Kılıçdaroğlu’ndan 4 halkalı çözüm önerisi

Müslüman dünyasındaki meselelerin ve bunlara yönelik çözüm tekliflerinin ortaya konulduğu sempozyumda konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, İslam dünyasının...

Müslüman dünyasındaki meselelerin ve bunlara yönelik çözüm tekliflerinin ortaya konulduğu sempozyumda konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, İslam dünyasının sorunlarını 15 başlıkta katılımcılarla paylaşarak, 4 halkadan oluşan bir çözüm önerisi paketi sundu.

İstanbul Kartal Belediyesi, Türk Ocakları İstanbul Şubesi ve İstanbul Üniversitesi işbirliği ile Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi'nde "Günümüz İslam Dünyasındaki Meseleler ve Çözüm Yolları" başlıklı sempozyuma ev sahipliği yaptı.

Sempozyuma CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, CHP milletvekilleri Ömer Fethi Gürer, Oğuz Kaan Salıcı, Barış Yarkadaş ve CHP Yöneticileri katıldı. 

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Nedir meseleler? Neden kan akıyor İslam dünyasında? Neyin bedeli için, hangi gerekçelerle akıyor? Aklımızı kullanacağız ve bu sorunları tartışacağız, çözüm üreteceğiz. Çözüm üretirsek zaten sorunlarımızı aşabiliriz. Ama çözümsüzlüğün çözüm olmadığını, çözümsüzlüğün acı, kan, gözyaşı olduğunu hepimizin kabul etmesi lazım" diyerek, toplantıyı düzenleyenlere teşekkür etti.

ÖZÜM ÖNERİSİ PAKETİ

İslam dünyasının sorunlarını 15 başlıkta katılımcılarla paylaşarak 4 halkadan oluşan bir çözüm önerisi paketi sunan Kılıçdaroğlu, "Sizlere 4 halkadan oluşan bir çözüm paketi sunmaya çalışacağım. 1. halkamız "demokratikleşme'dir. Demokrasisi gelişmiş ülkeler her zaman hızla büyüyen ülkelerdir. Demokrasisi gelişmiş ülke, halkına hesap veren ülke demektir yani vatandaştan toplanan vergilerin her kuruşunun hesabını veren ülke demektir, kul hakkı yemeyen bir anlayışı siyaset kabul etmiş demektir. Bunu yapmak lazım. Baskı altında olmayan, düşüncesini özgürce ifade eden ve hükümete -Benden topladığın vergileri nerelere harcadın?- diyebilecek cesaretli bir ortamı oluşturan devlettir demokratik devlet. Vatandaş, rahatlıkla sorunlarını gündeme getirebilmelidir. Baskıya teslim olmayan, teröre teslim olmayan, diktaya teslim olmayan, gücün tek bir yerde toplanması değil; dengeli dağılmasını sağlayan yasama, yargı, yürütme gibi bir mekanizmayı hayata geçiren devlettir. Yani denge ve denetleme ağını sağlıklı kuran devlettir ve demokrasisi gelişmiş devlet, liyakat esasına uyan devlettir. İşi ehline teslim eden devlet demektir. Bu halkayı sağlarsak önemli bir adımı atmış oluruz. Sadece insan hakları değil, doğa hakları da vardır. Rahman suresinde ağaçlar Allah'a secde ederler, bizler bizim dışımızdaki canlılara da saygı göstermek zorundayız. 2. halkamız "din ve vicdan özgürlüğü'dür. Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi laikliktir. Laiklik sadece devletin dine saygılı, dini koruyan, dinlere eşit mesafede olan durumunu tanımlamaz. Laiklik aynı zamanda bireylerin ve cemaatlerin IŞİD gibi, FETÖ gibi terör örgütlerine karşı Müslim ve mümin olanların da haklarını korur. Bu bağlamda laiklik herkesin yaşama hakkını güvence altına aldığı kadar günümüz İslam dünyasında kimin daha İslami olduğu tartışmasını militarist bir zemine taşınmasının da engelleyicisidir. Devletin inanç dayatması yapmadığı, her yurttaşın özgürce inancını yerine getirdiği bir düzeni kurmamız gerekiyor. Laikliğin özünde yatan budur. Siyasilerin insanların inançlarını kullanarak oy devşirmelerinin önüne geçmemiz ve Allah ile kulun arasına kimsenin girmemesi gerektiğini hepimiz yüksek sesle seslendirmemiz gerekiyor. 3. halkamız "sosyal devlet'tir. Sosyal devlet, işsizlik ve yolsuzlukla mücadele eden devlettir. Yoksullukla mücadele ederken insan onurunu koruyan devlettir, yani sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceği bir anlayışın egemen olduğu devlettir sosyal devlet. Sosyal devlet aynı zamanda çocuklarımıza çağdaş eğitim vermeyi hedefleyen bir devlettir. Aklınız mı yok düşünmez misiniz diyor yüce yaradan. Aklımız var düşünmemiz gerekiyor, çocuklarımıza öyle bir eğitim vermeliyiz ki akıllarını daha iyi kullanabilsinler, insanlığın yararına kullanabilsinler. Sosyal devlet eşit yurttaşlık esasına dayanır, kadın erkek eşitliğine önem vermemiz gerekiyor. Cennet anaların ayağı altındaysa kadını yükseltmek bizim görevimizdir. Yaşadığımız coğrafyaya "Anadolu" diyoruz. Kadını, ananın bu kadar yüceltildiği bir siyasal anlayışta, bir inanç anlayışında neden kadın ikinci sınıf bir yurttaş olarak konumlandırılıyor ve neden İslam dünyasında kadınların bu kadar okuryazar olmadığını görüp buna tanık oluyoruz, neden? 4. ve son halkamız "hukuk devleti'. Adalet İslam ve diğer tüm dinlerin temel taşı olarak kabul edilmektedir. Soylu bir kavramdır adalet. Adalet taşıdığı kavramı da aşan bir biçimde ilahi ve beşeri olarak eşitlik, dürüstlük, tarafsızlık, haksızlıkların son bulması, doğruluğun egemen olması olarak tanımlanır. Mülkün temeli adalettir. İslam dünyası adalete ne kadar önem veriyor? İslam dünyasını yönetenler ne kadar adil? Üstünlerin değil hukukun üstünlüğünü savunan bir adalet anlayışı, düşünceyi, ifade özgürlüğünü savunan bir adalet anlayışı, düşüncelere saygı göstermek insan olmamızın ilk adımıdır. Farklı düşündüğümüz zaman dünyanın gelişimine katkıda bulunabiliriz. Farklılığımızı bir kavga aracı değil, zenginliğimiz olarak kabul ettiğimiz zaman Türkiye'nin üzerinde oynanan oyunların farkında oluruz. Bunu herkesin çok iyi bilmesi lazım. İslam dünyasındaki sorunların kaynağı demokratikleşmenin, din ve vicdan özgürlüğünün, sosyal devlet anlayışı ve hukuk devletinin eksik oluşundandır" ifadesini kullandı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

GÜNDEM Haberleri