MEB, Uzman Öğretmenlik Konusunda Ne Yapmalı?

MEB, Uzman Öğretmenlik Konusunda Ne Yapmalı?

MEB UZMANLIK KONUSUNDA NE YAPMALIDIR? MEB Kariyer Basamaklarında ne yapacak?

Uzman/Baş öğretmenlik konusunda yaşanılan karmaşanın birinci derecede müsebbibi olan Milli Eğitim Bakanlığının uzmanlık konusunda yaşanan karmaşayı çözmek adına hiçbir çalışmada bulunmaması ancak açılan davaları sonuna kadar takip etme ve Bakanlık  lehine hükmedilen vekalet ücretlerini alma konusunda ortaya koyduğu gayreti yaşanılan karmaşayı gidermek için göstermemesi  söz konusudur.  Yargı kararı ile elde edilen uzman/baş öğretmenlik unvanı sebebi ile alınan maddi kazanımların, Danıştay kararları, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü görüşlerinden de anlaşıldığı üzere hukuken alınması mümkün olmadığı halde bazı illerde öğretmenlerden istenildiği, bazı illerde ise sadece bu unvanların geri alındığı ve bu şekilde farklı uygulamalar yapıldığı konusunda şikayetler Genel Merkezimize ulaşmaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığınca , yılda bir kez yapılması yasal zorunluluk olan sınavın yapılmamış olması, Anayasa Mahkemesinin kararının süresi içerisinde uygulanmayarak, yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle yıllardır yükselmek ve görevlerinde uzmanlaşmak isteyen bakanlık çalışanlarının hakları gasp edilmiş ve dolayısı ile maddi kazanımları engellenmiştir.

       Gelinen noktada bu mağduriyete bir an önce son verilmesi gerekmektedir.  Bu konuda öncelikle uygulamada birlik sağlanması, yargı kararı ile bu hakkı elde etmiş kişilerden uzman/baş öğretmenlik unvanı sebebi ile almaya hak kazandığı maddi kazanımlarının geriye dönük iadelerinin istenilmemesi ve acilen karmaşanın sona erdirilmesi ve bu konuda Bakanlığınızca oluşacak görüşün tüm illere gönderilmesi hususunda  Türk Eğitim Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığına başvuruda bulunduk. 

MEB’e yazdığımız yazı

 

Sayı    :GMT.430.00/173                                                                                          15/01/2014

Konu   :Kariyer Basamakları  

 

T.C.

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesi ile 14.07.1965 tarih ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 152. maddesinde değişiklik yapılmasına dair 5204 Sayılı Kanunun 1. maddesiyle, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 43. maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere yedi fıkra eklenerek öğretmenlik mesleğinin kariyer basamaklarına ayrılması esası kabul edilmiştir.

14/6/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanununun 43 üncü maddesi ile 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddeleri dayanak alınarak çıkarılan Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği’nin “Sınavdan muaf olan adayların başvurularında aranacak şartlar” başlıklı 9. maddesi;

“Alanında veya eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlayanlar, öğretmenlik kariyer basamaklarında yükselme sınavından muaftır.

Sınavdan muaf bulunanların kariyer basamaklarında yükselmelerinde, eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı kadrolarında bulunan öğretmenlerden adaylık dönemi hariç başvuru süresinin son günü itibarıyla;

a) Alanında veya eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans öğrenimini tamamlayanlardan uzman öğretmenlik için öğretmenlikte 7 yıl,

b) Alanında veya eğitim bilimleri alanında doktora öğrenimini tamamlayanlardan başöğretmenlik için öğretmenlikte 7 yıl          kıdemi bulunmak şartı aranır.” şeklinde düzenlenmiştir.

Anayasa Mahkemesinin 2004/83 E., 2008/107 K. Sayılı ve 21.05.2008 tarihli kararı ile 5204 Sayılı Kanun”un 1. maddesinde yer alan “alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik için aranacak kıdem”….yönetmelikle düzenlenir. ” ibaresi iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi kararı 18.03.2009 tarih ve 27173 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış ve Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak bir yıl sonra 18.03.2010 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Anayasa mahkemesi kararında özetle yönetmeliğe bırakılan "sınava katılacaklarda aranacak en az çalışma süresi", "alanında ya da eğitim bilimleri alanında tezli yüksek lisans veya doktora öğrenimini tamamlamış olanlardan uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik için aranacak kıdem,", "branşlar temelindeki uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sayıları," ve "ile diğer hususlar" ibareleri kariyer basamaklarında yükselme hakkından yararlanabilmeye ilişkindir. Böylelikle Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliğinin 9. maddesinde öngörülen düzenlemeler de Anayasa Mahkemesi kararının yürürlüğe girdiği 18.03.2010 tarihinden itibaren kendiliğinden hükümsüz kalmıştır.

Bakanlığınızca; Anayasa Mahkemesinin kararı uyarınca herhangi bir işlem yapma konusunda faaliyet gösterilmediği gibi, yasa gereği yılda bir kez yapılması gereken sınav yaklaşık 8 yıldır yapılmamıştır. 27.11.2005 tarihinde sınava giren kişiler uzman/baş öğretmen olurken bu haktan faydalanmak isteyen kişiler yıllarca bu unvanı alabilmeyi beklemiştir. Bu konuda halen kanun koyucu tarafından yeni bir düzenleme yapılmamış binlerce kişi verilmeyen bu hakkı zaruretten dolayı yargı mercileri kanalı ile almaya çalışmıştır. Ortada yasal bir boşluk olmasına rağmen Bakanlığınız bu boşluğu doldurmak adına faaliyette bulunmak yerine yıllarca sessiz kalmayı tercih etmiştir. Bu arada Danıştay  2. Dairesi tarafından açılan davalar hakkında kişilerin lehine olacak şekilde binlerce karar verilmiş ve yine binlerce kişi yüksek mahkeme kararlarına güvenerek dava açmıştır.

