Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, sendikayı kurdukları günden beri hep özgürlük mücadelesinin savunucusu olduklarını ifade ederek, “Bugün özgürlüğünü kaybedenler, yarın ekmeğini kaybederler. Bu ülkede yaşanan darbe dönemlerine baktığınız zaman, çalışanların haklarının ellerinden alındığını göreceksiniz” dedi.
 
Eğitim-Bir-Sen Bolu, Zonguldak ve Düzce şubelerinin genişletilmiş işyeri temsilcileri toplantılarında konuşan Ahmet Özer, Eğitim-Bir-Sen olarak hep hak ve özgürlük mücadelesinin savunuculuğunu yaptıklarını kaydederek, “Bugün özgürlüğünü kaybedenler, yarın ekmeğini de kaybederler. Bu ülkede yaşanan darbe dönemlerine baktığınız zaman, çalışanların haklarının ellerinden alındığını göreceksiniz. Biz, seçimle gelenlerin seçimle gitmesini savunuyoruz” şeklinde konuştu. 

Millet Hiç Kimseye Ameliyat Yaptırmaya Müsaade Etmeyecektir
 
Dershane tartışmasıyla başlayan süreçte Türkiye’de ciddi bir gerilimin yaşandığına tanık olduklarını belirten Özer, şöyle devam etti:
 
“Gezi olayları, birkaç ağaç bahane edilerek başladı. Sonrasında maksadın ağaç olmadığı anlaşıldı. Şimdi de, ‘hâlâ anlamadınız mı, maksat dershane değildir’ demeye getirilen olaylara şahit oluyoruz. Dershane sadece bir kılıf; amaç, insanları birbirlerine karşı kışkırtmakmış. Hedef, meşru hükümeti devirmenin planıymış. Biz diyoruz ki, dershaneler bir ihtiyaçsa, bu ihtiyacı ortadan kaldıracak adımlar atılmalıdır. Şayet her sınıfa öğretmen verememiş ya da öğretmen dağılımını sağlıklı yapamamışsanız, sınav endeksli eğitim sisteminiz varsa, vatandaşın, çocuğunun daha fazla net yapmasını istemesi en tabii hakkıdır. Öyleyse dershaneleri kapatırken, bu saydığımız unsurları ortadan kaldırın ki, dershanelerin kapatılması sağlıklı olsun. Ama bunu ileri sürerek seçilmiş iktidarı birtakım oyunlarla yıkmak hiç kimsenin hakkı değildir. Bu millet oy verdiği insanlara sahip çıkacak; hiç kimseye ameliyat yaptırmaya müsaade etmeyecektir.” 

2013, Demokratikleşme Yılı Olmuştur
 
Eğitim-Bir-Sen olarak hak ve özgürlük mücadelesi verdiklerini ve 2013 yılının demokratik açıdan olumlu yıl olarak geçtiğini söyleyen Özer, “2013 yılında kamuda başörtüsü özgürlüğü dönemi başlamıştır. İsteyen arkadaşlarımız başını örttü, isteyen arkadaşlarımız başını açtı. 18 Mart 2013, bu anlamda bir milattır. Daha sonra kılık-kıyafet yönetmeliği değiştirildi. Andımızın zorla okutulması uygulamasına son verildi. Andımızı çocuklarımıza zorla okutmanın bir anlamı yok. Kaldı ki, pedagojik açıdan içeriği sıkıntılı cümlelerle doludur. Bu noktada atılan adımları doğru buluyoruz. 28 Şubat sürecinde 3 bine yakın arkadaşımız mağdur oldu. Bazı arkadaşlarımız kararnameye rağmen hiç göreve başlatılmadı. Bugün bu arkadaşlarımız görevlerine başlıyorlar” diye konuştu. 

İki Yılda 18 Kazanım
 
Toplu sözleşme konusuna da değinen Ahmet Özer, “Ek ödeme konusunda verdiğimiz sözü tuttuk ve 150 TL ek ödeme alınmasını sağladık. Yetkili sendika olarak, iki yılda 18 talebimizi kazanıma dönüştürdük” dedi.
 
Özer, konuşmasında, işyeri temsilciliği çalışmalarının nasıl olması gerektiği konusunda bilgi vererek, Eğitim-Bir-Sen ailesi olarak, eğitim-öğretimde daha iyi noktalara gelmenin öncüsü olduklarını sözlerine ekledi.