Eğitim-Bir-Sen Başkanından "Fen Liseleri Kapatılsın" Teklifi

Eğitim sistemimizin en önemli problemlerinden biri de sınav odaklı eğitimdir. Bir üst eğitim kurumuna geçmek için araç ve bir eleme yöntemi olan sınav, eğitimin odağı ve tek amacı haline geldi. Eğitimde her şey sınav odaklı planlanmaya başlamış...

Eğitim sistemimizin en önemli problemlerinden biri de sınav odaklı eğitimdir. Bir üst eğitim kurumuna geçmek için araç ve bir eleme yöntemi olan sınav, eğitimin odağı ve tek amacı haline geldi. 

Eğitimde her şey sınav odaklı planlanmaya başlamış, buda başarının tek ölçüsü haline gelmiştir. Dünyaya gözünü açan her birey farklı bir âlemdir. Bu farlılığı yok sayan, tüm öğrencilerin başarısını sadece bir sınava odaklayan eğitim sistemi, ne bilim ve teknolojinin, ne sanat ve medeniyetin, ne de insanlığın hiçbir ihtiyacına cevap veremez hale gelmiştir. Eğitim sistemimizdeki bu açmaz bilinçsiz ellerde maalesef kördüğüm haline gelmiştir. Bu kör düğümü çözmek için, sürekli sınav sistemi üzerindeki değişikliklerle çıkış yolu aranmaktadır. 

Eğitim öğretimin bütün gaye ve hedeflerini dinamitleyen, okulun ve öğretmenin değerini ikinci, üçüncü plana atıp, dershanelerin, özel derslerin önünü açan sınav baskısını eğitimin içinden söküp atmalıyız. Bunun için Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Liseleri gibi sınavla öğrenci alan okullardan derhal vazgeçilmeliyiz. (Derhal derken, alelacele değil tabi, kademeli olarak.) Okulları nitelikli, niteliksiz olarak kategorize etmek, eğitime vurulan ağır bir darbedir.

Düşünmeyen, üretmeyen, her şeyi hazır bulan ve çılgınca tüketen bir toplumu bu eğitim sistemiyle biz oluşturduk. En başarılı çocuklarımızın yaptığı en iyi iş, çok iyi test çözüp tost yerken, sınav odaklı eğitime mahkum edilmiş dar bir çemberin içinde boşuna oyalanmak oldu. Bu arada “atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti”. Fatih projesiyle teknolojiyi dünyada en hızlı tüketen çocuklarımıza, yeni bir teknoloji çöplüğü hediye ettik. Belki fatih projesine harcayacağımız milyonlarca lirayı “okullar hayat olsun” projesinin içini doldurarak, yüzme havuzu, spor salonu gibi kişisel gelişimi destekleyen sosyal, kültürel alanlar oluşturabilirdik. Böylece dünyada teknolojiyi en hızlı tüketen değil, üreten nesiller yetiştirebilirdik. 

Bir üst eğitim kurumuna geçişte eleme değil yönlendirme olmalıdır. Bu konuda sorumluluk ve yetki büyük oranda okula ve öğretmene  verilmeli, eğitimin odağında okul, öğretmen ve öğrenci olmalıdır.

Okul odaklı eğitimde, öğrencinin eğitiminde ve gelişiminde tüm ihtiyaçlarına cevap verebilen bir ortam.
Öğretmen odaklı eğitimde, dünyanın en değerli işini yapan öğretmen, öğrencisini ilgi ve yetenekleri doğrultusunda yetiştiren, bir üst eğitim kurumuna ve hayata hazırlayan ana yürekli insan.

Öğrenci odaklı eğitimde ise, bireysel farklılıkları dikkate alınan, ilgi ve istidatları doğrultusunda eğitim alma fırsatları bulan, geleceğimiz, umudumuz, her şeyimiz çocuklarımı olacaktır.

Bu köşeden Cumhurbaşkanımıza bir kez daha seslenmek istiyorum.

Sayın Cumhurbaşkanım!

Madem sınavsız bir sistem için güçlü bir irade ortaya koydunuz, nitelikli okul, sınavlı okul adı altında bu güçlü iradenizin delinmesine müsade etmeyin.  Sınavların tamamen kaldırılması için tarihi bir eşikteyiz. Bunun için yapılması gereken şey çok nettir: fen liselerini kaldıralım. Lise türlerini üç başlıkta toplayalım:

1) Anadolu Liseleri
2) Meslek Liseleri
3) İmam Hatip Liseleri

Adı ve kapsamı ne olursa olsun, sınavları tamamen kaldırmadıkça Okul dışı destek eğitimine ihtiyaç hiç bitmeyecek, dershanelere, etüt merkezlerine ve özel derslere rağbet devam edecektir.

Ahmet Aydınsoy - Habervaktim

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (7)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

MEB PERSONEL Haberleri