Ancak, yıllarca Danıştay 2. Dairesince verilen lehe kararların aksine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28.03.2013 tarih, 2010/239E sayılı, 2013/1123K sayılı kararı ile Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında oluşan boşluğun yargı içtihadıyla doldurulamayacağına, bu nedenle de sadece sınavdan alınan nota göre başarı sıralaması yapılmasına hukuken olanak bulunmadığına karar vererek, mahkeme kararı ile uzman öğretmen olunamayacağına karar vermiştir.

Anılan karardan sonra Danıştay 2. Dairesince temyiz ve karar düzeltme aşamasında olan dosyalar için aleyhe kararlar verilmeye başlanmıştır. 

İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından görüşülen davada verilen kararın esas numarasına dikkat edildiğinde dosyanın 2010 yılında kurula geldiği görülmektedir. İdari Dava Daireleri Kurulunca; yıllarca binlerce kişiyi ilgilendiren bir dosya karara bağlanmamış, bu arada Danıştay 2. Dairesince lehe kararlar verilmeye devam edilmiştir. Üst kuruldan çıkan aleyhe karardan sonra Danıştay 2. Dairesi görüş değiştirmek sureti ile bu konudaki dosyaları karara bağlamaya başlamıştır.

Bu süreç içerisinde Bakanlığınızca bu konuda bir  açıklama yapılmış ve  Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yükselme Sınavında 60 ve üzeri puan almış veya alanında ya da  Eğitim Bilimleri Alanında Tezli Yüksek Lisans Öğrenimini 30 Eylül 2005 tarihine kadar tamamlamış olup da kontenjan nedeniyle uzman öğretmenlik sertifikası alamayanlara, sertifikalarının verileceğini duyurmuştur. Duyuruyla; Bu öğretmenlerden MEB aleyhine dava açanların kuruma başvurdukları dilekçe tarihi itibari ile, dava açmayanların ise başvuru tarihi itibarıyla uzman öğretmenlik sertifikalarının düzenleneceği belirtilmiş 20 Haziran – 8 Temmuz tarihleri arasında www.meb.gov.tr, http://personel.meb.gov.tr adreslerinden elektronik olarak başvuruda bulunmaları istenmiş ve sertifikaları da düzenlenerek uzmanlıkları verilmiştir. Bu şekildeki Bakanlık uygulamasından yararlanarak sertifikalarını alanlardan, hukuki süreci Bakanlığınızın temyiz etmesi yolu ile devam ettirilenlerin bile hukuki sürecin aleyhe sonuçlanması nedeniyle sertifikaları iptal edilerek açıkça eşitsizlik yaratılmaktadır. Aynı durumda olup yargı yoluyla hakkını arayanların adeta cezalandırıldığı, ancak yargıya gitmemiş aynı durumdaki kişilerin unvanlarıyla ilgili haklarını kullanmaya devam ettikleri adaletsiz  bir tablo bizzat bakanlığınız eliyle oluşturulmuştur.

Gelinen noktada; yargının ağır işleyişi ve Bakanlığınızın yıllardır çözülemeyen uzman öğretmenlik sorununu, hatta bu konuda verilmiş Anayasa Mahkemesi kararını görmezden gelmesinin sonucunda yaşanılan mağduriyetlerin faturası öğretmenlerimizin omuzlarına yüklenmemelidir.

Uzman/Baş öğretmenlik konusunda yaşanılan bu karmaşanın birinci derecede müsebbibi olan Bakanlığınızın, açılan davaları sonuna kadar takip etme ve Bakanlığınız lehine hükmedilen vekalet ücretlerini alma konusunda ortaya koyduğu gayretin yaşanılan karmaşayı gidermek içinde gösterilmesi gerekmektedir.  Yargı kararı ile elde edilen uzman/baş öğretmenlik unvanı sebebi ile alınan maddi kazanımların, Danıştay kararları, Maliye Bakanlığı Baş Hukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü görüşlerinden de anlaşıldığı üzere hukuken alınması mümkün olmadığı halde bazı illerde öğretmenlerden istenildiği, bazı illerde ise sadece bu unvanların geri alındığı ve bu şekilde farklı uygulamalar yapıldığı konusunda şikayetler Genel Merkezimize ulaşmaktadır.

Bakanlığınızca, yılda bir kez yapılması yasal zorunluluk olan sınavın yapılmamış olması, Anayasa Mahkemesinin kararının süresi içerisinde uygulanmayarak, yasal düzenleme yapılmaması nedeniyle yıllardır yükselmek ve görevlerinde uzmanlaşmak isteyen bakanlık çalışanlarının hakları gasp edilmiş ve dolayısı ile maddi kazanımları engellenmiştir. Gelinen noktada bu mağduriyete bir an önce son verilmelidir.  Bu konuda öncelikle uygulamada birlik sağlanmalı, yargı kararı ile bu hakkı elde etmiş kişilerden uzman/baş öğretmenlik unvanı sebebi ile almaya hak kazandığı maddi kazanımlarının geriye dönük iadelerinin istenilmemesi ve acilen karmaşanın sona erdirilmesi, bu konuda Bakanlığınızca oluşacak görüşün tüm illere gönderilmesi hususunda;

            Gereğini arz ederiz

 

                                               M. Yaşar ŞAHİNDOĞAN                           İsmail KONCUK

                                               Genel Mevzuat ve Toplu                      Genel Başkan

Sözleşme Sekreteri 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum