.

 

Saygılarımla...

Sencer Kaya
Eğitim Uzmanı

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.