Ankara'nın deprem gerçeği: Hangi bölgeler öncelikli riskte?

Ankara Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, Ankara’nın sanıldığı kadar güvenli bir şehir olmadığını belirterek kritik uyarılarda bulundu.

Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, şehir merkezine çok yakın üç diri fay bulunduğunu açıkladı. “Eldivan-Elmadağ tektonik kamasında meydana gelecek bir kırılma, 6,5 ile 7 büyüklüğünde bir depreme yol açabilir” diyen uzman isim, cam kaplı binalar ve Demetevler semti için hayati uyarılarda bulundu.

ANKARA'DA ÜÇ KRİTİK DİRİ FAY BULUNUYOR

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, Ankara’nın deprem açısından güvenli olduğu yönündeki yaygın kanaatin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Seyitoğlu’na göre şehir merkezine yakın üç büyük fay hattı büyük risk taşıyor: Eldivan-Elmadağ Tektonik Kaması, Abdüsselam Tektonik Kaması ve Beypazarı Kör Bindirme Zonu.

Bu fayların Kuzey Anadolu, Eskişehir ve Kırıkkale-Erbaa faylarıyla da ilişkili olduğunu belirten Seyitoğlu, en kritik noktanın Eldivan-Elmadağ tektonik kaması olduğunu söyledi.

EN TEHLİKELİ BÖLGE DEMETEVLER
Seyitoğlu, özellikle Eldivan-Elmadağ hattında yaşanabilecek bir kırılmanın yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini belirtti. “6,5-7 büyüklüğünde bir deprem yaratabilir” uyarısında bulunan uzman, bu senaryoda en büyük zararı görebilecek semtin Demetevler olduğunu vurguladı:

“Hemen aklıma Demetevler geliyor. Çünkü herhangi bir çalışmaya gerek kalmadan oradaki yapı stokunun çok zayıf olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bir kentsel dönüşüm başlayacaksa Ankara'da oradan başlamalı.”

'CAM GÖKDELENLER YIKILMASA DA ÖLDÜREBİLİR'
Ankara’da son yıllarda inşa edilen cam kaplı yüksek binaların deprem anında büyük risk oluşturduğunu söyleyen Seyitoğlu, şu sözlerle uyardı:

“Bu gökdelenler yıkılmasa bile belli bir salınım yapacaklar. O salınımda cam kaplı olan yüzeylerin aşağıda bulunan insanlar üzerinde çok büyük hayati tehlike yaratacağını düşünüyorum.”

'DEVLET BİLİME FON AYIRMALI'
Prof. Dr. Gürol Seyitoğlu, deprem araştırmalarına yeterli kamu desteğinin verilmemesini de eleştirdi. Bilim insanlarının projelerine fon bulmak için bireysel çaba göstermesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Seyitoğlu, şu çağrıda bulundu:

“Bilim insanlarının işverenlerin arkasından koşup fon yaratması gibi bir olayın olması akıl almaz bir şey. Olması gereken, devletin vergisini alması ve o vergilerden TÜBİTAK'ta araştırma fonu oluşturulmasıdır. Bilim insanları da o fonlara bilimsel projelerini verirler. Objektif bir değerlendirme ile uygun olanlar desteklenir. Bilimsel çalışmaların bu şekilde sürdürülmesi gerekiyor.”

aydinlik.com.tr

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri