"Ordu yönetime el koydu" anonsuyla başlayan süreç, Türkiye'nin yakın tarihinde derin izler bıraktı.
Türkiye'nin klasik anlamdaki son askeri darbesi, sorumluların yargılanıp hüküm giydiği ilk askeri darbe oldu.
12 Eylül 1980 darbesinin başrolündeki isim Kenan Evren'di...
Kenan Evren, 1918'de Manisa'nın Alaşehir ilçesinde doğdu.
Askeri okulun ardından Topçu Subayı ve Kurmay Subay olarak Silahlı Kuvvetler'de görev yapan Evren, 7 Mart 1978'de Genelkurmay Başkanı oldu.
Çatışma ortamının hakim olduğu ve ekonominin kötü gittiği Türkiye'de, Asker 1979'da hükümete uyarı mektubu verdi.
Meclis Cumhurbaşkanı'nı seçemedi ve 12 Eylül sabahı Türkiye bir kez daha tank sesleriyle uyandı.
Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Nurettin Ersin, Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya ve Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun'dan oluşan Milli Güvenlik Konseyi, yönetime el koydu.
Demirel, Ecevit ve Erbakan önce Hamzakoy'a ardından da Zincirbozan'a sürgün edildi, parlamento ve siyasi partiler kapatıldı, siyasetçilere yasak koyuldu.
Evren, 2 yıl boyunca hem Genelkurmay Başkanı hem de Devlet Başkanlığı görevini üstlendi.
Darbe yönetimi döneminde 650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerin öldü.
''ASMAYALIMDA BESLEYELİM Mİ?''
Evren, darbeden 25 yıl sonra da, idamlar konusunda elinin hiç titremediğini söyledi.
Evren, 7 Kasım 1982 tarihindeki halk oylamasında kabul edilen anayasa ile Türkiye Cumhuriyeti'nin 7. Cumhurbaşkanı oldu.
1983 yılındaki seçimlere sadece 3 partinin girilmesine izin verildi. ANAP yüzde 45 ile iktidar oldu.
12 Eylül Darbesi'yle yasaklanan siyasi liderler, 1987'de referandumla döndü. 90'lı yıllarda Demirel Başbakan ve Cumhurbaşkanı oldu. Ecevit de Başbakanlık koltuğuna oturdu.
Evren, mimarı olduğu 12 Eylül Darbesi'yle 2012 yılında açılan dava ile yüzleşti. Darbeden 32 yıl sonra dönemin kuvvet kademesinden hayatta kalan iki isim Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında dava açıldı.
Tedavi gördüğü GATA'dan videokonferansla savunma yapan Evren, "Biz o gün doğru olanı yaptık. Bugün de olsa aynı şekilde ihtilal yapardık" dedi.
Karar 18 Haziran 2014'te çıktı... Evren ve Şahinkaya müebbet hapis cezasına çarptırıldı, rütbelerinin sökülmesine karar verildi.