Bir eğitim yılının daha sonuna gelirken  Milli Eğitimde sorunlar gün geçtikçe  artıyor , çözümler belirsizleşiyor. Öğretmenlerin sorunların çözümü konusundaki ümitleri azalıyor. ÖĞ-DER olarak sorunların adil ve hızlı bir şekilde çözülmesini bekliyoruz.

 En başta eğitimdeki antidemokratik yasak ve tabuları, kangren haline gelmiş adaletsizlik ve eşitsizlikleri, yıllanmış sorunları, baskıcı  anlayışları ve yönetmelikleri Bakanlığımız bir an önce temizlemelidir.

 Toplumunun yükselişinin MİLLİ  bir eğitimle  eğitimle mümkün olacağını  ve bu yükselişi sağlayacak yegane unsurun da öğretmenler olacağını, hazırlanan projelerde başarı için öğretmenlerin memnun edilmesi gerektiğinin  unutulmaması  gerekir. Hayatın  en onurlu ve kutsal mesleklerinden birini  icra eden saygıdeğer öğretmenlerimize MEB kulak vermelidir. Sorunlarını adilane çözmeli, hakkettikleri  değeri  de vermelidir.

Milli Eğitim Bakanlığında kanayan bir yara haline gelen atama, yer değiştirme işlemlerinden öğretmenler büyük çapta rahatsızdır. Önceki yıllarda Danıştay tarafından durdurulan, torpile sebebiyet verecek olan "mülakat"ın, Bakanlık nezdinde yeniden gündeme getirilmesini uygun görmüyoruz .

ÖĞDER olarak  söz konusu kadrolar için yapılacak atamalarda; Hakkaniyet ve adalet sınırlarını zorlayan, haksızlık ve torpile meydan  verecek uygulamalardan vazgeçilmelidir. Önceden tanımlanan ve herkesçe kabul edilmiş ölçütler objektif ve bilimsel olarak ölçülebilmelidir. Bu süreçte sınav denilince herkesin aklına gelen yazılı sınav, geçmişe dönük tecrübelerin sorgulandığı görüşmeler elbette öngörülebilir. Bu değerlendirme araçlarına farklı puanlama ağırlıkları verilebilir. Alanında veya yöneticilik dalında Akademik çalışma yapmış olanlara ek puanlar verilmelidir. Yürürlükteki yönetmelik gereği sınava girmiş ve atama bekleyen eğitimcilerin  kazanılmış hakları korunmalı ve yasa gereği atamaları bir an önce  yapılmalıdır. Günümüzde birçok meslek  için ulusal meslek standartları ve ulusal yeterlilikler belirlenirken eğitim, okul ve kurumlarını emanet edeceğiniz yöneticilerden -söz konusu standartlar kapsamında olmasa da- hangi yeterliliklerin beklenildiği hususunda kriterler belirlenmelidir. Öğretmenlerimiz maalesef mevcut atama ve terfi sisteminde önünü görememekte, çalışarak, üreterek, kendini geliştirerek görevde yükselmeyi bir hayal olarak düşünmektedir. Öğretmenlerin kendilerini yenilmesine imkan ve fırsatlar verilmeli, bunu gerçekleştirenler teşvik edilmelidir. Yeniliğe açık, ekip çalışmasın önem veren,  kendini geliştiren, vizyon  ve tecrübe sahibi, eğitim lideri, öğrencilerin ve velilerin hamisi, öğretmenlerin örnek aldığı okul yöneticilerinin yetiştirilmesinin ve  bir an önce  iş başına getirilmesinin artık şart olduğunu düşünüyoruz.

Öğretmenlerin tayin sorunu çözülsün

Tayin işlemlerinde de  Öğretmenlerimizin sorunları çok fazla. Uzun yıllar kırsal da görev yapan il merkezine gelmek isteyen veya doğuda çalışıp batıya gitmek isteyen binlerce öğretmen ve idareci  var. Bu sorunun çözümü konusunda da çalışma yapılmalıdır. Doğuda çalışan veya mahrumiyet bölgelerinde çalışan öğretmenlere diğer memurlarda olduğu gibi Mahrumiyet  tazminatı ödenerek buralara  tecrübeli öğretmenlerin ve idarecilerin  gelmesi  sağlanmalıdır. Bu nedenle her ilin mahrumiyet alanları tespit edilmelidir. Doğu da bir çok köyde, ilçe de hatta il merkezlerinde bile eğitim vekil öğretmenlerle yürütülüyor. İlk atamalar il merkezlerine yapılarak ilçeden il merkezine  gelmek  isteyen öğretmenlerin önü kesiliyor. Bunun da düzeltilmesi gerekiyor.

Okul dönüşümleri biran önce yapılmalı.

Dönüşen okulların, kapanan okulların idarecileri ve öğretmenleri ne ‘ şurada çalışacaksın’ uygulaması yerine, il genelinde boş bulunan normlar tespit edilerek  açılacak olan tercih uygulaması ile  Puan üstünlüğüne göre   farklı okullara tayin edilmeleri imkanı sağlanmalıdır. Eğitimde İkili öğretimin kalkması için önlemler şimdiden alınmalıdır.

ABDULLAH İKİNCİ

ŞUURLU ÖĞRETMENLER DERNEĞİ(ÖĞDER)- ERZURUM ŞUBE BAŞKANI