Akademisyenlerin mektubu 5. kol faaliyeti

Erdoğan, Merkel'e Türkiye'yi şikâyet edip "Gelmeyin" diyen akademisyenlere sert yüklendi: Bu girişimin içinde yer alanları ben birer mankurt olarak görüyorum. Daha da acısı bu güruhun önemli bölümü kamu üniversitelerinde görev yapan, devletten maaş alan,

Cumhurbaşkanı Recep Tayyıp Erdoğan, Cumhurbaşkanılığı Külliyesi'nde 12'nci kez muhtarlar ile bir araya geldi. Gündeme ilişkin sert açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle: 

MANKURTLAR: 
Almanya Başbakanı Türkiye'ye geliyor, kendilerine akademisyen diyen bir güruh çıkıp bir sürü yalan yanlış gerekçenin ardından "Gelmeyin, bu ziyaret Erdoğan'a ve Davutoğlu'na destek anlamı taşır" diyor. Bu girişimin adı beşinci kol faaliyetidir. Bu girişimin içinde yer alanları ben birer mankurt olarak görüyorum. Daha da acısı bu güruhun önemli bir bölümünün kamu üniversitelerinde görev yapan, dolayısıyla devletten maaş alan, milletin kendilerine sağladığı imkanlarla refah içinde yaşayan kişiler olmalarıdır. Bu güruh her gün televizyonlarda, gazetelerde, kürsülerde konuşur ama millette hiçbir karşılık bulamaz. Ondan sonra da 'bu millet bizi anlamıyor' diyerek kendi ülkesine ve toplumuna nefret besler. 

 

TERÖRE DİZ ÇÖKTÜRECEĞİZ: 
Biz hizmet siyasetine mi önem vereceğiz yoksa teröre mi? Terörü, biz ne yapacağız yapacağız, Allah'ın izni ile diz çöktüreceğiz. Bundan hiç endişeniz olmasın. Ankara'daki terör saldırısında hayatını kaybeden vatandaşların acısının tüm tazeliği ile içimizi yaktı. Buna ilave olarak hafta içi ve hafta sonunda süren terör saldırılarında çok sayıda askerimizi ve polisimizi şehit verdik. Aslında terörün amacının Türkiye'yi gündeminden, yatırımlardan, hizmetlerden, projelerden uzaklaştırmaya yönelik olduğunu biliyoruz. Bunun için bir yandan terör ile kesintisiz bir mücadele içindeyken, diğer yandan ülkemizin ve milletimizin geleceği için hayati öneme sahip yatırımlarımızı, projelerimizi hassasiyetle takip ediyoruz. Ülkenin ve milletin geleceği için elzem olan, gerekli olan bu çalışmaları terk edersek asıl o zaman şehitlerimizin aziz ruhlarını, muazzep edeceğimizi biliyoruz. Onun için durmayacağız, yılmayacağız. Hem terör ile mücadele edeceğiz hem de Türkiye'nin kalkınması ve büyümesi için çalışacağız. 

    
SİZİ MERKEL DE Mİ İPLEMEDİ?

İKİ MÜCADELE AYNI ANDA: 
Her iki mücadeleyi de birlikte yürütecek ve birlikte başarıya ulaştıracak güce, azme ve kararlılığa sahibiz. Buradan Türkiye'yi rotasından çıkarmak hedeflerinde bulunan ve o hedefe yürümek için tüm güçlerini kullanan iç ve dış çevrelere bugün sesleniyorum. Başaramayacaksınız. Kardeşliğimizi bozamayacaksınız. Bayrağımızı indiremeyeceksiniz. Ezanlarımızı susturamayacaksınız. Bizi 2023 hedeflerimizden vazgeçiremeyeceksiniz. 2053 ve 2071 vizyonlarımızdan uzaklaştıramayacaksınız. Bizim için kurduğunuz tuzaklara inşallah siz düşeceksiniz. Bin yıllık vatanımızda bizi parya durumuna düşüremeyeceksiniz. İstiklalimize ve istikbalimize sonuna kadar hep birlikte sahip çıkacağız. 

TERÖRÜN PROPAGANDASI: 
Ülkemizde hükümeti ve devlet kurumlarını eleştirmek adına terör örgütlerini, bölücü örgütün güdümündeki siyasi organizasyona ki bakınız parti demeye dilim varmıyor bunun için organizasyon diyorum, bu tür yapılara destek vermeyi, muhalefet adı altında meşrulaştırmaya çalışanlar var. Birtakım medya kuruluşları, akademisyenler, siyasetçiler işi gücü bırakmış terör örgütünün ve onun güdümündeki siyasi organizasyonun propaganda makinesi haline dönüşmüştür. Bunun demokrasi ile en küçük bir ilişkisi yoktur. 

'BUNUN ADI TERÖR YARDAKÇILIĞIDIR'
"Soruyorum. Avrupa'dan, Amerika'dan veya onların demokratik saydığı başka herhangi bir yerden örnek verebilirler, demokrasi ile yönetilen herhangi bir ülkede PKK gibi on binlerce insanın katili olan bir terör örgütünü ve onun güdümündeki kuruluşları bizdeki gibi aleni şekilde destekleyebilmek mümkün müdür? DHKP-C gibi bir terör örgütüne ve onu destekleyen siyasetçilere en küçük bir müsamaha gösterilir mi? Bunun adı terör örgütü yardakçılığıdır." 

'TERÖRİSTLERİN YANINDA OLANLARI MİLLET BİLİYOR'
"Kendi ülkesinin ve milletinin değil de terör örgütlerinin, teröristlerin, yabancı ülkelerin karanlık kuruluşlarının yanında yer alanları milletimiz zaten biliyor. Bu tür vesilelerle bir kez daha tanıyor, hafızasına kaydediyor. Türkiye ne zaman bir yol ayrımına gelse bu güruhun tercihi milli ve yerli duruştan yana değil, tam tersine yıkıcı ve bölücü taraftan yana oldu." 

'BEN NASIL KÖŞEMDE OTURURUM'

Erdoğan: Hiçbir şeye karışmasam benim de başım ağrımaz. Ama o zaman milletimin karşısına çıkacak yüzüm olmaz

"Milletim Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı olarak her makamı layık gördü. Daha neyin peşinde olacağım? Benim mücadelem ülkemin ve milletimin geleceği mücadelesidir. Şundan emin olunuz, hiçbir işe karışmayan, köşesinde oturan, sadece zorunlu durumlarda kamuoyu önüne çıkan bir cumhurbaşkanı olsam, inanın bana kesinlikle bunlar herhangi bir eleştiriye girmez ve benim başım da hiç ağrımaz. Ama o zaman milletimin karşısına çıkacak yüzüm de olmaz. Türkiye terör örgütünün saldırısı altındayken ben nasıl köşemde otururum? Tüm dünyanın gözü ve eli Suriye'nin üzerindeyken ben nasıl gelişmeleri uzaktan takip edebilirim? Huzurumuz, refahımız, geleceğimiz tehdit edilirken kendimi başka işlerle nasıl meşgul edebilirim." 

SABAH

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

KAMU PERSONELİ Haberleri