Kemal Sunal'ın unutulmaz replikleri

"bırakın küçük enişteyi!" 

"ne mayosu. mayom neyim yok benim."

cik cik cik...ben sevda kuşuyam 

aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir
en sevdiğim tatlı kazandibidir.
leyla sev beni sokma müşküle
seninle kaşık atalım iki tabak keşküle. 

''çocuklar sakın gelmeyin! tünelin bu ucu bombok bir yere çıktı.'' - Hababam Sınıfı

-bana bak kâmil buraya son gelişim
+inşallah
-2 haftaya kadar...
+ah canım ölüyomusun?

"kalkmıyo diyom kaldır diyo"

seni biri doldurmuş.
"yoo, ben kendim doldum."

"bir insanın burnu patlıcan dolmasina benziyorsa o insandan korkacaksın."

şaban : aaa bizim kumandan şehit olmuş
hüsamettin: dahaa ölmedim çabuk sıhhiyeyi çağırın
şaban : niye yaralı mı var
hüsamettin: aptal ben niye yatıyorum burda
şaban : niye yatıyon uykunuz mu geldi
hüsamettin: hayvan herif görmüyor musun? yaralıyım da ondan çabuk sıhhiyeyi çağırın.

"oyleyim di mi? ihhihih"

- fes başıma fes başıma püskülü ben olayım..
- ahhh duvar başıma, başım duvara!... 

-bize iki ay çöreği iki ayran
-ayçöreği yok beyefendi
(kıza dönerek)
-çay içer misin? (tekrar garsona) o zaman bize iki ay çöreği iki çay
-ay çöreği yok beyefendi
-(tekrar kıza) peki gazoz içer misin? içersin içersin.. (tekrar garsona) o zaman bize iki ay çöreği iki gazoz
-ay çöreği yok beyefendi
-sizde de hiçbir şey yok!!

-lütfücüümm, hepsini yapabiliyorum da bi tek gözlerimden ateş çıkaramıyorum

"tencere yuvarlanmış, seninki benden kara"

-efenim ben nöbetteyken karşıdan boyle bir adam geliyordu.
komutanı olan şener şen
-hoooooooooyt ben adam mıyım?
-değil misin vah vah...

-aranizda hala el bombasi atmayi bilmeyen hayvanlar var..
- benden bahsediyo..

-aa mülayim sen hiç böyle konuşmazdın!
- bugüne bugün kenefler kralıyım, temiz konuşacak halim yok ya! 

-niyazi:ben biraz hava alıp geleyim.
-karısı: al bakalım zaten başka bişi aldığın yok, akşama aldığın havayı getirde bir güzel tavasını yapayım!
-niyazi:yarım kilomu olsun bir kilomu?

-zaten hıyara benziyordun, yoğurdu yedin cacık oldun

- bak kocacığım televizyon aldık yeni. tamı tamına 3999 lira.
- 3999 lira bu şimdi öyle mi?
- hıı evet
- 4000 lira olsa nasıl alırdık.

emir eri ramazan: ne vuruyon be??
süt oğlan şaban: kim vuruyo be!!
ramazan: seen!
şaban: hıhıh evet ben.

-salak lafını katiyen kabul etmiyorum, bütün kabahat eşeğin.

bekçilik kursunu birincilikle bitiren şaban özgüneş amirinden diplomasını almaktadır:
- zeytinburnu'na verildin.
- zeytini de hiç sevmem başka yer olmaz mı?
- hazrol!! görev kutsaldır!
- evet görev kutsaldır amirim, görevin yeri ve zamanı yoktur. görev zeytinburnunda da olabilir peynirburnunda da olabilir, kireçburnu, arıburnu, danaburnu, çeşme başı! çeşme başı olmaz..

ramazan: gider aşkımızı ilan ederiz, hangimizi beğenirse o nigar'ı alır
şaban: öbürü ne alır?
ramazan: öbürünü karıştırma be

şimdi ben buraya neden çıktım? niçin çıktım? nasıl çıktım? bunu izaha gerek yok gördünüz, yürüdüm çıktım! ama, çıkmamış da olabilirim. çıkmışsam çıkmışımdır, çıkmamışsam çıkmamışımdır. görünen köy... uzakta değildir buraya çıktıksa sonradan çıkmadık mı dedik? bunlar bi takım uydurma laflardır...
sahi ya ben buraya neden çıktım? kim çıkardı ulan beni buraya?!

-hepsi bu kadar mı kurban?
evet.
-benimki niye ötekilerden eskik?
onlar sendikalı.
-ben de harranlıyam!
git ulan işine!
-patronda sendikalı herhal. hemşerisini koriy

lütfü: paşa dediğin sert bakışlı, dik, mağrur, yiğit, atılgandır. gözleri ateş saçar.
şaban: lütfü bey, ben hepsini yapıyorum da gözlerimden ateş çıkartamıyorum o nasıl oluyor acaba..

- Mazlumu getirin bana 

- isminiz ne?
- şaban.
- ay ne değişik isim
- yoo doğduğumdan beri aynı, hiç değiştirmedim.