Öğretmenlerden Gelişim Raporu İsyanı: Dijital Angarya Tepkisi

Öğretmenlerden Gelişim Raporu İsyanı: Dijital Angarya Tepkisi

Eğitim Sen, Öğrenci Gelişim Raporu uygulamasının öğretmenleri dijital angaryaya mahkûm ettiğini belirterek MEB’e sert uyarıda bulundu.

Eğitim Sen’den MEB’e sert tepki: “Gelişim raporu öğretmeni teknisyenleştiriyor”

Eğitim Sen, Millî Eğitim Bakanlığı’nın “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” kapsamında uygulamaya koyduğu Öğrenci Gelişim Raporu sistemine sert tepki gösterdi. Sendika, hazırlık, 9 ve 10. sınıflarda başlatılan uygulamanın ölçme-değerlendirme amacının ötesine geçerek öğretmenleri yoğun bir dijital angaryayla karşı karşıya bıraktığını savundu.


“Ölçme değil, emeği görünmez kılan bir yük”

Sendikaya göre, mevcut eğitim koşulları göz ardı edilerek hayata geçirilen gelişim raporları; kalabalık sınıflar, materyal eksikliği ve ağır ders yükleri altında çalışan öğretmenler için fiilen uygulanamaz durumda. Uygulama, öğretmenin asli görevi olan eğitim-öğretim faaliyetlerinin üzerine eklenen bürokratik bir iş yüküne dönüşmüş durumda.

Açıklamada, öğretmenlik mesleğinin uzmanlık gerektiren pedagojik bir alan olduğu hatırlatılarak, gelişim raporlarının mevcut haliyle öğretmenin mesleki gözlemini sınırladığı ifade edildi.


“Öğretmen veri giren memura dönüştürülüyor”

Eğitim Sen, raporlarda kullanılan standartlaştırılmış ölçütlerin öğretmenin özgün değerlendirme yapmasını engellediğini belirtti. Dörtlü ölçüt yapısı ve önceden tanımlanmış ifadelerle öğretmenin kanaatini sisteme hapsettiği vurgulandı.

Bu sistemle birlikte öğretmenin;

  • pedagojik özerkliğinin sınırlandığı,

  • mesleki deneyiminin ikincilleştirildiği,

  • eğitimin nitelikli bir ilişki olmaktan çıkarılarak form ve veri girişine indirgendği

ifade edildi.


“Eğitim, dijital denetim aracına dönüştürülüyor”

Açıklamada dikkat çeken bir diğer eleştiri ise sistemin öğrenci ve veliyi dolaylı biçimde öğretmenin denetçisi konumuna getirmesi oldu. Dijital rubrikler üzerinden yapılan değerlendirmelerin öğretmeni savunma pozisyonuna ittiği, öğrencilerin ise hata yapma ve özgürce öğrenme alanının daraldığı belirtildi.

Özellikle laboratuvarı olmayan, sınıf mevcutlarının 40-50 kişiye ulaştığı okullarda “beceri temelli gelişim izleme” iddiasının gerçekçi olmadığı vurgulandı.


“Öğretmenin mesaisi evine taşınıyor”

Sendika, gelişim raporlarının ders saatleri içinde tamamlanmasının mümkün olmadığını belirterek, uygulamanın öğretmenlerin özel yaşamını doğrudan etkilediğini ifade etti. Raporların akşam saatlerine ve hafta sonlarına sarktığı, öğretmenlerin dinlenme hakkının fiilen ortadan kalktığı kaydedildi.

Bu durumun, öğretmenin çalışma süresini belirsizleştirdiği ve evleri fiilen birer uzaktan ofise dönüştürdüğü ifade edildi.


Analiz: Sorun rapor değil, altyapı eksikliği

Eğitim Sen’e göre sorun; öğrencinin gelişiminin izlenmesi değil, altyapı iyileştirilmeden öğretmene yeni sorumluluklar yüklenmesi. Sendika, eğitimin niteliğinin daha fazla form doldurtularak değil, öğretmenin çalışma koşulları güçlendirilerek artırılabileceğini savunuyor.

Açıklamada, eğitimde yaşanan yapısal sorunların bu tür uygulamalarla öğretmenin omuzlarına yıkıldığı görüşü öne çıktı.


“Bu uygulamadan derhal vazgeçilmeli”

Eğitim Sen, Millî Eğitim Bakanlığı’na çağrıda bulunarak; öğretmen emeğini görünmez kılan, iş yükünü artıran ve mesleki onuru zedeleyen bu uygulamadan vazgeçilmesini istedi. Eğitim emekçileri ise dayanışmaya ve ortak mücadeleye davet edildi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.