MEB Eski Müsteşar Yardımcısı'ndan MEB Bürokratlarına: Siyasi çıkar çeteleri

MEB Eski Müsteşar Yardımcısı'ndan MEB Bürokratlarına: Siyasi çıkar çeteleri

Milli Eğitim Bakanlığının eski bürokratı Dinçer ATEŞ, eski mesai arkadaşlarına öğretmen performansı üzerinden eleştiriler getirdi

Milli Eğitim Bakanlığının eski bürokratı Dinçer ATEŞ, eski mesai arkadaşlarına öğretmen performansı üzerinden eleştiriler getirdi 

DİNÇER ATEŞ’İN BÜROKRASİYE GETİRDİĞİ ELEŞTİRİ 

“ÖPER (Öğretmen Performans Sistemi)

21. YY yeterlikleri, sosyal zeka, kişisel öğrenme, inovatif eğitim, yaratıcı düşünme, STEM, kodlama eğitimi, maker atölyeleri... gibi kavramların tedavülde olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Ekol (okul) sistemi çöküyor.

Derinlikli eğitim tartışmaları mekân (okul,sınıf), kişi (öğretmen) ve zamandan bağımsız (yüz yüze ya da online) farklı eğitim metotlarına odaklanıyor. Çocukların özelliklerine göre esnek, karma ve disiplinler arası öğrenme modelleri konuşuluyor. 

Bizde ise mevcutla kıyaslanarak eski eğitim metotlarının daha iyi olduğu söyleniyor. Çünkü sistemimiz her geçen gün sistematik olarak bozuluyor, posa üretiyor.

Memleketin güzelim çocukları o kadar eğitim alıp iğdiş edilmiş zihinlerle okullardan mezun oluyorlar.

Eğitim camiasında kimsede güven, umut, heves ya da heyecan kalmamış durumda.

Herkes kül olmuş bir mahallenin kalıntıları arasında günü kurtarmaya çalışıyor (ne yazık ki bu arada yağmacılar mahalleden kalanları talan ediyor)

Mesela merak etmeden edemiyor insan; memleketin bütün çocuklarını teslim ettiğimiz (sırasıyla) millî eğitim bakanının, müsteşarının, yardımcılarının, genel müdürlerin, daire başkanlarının, il-ilçe müdürlerinin... performansı ne olacak.

Onlar muhteşem işler yaparken öğretmenler (ve öğrenciler) onlara ayak uyduramadığı için mi berbat durumdayız, yoksa balık baştan mı kokuyor?

Birkaç istisnayı saymazsak bırakın işinin teknik olarak uzmanı olmayı, gönüllülük düzeyinde bile ‘eğitimci’ kalmadı aralarında. Sivaslı, Erzurumlu, Rizeli falan olmak, belli bürokratik, ticârî ya da mahallî siyâsî çıkar çetelerine mensup olmak onlar için yeterliyse; sadece öğretmenden performans istemek sistemin düzelmesi adına ne değiştirir? 

Belki de asıl suçlular gariban öğretmene ‘suçlu’ diyen işaret parmaklarının sahipleridir. Sanırım bunun gibi şeylerle bizi bir süre daha oyalayacaklar. Müsebbib sizsiniz, önce kendinizden başlayın efendiler. 

Ahh Allah’ın ve güzel ülkemin emaneti çocuklar...”

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.