Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK), öğretmen olarak görev yapan bir memurun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca memuriyetten çıkarılmasına ilişkin kararı iptal etti.

Yüksek mahkeme, “son savunma hakkı” konusuna açıklık getirerek emsal nitelikte bir değerlendirmede bulundu.

Olayın Geçmişi

Bartın’da bir lisede görev yapan öğretmen, öğrencileriyle birlikte Portekiz’deki görev sırasında Gezi Parkı eylemlerine destek amacıyla pankartlı bir fotoğraf paylaşınca, Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından “yurt dışında devletin itibarını zedeleyici davranış” gerekçesiyle memuriyetten çıkarıldı.

Öğretmen, kararın iptali için dava açtı ancak ilk derece mahkemesi davayı reddetti. Dosya, daha sonra Danıştay’a taşındı.

İDDK: “129. maddeye göre son savunma alınmalı”

İDDK, kararında Anayasa’nın 129. maddesi ile 657 sayılı Kanun’un 129 ve 130. maddelerini birlikte değerlendirdi.
Kurul, devlet memurluğundan çıkarma gibi en ağır disiplin cezalarında, memura soruşturma dosyasını inceleme, tanık dinletme ve vekili aracılığıyla savunma yapma hakkı tanınması gerektiğini vurguladı.

Danıştay’a göre, öğretmene yalnızca 130. madde kapsamında 7 günlük yazılı savunma süresi verilmiş; ancak 129. maddeye göre usulüne uygun son savunma hakkı tanınmamıştı.
Bu nedenle, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğuna hükmedildi.

Ne Anlama Geliyor?

Bu karar, kamu görevlileri için “son savunma hakkı”nın sadece formalite olmadığını, memuriyetten çıkarma işlemlerinde usulüne uygun biçimde savunma yapılmasına izin verilmesi gerektiğini ortaya koydu.

Yani, bir memur görevden çıkarılmadan önce:

• Soruşturma evrakını inceleme,

• Tanık dinletme,

• Sözlü veya vekil aracılığıyla savunma yapma
  haklarına sahip olmalı.

Bu haklar kullanılmadan verilen memuriyetten çıkarma cezaları hukuka aykırı sayılabilecek.

Kararın Özeti

• Dava konusu: MEB Yüksek Disiplin Kurulu’nun öğretmeni meslekten çıkarma kararı

• İDDK kararı: İşlem iptal edildi

• Gerekçe: 657 sayılı Kanun’un 129. maddesi uyarınca “son savunma hakkı” usulüne uygun tanınmadı

• Sonuç: Mahkeme kararı bozuldu, dosya yeniden değerlendirilmek üzere idare mahkemesine gönderildi.

Emsal Niteliğinde Karar

Danıştay’ın bu kararı, disiplin süreçlerinde memurların temel savunma haklarını koruma açısından emsal oluşturacak nitelikte.
Karara göre, memuriyetten çıkarma işlemlerinde “son savunma hakkı” usulüne uygun biçimde tanınmadan ceza verilmesi, işlemin iptaline yol açabilir.