Eğitim-Bir-Sen açıkladı: “Yükseköğretime Bakış 2025” raporu yayımlandı

Eğitim-Bir-Sen’in “Yükseköğretime Bakış 2025” raporu yayımlandı. Yerleştirme oranları düştü, kontenjanlar boş kaldı, mezun istihdamı ve uluslararasılaşmada kritik uyarılar yapıldı.

Eğitim-Bir-Sen, dokuzuncusunu hazırladığı **“Yükseköğretime Bakış 2025: İzleme ve Değerlendirme Raporu”**nu kamuoyuyla paylaştı. Raporda; yükseköğretime erişim, yerleştirme, kontenjanlar, istihdam, uluslararasılaşma ve akademik üretim başlıkları çarpıcı verilerle ele alındı.

Yerleştirme oranı son 10 yılın en düşüğünde

2025’te YKS’ye başvuran 2 milyon 560 bin 649 adaydan yalnızca 778 bin 298’i bir programa yerleşti. Yerleştirme oranı %28,2 ile (2021 hariç) son on yılın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. Son iki yılda lisans ve ön lisansa yerleşen lise son sınıf öğrencilerinin oranında belirgin düşüş yaşandı.

Kontenjanlar azaldı, boş kalan yerler dikkat çekti

Devlet üniversitelerinde kontenjanlar son iki yılda yaklaşık %33 (241 bin) azaltıldı. Buna rağmen;

  • Ön lisans programlarında kayıt yaptırmama oranı ~%16

  • Ek yerleştirme sonrası 25.241 ön lisans, 42.339 lisans kontenjanı boş kaldı
    Bu tablo, baraj puanının kaldırılmasının doluluğa kalıcı etki yapmadığını gösterdi.

Kadınların katılımı artıyor

Yükseköğretimde cinsiyet dengesi kadınlar lehine gelişti. 2025’te her 100 erkek öğrenciye karşılık 136 kadın yeni kayıt yaptırdı. Net okullaşma oranı kadınlarda %53, erkeklerde %39,9 oldu. Ancak lisansüstünde kadın katılımının teşvike ihtiyacı olduğu vurgulandı.

Türkiye, öğrenci sayısında Avrupa birincisi

2024/25’te toplam öğrenci sayısı 6 milyon 835 bin 115. Türkiye bu rakamla dünyada 6’ncı, Avrupa’da 1’inci sırada. Öğrencilerin yaklaşık yarısı açık öğretimde; lisans düzeyinde ise yüz yüze eğitim ağırlıkta.

Uluslararası öğrencide hedeflerin gerisinde

2025’te uluslararası öğrenci sayısı %0,2 artışla 337 bin 119 oldu. Bu artış, Yükseköğretim Kurulu’nun hedeflediği %6,1’in oldukça altında kaldı. Öğrencilerin çoğu Suriye, Azerbaycan, Türkmenistan kaynaklı; AB’den gelenler sınırlı.

Öğretim elemanı açığı kronik

Öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı 22. Türkiye, OECD’de ikinci sırada. Bu durum, nitelik için acil kadro ihtiyacını ortaya koyuyor. Kadın öğretim elemanı oranı %46 ile OECD ortalamasının biraz üzerinde.

Mezun istihdamı OECD’nin gerisinde

25–34 yaş yükseköğretim mezunlarının istihdamı %74; OECD ortalaması %87. Kadın mezunlarda istihdam %62, erkeklerde %87. NEET oranı %31 ile endişe verici; kadınlarda %42.

Yayın sayısı artıyor, etki sınırlı

Uluslararası yayın sayısı 82.150’ye çıktı (pay %1,89). Ancak atıf etkisi düşük (doküman başına 15,2). Patent başvuruları 8.370 ile dünyada 14’üncü.

THE 2026’da Türkiye’den 4 üniversite ilk 500’de

Times Higher Education 2026 sıralamasında Türkiye’den 4 üniversite ilk 500’de, 12 üniversite ilk 1000’de yer aldı. Üst sıralardaki üniversitelerde öğretim elemanı/öğrenci oranının daha iyi olduğu vurgulandı.

Öne çıkan öneriler

  • Arz–talep dengesizliği giderilmeli, erişim artırılmalı

  • Kontenjanlar veriye dayalı planlanmalı

  • Kadınların lisansüstü katılımı teşvik edilmeli

  • Engelli öğrenciler için erişilebilirlik destekleri güçlendirilmeli

  • Uluslararası öğrenci çeşitliliği artırılmalı

  • Öğretim elemanı açığı kadrolu istihdamla kapatılmalı

  • NEET oranı için istihdam garantili programlar hayata geçirilmeli

  • Yayın niteliği ve üniversite–sanayi iş birliği güçlendirilmeli

  • Yükseköğretime ayrılan kaynak OECD ortalamasına yaklaştırılmalı

Raporumuzun tamamına erişmek için: https://www.ebs.org.tr/storage/publication/69551fe524db41767186405.pdf

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

MEB PERSONEL Haberleri