Ali Yalçın: Sendikaların 3D sorunu var

Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Elazığ 1 No’lu Şube’nin düzenlediği “Türkiye’de Sendikacılığın Dünü, Bugünü ve Yarını” konulu konferansa katıldı. Vali Murat Zorluoğlu’yu da ziyaret eden Yalçın, daha sonra şubenin hizmet binasının açılışını yaptı.

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Türkiye’de sendikal hareketlerin demokrasi mücadelesine katkı sunmak yerine zor zamanlarda su koyuverdiklerini söyleyerek, “1992’den bu yana, kamu görevlileri adına, milletimiz adına, mazlum ve mağdurlar adına mücadele veriyoruz. Türkiye’nin demokratikleşmesi, zor zamanlarda alanlara çıkarak milli iradeden yana duruş sergileme ve medeniyet değerlerimiz ışığında geleceğe yol alma konusunda yüz akı faaliyetler gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra sendikal alanda yeni bir sayfa açarak, tarihi kazanımlara imza attık, atmaya devam ediyoruz” dedi.
 


Ali Yalçın, Eğitim-Bir-Sen Elazığ 1 No’lu Şube’nin düzenlediği “Türkiye’de Sendikacılığın Dünü, Bugünü ve Yarını” konulu konferansa katıldı. Vali Murat Zorluoğlu’yu da ziyaret eden Yalçın, daha sonra şubenin hizmet binasının açılışını yaptı.

Duruşlarıyla, mücadeleleriyle, sorunlara çözüm yolları önermeleriyle, sorun çözmeleriyle, kamu görevlileri adına kazanım sağlamalarıyla sendikacılık tarihine altın harflerle isimlerini yazdırdıklarını belirten Yalçın, Türkiye’de demokrasinin korku tünelinden çıkma mücadelesinde en anlamlı katkıyı sunan bir teşkilat olduklarını kaydetti.
 


Sendikacılığın, emeğin ve ekmeğin mücadelesi olduğunu dile getiren Yalçın, “Özgürlüğün olmadığı, demokrasinin korku tünelinden çıkmadığı ortamlarda sendikacılık bir anlam ifade etmemektedir. Demokrasiyi ham demokrasi olmaktan tam demokrasi olmaya getirecek, ülkede temel hak ve özgürlükleri garanti altına almayı sağlayacak olan sivil toplum örgütlenmeleri, demokratik kuruluşlar ve en önemlisi sendikalardır. Son dönemlerde Memur-Sen’in sorumluluk alması, elini taşın altına koyması, milletin ve millet iradesinin yanında durmasıyla bu anlamda geleceğe dair ümit yeşermiştir” şeklinde konuştu.

Sendikal hareketlerin dünyada olduğu gibi sanayi devriminin artçıları olarak Türkiye’ye de 1900’lü yılların başlarında girdiğini ve ülkede 1947’de yasal kimliğe kavuştuğunu hatırlatan Yalçın, söz konusu tarihten sonra bir açılım başladığını ve Türk-İş ile bu mücadelenin devam ettiğini dile getirdi. Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama Türkiye’de sendikal hareketler demokrasi mücadelesine katkı sunmak yerine zor zamanlarda su koyuvermişlerdir. Bunun için de Türkiye’de demokrasi bir türlü kurumsallaşamamıştır. 1950’lerden sonra demokratik ortamın biraz olgunlaşması dolayısıyla nefes alan hareketler 1960’da bir anda kesilmiş ve bitmiştir. Daha sonra çıkarılan kanunda ise sendikal tanım çok ucubedir. Sendikacıların devlet yetkililerine sendikal talep iletemeyeceklerini ifade edecek kadar sendikal ruhtan uzak karikatür gibi bir düzenleme söz konusudur. Buna bile tahammül edilememiştir. 1971’deki muhtıra dönemiyle bu da askıya alınmıştır.”
 


Sendikaların 3D sorunu var

28 Şubat süreciyle ülkede tekrar darbe dönemi yaşandığını ancak bu defa darbenin silahlı kuvvetler tarafından değil de sivil kuvvetler eliyle yapıldığını ve bazı sendikaların da marifetmiş gibi darbecilere destek verdiğini ifade eden Ali Yalçın, Türkiye’de sendikaların üç sorunu olduğuna işaret ederek, “'Birincisi, sendikalar bu ülkede demokrasi ile sorunlu. İkincisi, darbe dönemlerinde düzgün durmayan sendikal yapılar var. Üçüncüsü de, değerlerle kavgalı sendikalar var. Milletin inancına, dinine, diyanetine, değerlerine ilişkin herhangi bir olumlu cümle kurulduğunda hırsından tepinen bazı sendikal yapılar var. Biz ‘kral çıplak’ deyip fotoğrafı gösterdiğimizde, çıldıran oluşumlar var. Ülkede enteresan bir gündem cereyan ediyor. Bir eğitim sendikası kalkıp LGBTİ komisyonları kuruyor. Okullarda LGBTİ ile ilgili paylaşımlar ve faaliyetler yapıyor. Bu anlamda eğitimin, toplumun ve milletin DNA’sı ile oynamaya çalışıyor. Ondan sonra toplumda cereyan eden sevimsiz hadiselerde sesini yükselterek zeytinyağı gibi üste çıkmaya ve suçunu bastırmaya çalışıyor. Anormal olmayı savunanlar, anormalliğin topluma yaygınlaşmasının mücadelesini verenler bu ülkede anormal hadiseler olduğunda bir başkasının üzerine atmaya çalışıyor. Onun için bu ülkede sendikaların 3D sorunu var diyorum. Demokrasi konusunda samimi değiller, darbeler konusunda destekçiler ve değerler konusunda düşmanlar. Fakat kan kaybediyorlar, tamamını toplasanız bir Memur-Sen etmiyorlar” diye konuştu.
 


Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, kavga zemininde rekabet değil, rekabet zemininde hizmet şiarıyla yola çıktıklarını vurgulayan Yalçın, şöyle konuştu:

“1992’den duruş sendikacılığıyla üyeye kazandıran, demokrasinin korku tünelinden çıkması için elinden geleni yapan bir sendikal mücadelenin adıyız. Alanları yakıp yıkan, milletin arabası, esnafın camı ve kaldırım taşıyla sorunu olanlara inat, eylemi alanlara çıkmak olarak gören, hakkını ararken kimsenin hukukuna girmeyen erdemli bir sendikal duruşun adresiyiz. 24 yıldır devam eden bu duruşumuzu, özlük ve özgürlük mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.”
 


Teklif ve çözüm odaklı sendikacılık yapıyoruz

Genel Başkan Ali Yalçın, beraberindeki heyetle birlikte Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu’yu makamında ziyaret etti. Burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yalçın, “Sendikacılığımız, çözüm ve teklif esaslıdır, sorunlardan beslenen değil, çözümlerle güçlenen bir yaklaşımı önemsiyoruz. Onun için son toplu sözleşmede 213 kazanıma imza atarak kamu görevlilerinin sorunlarına önemli çözümler getirdik. Elbette bununla yetinmiyoruz. Yeni kazanımlar elde etmek için mücadelemiz devam ediyor. 25 Nisan’da başlayıp 25 Mayıs’a kadar devam edecek süreçte de, toplu sözleşme masasında üzerinde konuşulması gereken konular olarak tespit edilen başlıklara ilişkin Devlet Personel Başkanlığı koordinesinde çalışmalarımız sürecek” ifadelerini kullandı.
 


Yeni hizmet binası açıldı

Görüşmenin ardından, Eğitim-Bir-Sen Elazığ 1 No’lu Şube’nin yeni hizmet binasının açılış törenine katılan Yalçın, yeni binanın hayırlı işlere imza atmaya vesile olmasını diledi.
 


Türkiye’nin en büyük emek hareketi olduklarını belirten Yalçın, “Kamu görevlileri ve emeklilerin hakkını, hukukunu gözetme, sosyal adaleti sağlama, milli gelirden adil dağılımı sağlama konusunda gayret gösteren Türkiye’nin en büyük emek hareketiyiz. 15 Mayıs mutabakatlarında 1 milyona imza atma noktasında gayretimiz sürüyor. Konuşmadık, görüşmedik ve el sıkışmadık hiçbir kamu görevlisi bırakmayacak şekilde yoğun bir tempo içerisindeyiz. 400 bini geçmiş üye sayısıyla sadece Türkiye’nin değil, Orta Doğu’nun, Afrika’nın, Balkanların ve Kafkasların en büyük sendikal hareketi olan Eğitim-Bir-Sen’i bütün illerde kendi hizmet binasına taşınma gayretimiz sürüyor” diye konuştu.,
 


Elazığ 1 No’lu Şube Başkanı İbrahim Bahşi ise, açılışta yaptığı konuşmada, “Genel Başkanımız, 5. Olağan Genel Kurul’da, zirveden yeni ufuklara sloganıyla kürsüye çıktığı zaman bize, ‘Her şubemizin bir hizmet aracı, binası olacak’ demişti. Çok şükür güzel bir hizmet binasına kavuştuk” dedi.
 


Konuşmaların ardından binanın açılışı yapıldı. Açılışa, Vali Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, Memur-Sen İl Temsilcisi Murat Ergen, Eğitim-Bir-Sen Elazığ 1 No’lu Şube Başkanı İbrahim Bahşi, yönetim kurulu üyeleri, şube başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. 
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri