İngilizler'in unutmak istediği savaş!

Birbirininden önemli zaferlerle dolu tarihimizde, İngilizler'in hiç hatırlamak istediği bir zafer yatıyor: Kut'ül Amare 

İngiltere, 1916'daki bu savaşta tarihinin en büyük mağlubiyetlerinden birini yaşadı.

13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alındı ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürüldü.

İngilizler bu hezimetle karşılaşmamak için Osmanlı komutanına rüşvet dahi teklif etti. 

Hatta bu zafer, bir dönem tarihin tozlu sayfaları arasında kayboldu. Adeta unutturuldu.

Bugün ise, unutturulmaya çalışılan, on yıllardır anılmayan Kut'ül Amare Zaferi'nin yıl dönümü. İşte savaşta yaşananlar...

Kut'ül Amare, 30 Eylül 1915'te İngilizler'in eline geçti.

5 Ekim'de Osmanlı ordusu, 6. Ordusu adı altında birleştirildi. 

Goltz'un emriyle Irak ve Havalisi Komutanı Miralay (Albay) 'Sakallı' Nurettin Bey'in birlikleri 27 Aralık'ta Kut'u kuşattı. 

22 Kasım'da Selman Pak'ta İngilizler yenilgiye uğratıldı.

3 Aralık'ta İngilizler Kut kasabasına sığındı.

27 Aralık'ta General Goltz Bağdat'a ulaştı. Nurettin Bey Kut'ül Amare'yi kuşattı.

6 Ocak 1916'da Şeyh Saad Muharabesi'nde 4 bin askerini kaybeden İngilizler'in Kut'û kurtarma girişimi başarısız oldu. Nurettin Paşa, komutayı Halil Bey'e devretti.

13 Ocak'ta, İngiliz Ordusu, Vadi Muharebesi'nde 1600 ve 21 Ocak Hannah Muharebesi'nde 2700 asker kaybıyla geri püskürtüldü.

8 Mart'ta, İngilizler Sabis mevkisinde 13. Kolordu'ya hücum etti, fakat 3500 kayıpla geri döndüler.

19 Nisan'da, tifüsten ölen Goltz Paşa yerine Irak Ordusu'nun başına Halil Paşa atandı.

29 Nisan'da İngilizler teslim oldu.

Savaş sanunda, General Charles Townshen komutasındaki 13 bin 300 asker esir alındı. Bu da İngiliz birliklerin tamamı demek.

Kut Zaferi'ni değerlendiren Araştırmacı-Yazar Müfit Yüksel ise, Kut Zaferi'nin kazanılmasında Türk askerinin yanı sıra Kürt ve Arap aşiretlerinin de önemli rolü olduğunu söylerek şu şekilde konuştu:

''Kürtler; Sarıkamış ve diğer cephelerde savaştılar, fakat Kut-ül Amare'de özellikle Kürt aşiretlerin önemli rolü oldu.

Bir kısım Arap aşiretleri, hatta Şii Arap aşiretlerinin de.

Önemli Şii aileleri Osmanlı'yla ortak hareket etti.''