“Anma Askeri Düzene Dönmemeli” – Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri’nden Dikkat Çeken Yazı

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, 10 Kasım ve Cumhuriyet Bayramı törenleri üzerinden anma ve kutlama kültürünü yorumluyor: “Gerçek saygı, şekille değil, üretimle olur.”

▪︎▪︎▪︎ Anma, Kutlama ve Saygı Üzerine ▪︎▪︎▪︎

Talat YAVUZ – Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri

Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında, emekliliğine yaklaşmış bir öğretmenin geçit törenindeki yürüyüşünü izledim. Takım elbiseli, düğmeleri ilikli, başı dik, göğsü ileride ve uygun adım yürüyordu. O an, çocukluk yıllarıma döndüm.

İlkokulda coşkuyla kutladığımız bayramlarımız, ortaokulda uzun ve sert prova dönemlerine dönüşmüştü. Beden eğitimi öğretmenlerimizin, askeri disiplinle yaptırdığı o bitmek bilmeyen yürüyüşler, kimi zaman travmaya varan bir zorlamaydı. Lisede bu hazırlıklar aylar sürer, güneşin altında bayılan arkadaşlarımız olurdu.


Kutlama mı, Disiplin Gösterisi mi?

Yıllar geçtikçe törenler değişti, ama bugün bazı çevreler yine eskiye dönmek istiyor. Askeri düzeni andıran, duygudan çok şekle dayalı bir anlayışla anma ve kutlama yapmak istiyorlar.
Cumhuriyet Bayramı’nda okullara “Cumhurbaşkanı posteri asılsın mı, asılmasın mı?” tartışmasından sonra, “Ara tatil neden 10 Kasım’a denk getirildi?” gibi suni gündemlerle toplumun dikkatini dağıtmak kimseye fayda sağlamıyor.

Anmak da, kutlamak da saygı göstermek de tek bir biçimle sınırlanamaz. Asıl olan, neyi başardığımızı, hangi değerleri yaşattığımızı anlamaktır.


Duruşla Değil, Üretimle Gurur Duyalım

Zor zamanlarda cephanesiz, imkânsızlıklarla kazandığımız bağımsızlığı bugün yerli ve milli teknolojiyle koruyoruz.
Peki, neyi öne çıkarmalıyız:
Askeri nizamda yürümeyi mi, yoksa ürettiğimiz İHA’ları, bilimsel başarıları ve teknolojiye yön veren gençlerimizi mi?
Bugünün dünyasında şekil değil, zekâ, üretim ve yenilik değerlidir.


Okullarda Siyasi Gerginliğe Yer Yok

Eğitim, siyaset üstü bir alandır. Müfredat tartışmalarında gördük ki toplumun geniş kesimi, ortak paydada buluşabiliyor. Okulları sürekli gözetim altında tutup suni gündemlerle tartışma alanına çevirmek, eğitime de çocuklara da zarar verir.

Yıllardır aynı sorunları konuşuyoruz: güvenlik, temizlik, kırtasiye, öğle yemeği… Bunlar elli yıl önce de vardı, bugün de var.
O hâlde sorunu şekilsel gösterilerde değil, eğitim sisteminin özünde aramalıyız.


Asıl Sorun: Güncellenemeyen Alışkanlıklar

Bu ülkenin kutlama veya anma problemi yok. Sorun, hâlâ değişmeyen, güncellenemeyen, ilkel kalıplarla düşünen bir anlayışta.
Gerçek saygı, geçmişi tekrar etmekle değil, geçmişten ilham alarak geleceği inşa etmekle olur.
Bugün gençlerimize düşen görev, geçmişin yükünü değil, Atatürk’ün akıl, bilim ve üretim vizyonunu taşımaktır.


Son Söz

Eğitim camiası olarak, çocuklarımızın geleceğini tartışma konusu yapmadan, sağduyulu ve tutarlı davranmalıyız.
Kutuplaşmayı değil, karşılıklı saygıyı büyütmeliyiz.
Çünkü ülkemizin geleceği, geçmişin gölgesinde değil; yeniliğin, bilimin ve aklın ışığında yükselecek.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

EĞİTİM Haberleri