Komisyon Yapısına “Demokratikleşme” Çağrısı
HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 1970’li yılların koşullarına göre şekillendiği, günümüz çalışma hayatını ve toplumsal yapıyı yansıtmadığı vurgulandı.
Açıklamada, milyonlarca çalışanı doğrudan ilgilendiren asgari ücretin, Türkiye’nin en büyük toplu sözleşmelerinden biri niteliği taşıdığı hatırlatılarak, mevcut yapıdan toplumsal uzlaşı üreten sağlıklı bir rakam çıkmasının mümkün olmadığı ifade edildi.
“Asgari Ücret Geçim Ücreti Haline Geldi”
HAK-İŞ, asgari ücretin artık yalnızca en düşük ücret değil, çalışanların yaklaşık yarısı için doğrudan geçim ücreti niteliği taşıdığına dikkat çekti.
Bu nedenle hesaplamalarda;
Tek bir çalışanın değil,
4 kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarının
esas alınması gerektiği vurgulandı. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi temel harcama kalemlerinin merkezde olduğu gerçekçi kriterler talep edildi.
Asgari Ücrete Endeksli Düzenlemeler Eleştirildi
Açıklamada, asgari ücrete bağlı çok sayıda kamusal düzenlemenin ücret artışlarını baskıladığına işaret edilerek, bu bağ koparılmadan adil ve özgür bir asgari ücret belirleme sürecinin mümkün olmayacağı ifade edildi.
HAK-İŞ’e göre, asgari ücret yalnızca mali bir parametre değil, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir sosyal güvence olarak ele alınmalı.
“Bağımsız ve Temsiliyeti Güçlü Bir Mekanizma Şart”
HAK-İŞ, uluslararası örneklere dikkat çekerek asgari ücretin;
İşçi ve işveren temsilcilerinin güçlü şekilde yer aldığı,
Objektif ve güvenilir verilerle çalışan,
Bağımsız ve çoğulcu bir yapı tarafından
belirlenmesi gerektiğini vurguladı.
Konfederasyon, bu yönde bir reformun hem çalışan beklentilerini karşılayacağını hem de toplumsal huzuru güçlendireceğini ifade etti.