Serbest Kıyafet Eylemine İlişkin Karar

Serbest Kıyafet Eylemine İlişkin Karar

Serbest Kıyafet Eylemine İlişkin Karar

 

12 Eylül askeri darbesiyle iktidarı devralan Milli Güvenlik Konseyi tarafından hazırlanıp 1982’de onaylanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliği; Anayasa’da teminat altına alınan temel hak ve özgürlüklere, ülkemiz tarafından kabul edilmiş uluslararası sözleşmelere, Anayasa’da ve uluslararası sözleşmelerde ifadesini bulan eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağı gibi evrensel hukukun temel ilkelerine aykırı hükümler taşımasına rağmen insan onurunu hiçe sayan yasaklarıyla ve hukuka aykırı neticeleriyle birlikte hâlâ yürürlüktedir.

Gerek 657 sayılı Kanun’da gerekse diğer kanunlarda, kamu görevlilerinin kılık-kıyafetlerine yönelik hiçbir düzenleme mevcut değildir. Anayasa’nın 13. maddesindeki “temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir” hükmüne rağmen söz konusu yönetmelik kaynağını hiçbir kanundan almaksızın hüküm ifade etmeye devam etmektedir.

Geçmiş yıllarda darbe ürünü pek çok anayasal ya da yasal hüküm, son yıllardaki demokratikleşme ve sivilleşme süreci çerçevesinde ortadan kaldırılmasına rağmen, idari düzenleme niteliğindeki bu yönetmeliğin yol açtığı hukuksuz uygulamalara, mağduriyetlere ve toplumdan gelen isteğe rağmen hala varlığını devam ettirmesi, toplumda anayasa değişikliğinden daha zor bir süreç olduğu algısını uyandırmıştır.

Bu çerçevede, Eğitim-Bir-Sen olarak kamu görevlilerinin kendi iradeleriyle ve hizmet ettikleri milletin değer yargıları ve ilkelerini yansıtacak, kamuoyunda genel kabul görmüş kılık-kıyafet tercihleri arasında kendi özgür iradeleriyle seçim yapabilmelerini mümkün kılacak bir özgürlük alanına sahip olmaları, en azından hizmet ettikleri insanlar kadar kendi tercihlerini yansıtabilmeleri için gayri insani ve gayri hukuki yasakların son bulması amacıyla bu konuyu kamuoyunun, yasama, yürütme ve yargı organlarının önüne taşıyacak eylem, başvuru, itiraz ve dava süreçlerini başlatmıştık. Bu kapsamda yakın dönemde 30.11.2012 tarihinde TBMM önünde gerçekleştirilen başörtüsüne özgürlük eylemi, İnsan Hakları Günü münasebetiyle 10.12.2012 tarihinde ülke genelinde yapılan basın açıklamaları, 02.01.2013 tarihinde yeni yılın ilk iş günü kamu hizmetinin serbest kıyafetle sunulması eylemi gerçekleştirilmiş ve konu kamuoyunun bilgisine, toplumun vicdanına, yasama ve yürütme erkinin gündemine yeniden taşınmıştır.

Bu eylemlere yönelik yoğun kamuoyu ilgisi ve katılım da dikkate alınarak kamu görevlilerine yönelik kılık-kıyafet dayatmalarının sona erdirilmesi, bu hususta toplumsal destek sağlanması, oluşturulacak ortak bilinç ve iradeyle idari ve siyasi merciler nezdinde konunun hukuki yollardan çözümü için kamuoyu baskısının sağlanması amacıyla bağlı bulunduğumuz Memur-Sen Konfederasyonu ve diğer bağlı sendikalarla birlikte düzenlenen “Özgürlük İçin 10 Milyon İmza” başlıklı kampanya neticesinde, 14.01.2013 – 14.02.2013 tarihleri arası toplanan 12 milyon 300 bin imza ile sendikamızın ve kamu görevlilerinin özgürlük talebine milletimizin desteği somutlaşmış, ortak iradesi adeta cisimleşmiştir.

Gelinen nokta göstermektedir ki, kamu görevlilerinin idari düzenlemelerle kendilerine dayatılan kılık-kıyafet yasaklarından kurtularak inançları, tercihleri, beğenileri ve toplumumuzun genel kabul görmüş değer yargıları çerçevesinde kılık-kıyafet özgürlüğüne sahip olması noktasında inkârı ve göz ardı edilmesi imkânsız bir toplumsal mutabakat oluşmuştur. Diğer taraftan 12.10.2010 tarihinde gerçekleştirilen referandum sonucu kabul edilen anayasa değişikliğiyle kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık, anayasal bir ilke olarak devletin sorumluluğu haline getirilmesine rağmen pozitif ayrımcılığın ön şartı olan eşitliğin sağlanmasına ilişkin fiili durum, Kılık-Kıyafet Yönetmeliği gibi düzenlemelerin varlığı nedeniyle sağlanamamıştır.

Anayasa’ya, uluslararası sözleşmelere ve evrensel hukuka aykırı olan bu darbe ürünü yönetmelikle getirilmiş yasakların sona erdirilmesi için gerekli hukuki ve fiili gerekçeler fazlasıyla mevcuttur.

Bu itibarla, Memur-Sen Konfederasyonu ve bağlı sendikaların yönetim kurullarının almış oldukları karar çerçevesinde; yukarıda yer verilen süreçlere ve gerekçelere dayalı olarak ve milletimizin iradesini yansıtan toplumsal mutabakata dayanarak, Eğitim-Bir-Sen Genel Yönetim Kurulu, 15.03.2013 tarihli ve 197 sayılı bir karar almıştır. 18.03.2013 tarihinden itibaren Sendikamıza üye kamu görevlilerinin, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliğin 5’inci maddesindeki;

a)Kadın kamu görevlilerine yönelik; ‘baş daima açık’, ‘ayakkabılar ve/veya çizmeler normla topuklu olması’ ve ‘kot ve benzeri pantolonlar’, ‘terlik tipi (sandalet) ayakkabı’ giyilmemesi,

b)Erkek Kamu görevlilerine yönelik; “sandalet ve atkılı ayakkabı giyilmemesi”, “kulak ortasından aşağı favori bırakılmaması”, “sakal bırakılmaması”, “saç uzatılmaması”, “bıyıkların üst dudak boyunu geçmemesi ve üstten alınmaması, yanlarının üst dudak, alt uçlarını dudak hizasından kesilmesi”, “kravat takılması” ve “balıkçı yaka ve benzeri süveter giyilmemesi”şeklindeki yasak ve sınırlamalara uymadan kamu hizmeti sunmaları, bu sınırlamaları dikkate almaksızın milletimizin değerlerine ve genel kabul görmüş kılık-kıyafet şekillerine uygun olmak, herkesin bu kapsamda tercihlerine azami saygı gösterilmesi kaydıyla inançları ve/veya tercihleri doğrultusunda belirleyecekleri kılık-kıyafetle göreve gitmeleri ve görev mahallinde bulunmaları, bu eylem sürecinin kamu görevlilerinin kılık-kıyafet özgürlüğünü teminat altına alan yasal ve yönetsel düzenleme yapılıncaya kadar devam ettirmeleri kararı alınmıştır.

Bu karar çerçevesinde,kadın ve erkek kamu görevlilerinin kılık-kıyafetlerini özgürce seçmelerine engel olan sınırlamalar dikkate alınmayacak ve söz konusu maddede belirtilen yasaklara bağlı kalınmadan kamu hizmeti sunulacaktır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.